Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Altan EKMEN->FİKO'NUN TAKLASI [ Arama ]

FİKO'NUN TAKLASI
Başlık FİKO'NUN TAKLASI
Açıklama 08 Mart 2006 tarihli Demokrat Gümüşhnae gazetesinde yayınlanan yazısı
Siteye Ekleyen AdamGibi

    Geçmiş yıllardan bilinç altımda kalan olaylardan birini eğitimciler, veliler ve çok değerli halkımıza arz etmeyi amaçlayıp  bu olayı en dikkat çekici nasıl anlatmalı diye düşünürken fiko girdi işin içine
    Yıllardan 1979  lise birinci sınıfta yaz tatilini  amcamın yanında geçirmek için Ankara’ya gittim. Amca zadelerin oğlu fikri(fiko)bulunduğumuz bahçeye büyük bir sevinçle girerek endüstri meslek lisesi elektrik bölümünü kazandığını büyük bir sevinçle anlatıp bahçede taklalar atmıştı. Fikoya öyle bir bakışım vardı ki unutamam. Bu endüstri meslek lisesi de ne demek?Endüstri lafı bana şimdiki uzay mühendisliği gibi gelmiş ve arkadaşıma gıpta ile bakmaya başlamıştım.
   Yılların olgunluğu ile birlikte endüstri lafıda bizimle olgunlaşarak geldi .  lisenin ve üniversitenin ilerleyen yıllarında öğrendik ki dünyada ki söz sahibi ülkeler bu endüstride ilerleyen ülkelermiş, öğrendik ki biz bir tır dolusu mandalinayı İsviçre’ye satıp karşılığında bir tane mikroskop alabiliyormuşuz.(3- 4 kg. ağırlığında)yine öğrendik ki bizim dünyada tek bir otomobil markamız yokmuş bir beyaz eşya veya bir motor bisiklet dahi icat edemeyip, Bir pancar motoru yapabilmeyle yetinmişiz. Silahları, ilaçları, buharlı makineyi gözlüğü,singer dikiş makinesini da biz icat etmemişiz.Hatta overlok makinesine( pantolon paçası veya diğer kumaşların içe kıvrılan kısımlarını zik zak yaparak diken makine) ad bile koyamamışız. James watt’ın1750 yıllarında buharlı makineyi icadi ile başlayan endüstrileşme dünyanın dengesini bozar, yeni icatlar hammadde ihtiyacı ve akabinde sömürgeler kurulur. Yer altı kaynakları bakımından zengin ancak yoksul olan Afrika ve asya ülkeleri ;Avrupa ülkeleri tarafından sömürülmeye başlar. Bu öyle bir sömürüdür ki hem kaynaklar yağmalanarak Avrupa-ya taşınır hemde bu ülke insanları boğaz tokluğuna madenlerde çaliştırılır,buda yetmezmiş gibi bu işçiler Avrupa ve Amerikaya götürülüp köle pazarlarında satılırlar.Bu kölelerin sayısı öylesine çoktur ki bugün Amerika’da ki zencilerin tamamı bu kölelerin torunlarıdır.
     Bu açıklama aynı zamanda Osmanlı devleti ile Avrupa ülkeleri arasındaki gelişmişlik farkının 1800 lü yıllarla beraber nasıl bu kadar açıldığının  da göstergesidir. Bu kadar tarihi bilgiden sonra gelelim günümüze ve şu süale bir cevap bulalım. Günümüz dünyası için  endüstrileşmek yada sanayileşmek önemini kaybetmiş midir ? Hayır daha fazla artmıştır. Peki neden Türkiye de sanayinin alt yapısını oluşturan ve bu kuruluşlara ara elaman yetiştiren Endüstri meslek liselerine talep azdır?   Koro halinde cevaplayalım.Bu liselerin önü kapalıda ondan,yada bu liselerden üniversite kazanmak zor..vb Asla öyle değil.
     Gelin sizi Gümüşhane endüstri meslek lisesi ile çıraklık eğitim merkezini gezdirdikten sonra bu sorunuza net cevaplar vereyim. Önce endüstri meslekten başlayalım.....,Hizmet binası atölye ve laboratuarı ile tam bir kompleks.Atölyeler pırıl pırıl teçhizat ve donanım makineleri  ile sizi karşılıyor. İşte endüstri dedikleri benim diyor makineler.Torna makinesinden çıkan metal seslerini kaynak makinesinin ışığı ile oynaşırken buluyorsunuz.Elektirik laboratuarında  bakır iletken telle sarılmış dinamolar ahtapot gibi sarıyor tan kırmızılığında sizi.Sizi be bizi şaşırtan cinsten buradaki öğretmenlerimiz iş önlükleri ile çalışıyor, ellerinde ki emek tozlarıyla siliyorlar alın terlerini ve çocuklarımızın ellerinden tutup “şöyle  yapacaksınız “diye tarif ederlerken   dalında meyve tutmuş çiftçi şefkati ile buluyorsunuz onları. Marangoz atölyesinde 83 adet bilgisayar masasını tamamlamış , geriye kalan 117 siparişi yetiştirmeye çalışan öğrencilerle şu diyalog geçiyor aramızda -Galiba son yaptığın vidalama işini biraz hatalı yaptın.
    -İş yapıyoruz öğretmenim elbetteki hatada olacak.
    -ve hataları gördükçe daha az hata ile çalışmayı öğrenecekler diye bitiriyor Okul Müdürü Coşkun Bey.
    Sahi işsiz olan daha doğrusu çok çalışmayı sevmeyen bizlerin bir iş yapmadığımız zaman hiç hatası olmuyor değimli?Hatayı ancak çalışanlar yapıyor. Çıraklık eğitim merkezimiz ise okumayıp ancak iş sahibi olmak isteyen gençleri bekliyor çırak ve kalfa yetiştirmek için; aynı atölyeler onlarda da mevcut.
    Bu okullarımızın önü kapalı mı açıklayalım. Bu okullarımızdan öğretmen olmak isterseniz örnek elektirik öğretmeni; 2 yıllık elektrik yüksek okuluna sınavsız gidiyorsunuz dört yıllık fakülte mezunu olmak içinde Size ayrılan % 10 kontenjandan yararlanıyorsunuz yani % 10 sınav dahi kaznmadan elektrik , torna  bilgisayar. Vb meslek öğretmeni olma şansınız var.Sınava çalışırsanız Öğretmen lisesinde verilen ek puanlardan sizde yararlanıyorsunuz. Diyelim ki metal iş elektrik öğretmeni oldunuz ve çıraklık eğitim veya herhangi bir meslek lisesinde çalışıyorsanız Lisedeki matematik öğretmeninden Ayda 28 ders fazla ücret alıyorsunuz .Yaklaşık 120 milyon ( 120)ytl.
    Kapalı olan bu okulların önü değil.Meslek liselerinin önemini yok sayarak sanayileşme yarışında bir ayağımızı topal bir gözümüzü kör etmeye çalışanların gözleridir.
    İş önlüklerinin altında  öğrencilerimizin vücutlarından damlayan terleri. Ayakta kalabilmemizin harcına damlayan hayati su olarak görüyor onları tebrik ediyorum.(öğretmen ve İdarecilerinide) Tekke belediyesini Ziyaretimiz sırasında tanıştığımız tekkeli ş adamı Hüseyin Yayla Bey: Organize sanayi Bölgemizde 800 milyar değerinde bir sanayi tesisi kurduklarını kanepe çek yat ve yaylı yatak ürettiklerini, Ürünlerinin kaliteli ve ucuz olduğunu dolaysı ile Gümüşhaneli hemşerilerinin desteğini beklediğini iletiyor.”Hocam ortaya yüreğimizi koyduk,müsaade edin destek verin şu karşı dağları ortadan kaldıralım” diyor.
     Böyle yürekli bir iddia ya ne diyelim.
     DAĞLARIN ARKASINDA YAR.

Oyu Puanı: 2 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 10 (0 Kayıtlı Üye 10 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.30537 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu