Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Akın ÜSTÜN->BU YAPILANLAR HAK DEĞİL; HAK GASPIDIR [ Arama ]

BU YAPILANLAR HAK DEĞİL; HAK GASPIDIR
Başlık BU YAPILANLAR HAK DEĞİL; HAK GASPIDIR
Açıklama 15 Aralık 2010 tarihli Gümüşkent Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
Düşünün karşınızda gencecik yaşlarında onlarca insan. Pırıl pırıl yüzlerini belli belirsiz sakallarla kaplamış ne anlam ifade ettiği anlaşılmayan bir yüz ifadesi ile karşınızda oturmaları gereken yerdeler ancak oturmaya hiç niyetlerinin olmadığı herhallerinden belli. Karşılarında devletin en üst düzeyinde görev yapan binlerce insanın desteğini alarak seçilmiş bir siyasetçi bununda ötesinde yıllarca  üniversitede ders vermiş binlerce insan yetiştirmiş bir hoca. Ve biranda yumurta yağmuru başlıyor henüz merhaba bile demeden böyle anlamsız bir protesto yapılacak ve birileri çıkıp bunun adına demokrasi diyecek, hak arayışı diyecek yok böyle bir şey. Bunun adı olsa olsa hak gaspı olur. Çünkü; oraya konuşmacı olarak gelen o insanın konuşma hakkını elinden almış oluyorsunuz.

Çok iyi bildiğim üniversite gençliğinin bu tür davranışlarının hak aramayla uzaktan yada yakından hiçbir alakasının olmadığını iyi biliyorum esasında bu protestoyu yapanlarda en az benim kadar biliyor. Öyleyse bu saldırılar ne anlama geliyor ve kimlerin işine yarar?

Bunun birinci ayağı ülkede kaos yaratmak isteyenlerin işine yarayacak. Bu eylemlerden medet umanların umutlarını yeşertecek. Darbe özlemiyle yanıp tutuşan yüreklere bir umut doğacak.  İkinci ayağında ise hiç hesaba katmadıkları ve yıkmayı hedefledikleri iktidar güçleniyor. Çünkü; halkın büyük bir teveccühünü alarak seçilmiş vasıflı yada vasıfsız insanların bu tür durumlara düşürülmesi onlara oy vermiş insanlara karşı yapılmış sayılır ki; bu da oy veren  o seçmen kitlesini kenetler  ve savunmacı bir refleks oluşturmalarını sağlar. Bu davranışın örnekleri  Türk siyasi tarihinde birçok defa  yaşandı. En son olarakta 27 Nisan e-muhtırası ile yaşanmıştır. Bu tür eylemleri hazırlayanlar yada yapanlar bu eylemlerini çok yönlü değerlendirmeliler ve birilerinin yel değirmenine su taşımadan vazgeçmeliler. Bütün bunları söylerken  pısırık korkak bir üniversite gençliği istemediğimizi de herkesin iyi bilmesi gerekir. Sadece ders çalışan, okuldan yurda yurttan eve giden bir gencin dünyayı okuyabilmesi imkansız denecek kadar zordur. Dersleri ne kadar iyi olursa olsun sosyal ve  sorgulamacı yönü zayıfsa  bu insanın geleceğinden çok fazla umutla söz edilemez. Ancak, tepkiler ahlak kuralları içerisinde , yerinde ve zamanında yapılmalı ki anlam ifade etsin. Eğer yerini ve zamanını iyi ayarlayamaz iseniz haklıyken haksız duruma  düştüğünüz gibi gidip özür dilemek zorunda kalırsınız. Her ne kadar özür dilemenin bir erdemlik olduğu savunulsa da ben buna muhalafet etmemekle beraber özür dilemenin  kontrol edilemeyen hareket ve davranışların getirdiği bir külfet olduğunu düşünmekteyim. Karşı değilim. Ancak insanların özür dilemeye mahal vermeyecek kadar kontrollü olmasından yanayım.  Üniversite gençliği olayları iyi analiz edebilmeli,  araştırmalı ve muhalafet edeceği yada ettiği bir kanun, uygulama, yönetim tarzının alternatif çözüm önerisini ortaya koyarak fikirlerini savunmalı ki sonunda özür dilemek zorunda kalmasın. Bilgiden yoksun, çözüm önerisi olmayan, okuma özürlü, çok bağırmayı çok bilmek sayan,sadece kalabalık ortamlarda gürültü çıkarabilen  bir topluluğun yaptığı eylemlerin sonunda  özür gelir buda cahilliğin faturasıdır.Bana göre üniversite de  eyleme muhatap olupta kendilerinden özür dilettiren her iki siyasetçide galip olmuştur. Günlerdir kamuoyunu meşgul eden ve 68 kuşağının  yeni versiyonumu diye endişe yayan bu tür düşüncelerin yersiz ve gereksiz olduğunu düşünüyor ve ideolojiden yoksun yetişen gençlerin asla karşı karşıya gelmeyecekleri kanaatindeyim, bireysel ve fevri davranışların  her zaman ve her yerde olabildiği gibi bundan sonraki süreçlerde olmaya devam edecektir.

2023 lider ülke Türkiye sloganına  her Türk vatandaşının sahip  çıkması ve bu slogana inanmasıyla beraber gösterilecek gayret ve özverili çalışmalar sonucu 2023’te Türkiye’yi lider ülke yapmak ümidiyle hoşça kalın.
Oyu Puanı: 2 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 17 (0 Kayıtlı Üye 17 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.34235 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu