Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Yusuf SADIK->GEZİ YAZILARI VE BOSNA HERSEK [ Arama ]

GEZİ YAZILARI VE BOSNA HERSEK
Başlık GEZİ YAZILARI VE BOSNA HERSEK
Açıklama 20 Temmuz 2011 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
      Gezi yazıları yurt içine yurt dışına yapılan gezilerde gezip görülen yerlerin anlatmaya değer ilginç yönlerinin kaleme alındığı edebi yazılardır.

      Böyle bir yazıyı Valimiz Sayın Enver Salihoğlu’nun kaleminden sizlerle paylaşmaya ne dersiniz?

      Sayın Salihoğlu’nun tarih kokan makalesi şöyle:

      BOSNA’DA BİRKAÇ GÜN

      Enver Salihoğlu-Gümüşhane Valisi

      Bosna deyince Avusturya Veliahdı Ferdinand'ın öldürülmesi ve Birinci Dünya Savaşının başlaması aklımıza gelirdi. Yakın tarihlerde ise bombalar ve ölüm...

      Bosna'da dört günümü buram buram tarih kokan muhteşem yeşilliğin ortasında geçirdim. Osmanlı'nın 445 yıllık yönetiminde yapılan 1000 cami ve 350 tarihi eseri yok edenler doğayı yok edememişler. Tanrı onu yeniden ortaya çıkarmış. Şimdi bu güzelliği mayınlar koruyor. Hayatın cilvesine bakın insanları yok eden savaşın doğaya katkısı var. Sayıları tahmin edilemeyecek kadar çok olan bu mayınlar milyarlarca dolar harcanarak yıllar süren uğraşlardan sonra temizlenebilecekmiş. Ya tarihi eserler. Onlardan sadece bir köprü yapılabilmiş yeniden. Ama ecdadın ve binlerce yolcunun ayak izleri yok üzerinde.

      Kan ve gözyaşı tazecik dimağlarına kazınan çocuklar ömür boyu bu zulmü unutmayacak. Duvarlarda mermi izleri, yerlerde kan pıhtıları ne zaman silinecek? Akif'in anlatımı ile "Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" orada hep hissedilecek. Biz Bosna'yı hep vahşet görüntüleri ile hatırlayacağız. İnsanın kanını donduracak bir Pazar yeri katliamını, Srebrenitza'yı kim unutabilir? Kin tohumlarını yeşertmek doğru değil ama Bosna'nın çocuklarını, tecavüze uğrayan yüz binlerce kadını, unutursak önlem almayı da unutmaz mıyız? Şehitlikler isimli isimsiz yüzbinlerle dolu. Mütevazı kubbesi altında şehitlerle kucak kucağa yatan Aliya'yı, hayatı zulüm ve işkence içinde geçen ama milletini kurtarma hedefine doğru yılmadan ilerleyen o büyük adamı, o Kahraman'ı nasıl unuturuz? Bir hoşgörü abidesiydi, onu gençlik iyi tanımalı.

       Mostar köprüsünde tarihi ve insanlığı bombalarken canlı yayınlarla Dünyaya duyuran televizyonlar. Savaşın ardından Bosna'da yaşanan dramda hiç haber değeri görmediler mi? Ahmet Cevdet Paşa Tezakir'de Bosnalıları "Boşnaklar böyle hüsn-i ahlak ashabi olmalarıyla beraber mütedeyyin ve tammül itikad ademlerdir. Ulemaya dahi hürmetleri ve şer-i şerife riayetleri ziyadedir." (Boşnaklar iyi ahlak sahibi olmalarının yanında inançları tamdır. Bilim adamlarına hürmetleri peygamberin tebliğine riayetleri çoktur) diye anlatmaktadır. Yüz otuz yıl sonra hiç değişmemişler. Savaştan zulümden işkenceden, tecavüzden yorgun fakat gülen yüzleri aynı kalmış. Yine saygılı, hürmetkâr ve çalışkan, biraz da mahcup. Sanki olayların müsebbibi kendileriymiş gibi.

      Her genç Bosna'da; insanlık ayıbının, hoşgörüsüzlüğün, sevgisizliğin izlerini görmeli ve ders çıkarmalı. Türkiye'den çok zor koşullarda oraya gidip mücadele edenleri anlamalı insanlık adına...

      Not : Bosna-Hersek kısaca Bosna olarak algılanmaktadır. Ülke bağrında üç ayrı etnik grubu barındırmaktadır. Müslüman Boşnaklar, Hırvatlar, Sırplar.

      Mimar Sinan’ın çırağı tarafından 1566 yılında yapılan MOSTAR köprüsü  bu ülke ile olan tarihi bağlarımızın çok eskiye dayandığı  gerçeğini ortaya koymaktadır. Orada yok edilmek istenen bir tarih vardı. Ancak yok edilemediğini Sayın Salihoğlu’nun yazısında hep birlikte okuduk ve öğrendik. Ve “Bosna’ya gitmedi iseniz, mutlaka gidin” tavsiyesine de uymaya karar verdik.

      Böylesine tarih kokan bir yazısını yayınlama fırsatını bana veren Valimize sonsuz teşekkürlerimi sunarken, dileğimiz o dur ki: İlgi alanı olan tarih (Sarıkamış harekat), Edebiyat (kendisi kitap yazmaktadır) ve Kültür Etkinliklerinde de böylesine güzel yazılarıyla bizleri irşat etsin.
Oyu Puanı: 36 - Ortalama: 3

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 18 (0 Kayıtlı Üye 18 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.83731 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu