Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
1 Kasım 2010 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Sorgulamak, soru sorarak bir eylemi gerçekleştirmektir. Yani sorgulayarak anlamak, anlayarak bir şeylerin farkına varmak, farkına vararak ta hayata yön vermektir. Bir başka deyişle de bir insanı bildiği bir şeyi anlatmağa zorlamaktır, sorgulamak.
Türkiye toplumu bir asra yakındır yaşadıklarını doğru dürüst sorgulayan bir toplum henüz olmuş değildir. Sorgulayamadığı içindir ki örgütlü bir toplum olma yolunda dahi ciddi bir adım atamamıştır. Medyanın da katkısı ile eğitimdeki açmazların aşılamaması sonucu soru sormayan, soramayan ve kendilerine önerilerin dışına çıkmayı ayıp bilen, hatta günah sayan bir insan tipi yaratılmak istenmesinin bilmem farkında mıyız?
Bu insan tipi ancak kendisini yöneten merkezlere tabi olmak zorundadır. O merkezlere olan aidiyet duygusu ile yaşar ve toplum içindeki konumunu merkeze olan yakınlığı ve aidiyete verdiği hizmet karşılığı ölçüsünde alır.
Kişiler sadece itaat etmeğe, boyun eğmeğe ve önüne konan her şeyi kabul etmeğe koşullandırılmış olurlar ki böyle bireylerden oluşan toplumlar sağlıklı, çağdaş ve de demokratik olması elbette ki beklenemez, ülkemizin bir kesiminde olduğu gibi.
Aslında sorgulamak insanın tabiatında vardır. Ve çok küçük yaşlarda başlar. Hatırlayalım: Çocuklarımız henüz konuşmaya başladığı küçük yaşlarında sık sık sorular sormazlar mı? Nedense bu yeti sonraki yaşlarda dumura uğramış gibi oluyor.
Bizler her şeyi sorgulayabiliriz. Ancak bu bizim insani ilişkilerimiz asla zedelememelidir, kötü bir yönde etkilememelidir. Hele hele başkalarını kendimizden uzak tutmak olmamalıdır.
Önemli olan, insanları olduğu gibi kabul etmektir.