İlköğretim okullarında şiddet olayları her geçen gün artıyor. Bu olayların faturasını kesmek için adam arayan eğitim camiası ve devlet, internet kafecileri buluyor. Evet izahı bu. Yeni bir yasa tasarısı gündeme alınmış. Bu tasarıya göre şiddetin artmasının sebebi internet kafelerde girilen pornografik yayın yapan siteler ve şiddet içerikli siteler. Yapmayın sayın büyüklerimiz. Bu kadar basit olamaz devlet yönetmek.

            İlimizde bile, bir ortaokul öğrencisinin kafasını demirlere vurmak sureti ile beyin kanamasına yol açacak olaylar yaşanıyor. Peki bu olayı yapan gencin yada gençlerin, vicdanı, inançları, içinde yaşadıkları adalet mekanizması ve toplum yapısı neden hiç irdelenmiyor. Televizyonlarda kahraman yaratmak adı altında, hormonlu karaktercikler yaratan diziler bangır bangır yayın yapıyor da, site mi şiddet öğretiyor gence. Rütük ne iş yapıyor acaba. Yapmayın beyler. Bir kahraman arıyorsanız, bunu üretmeye çalışmayın. Dönün tarihinize bakın, Sultan Mehmet Hanlar, Alparslanlar, Yıldırımlar, Battal Gaziler dururken, Yahya çavuşların mezarı bile belli iken, kahraman üretmek neyinize. Hadi onu geçtik, tarihindeki onca kahramanı silip atan bir gençliğe tarih ve milli eğitim veren kurum ne iş yapıyor. Bu insanlara onların içinde yanan vatan ve millet aşkını anlatamamışsanız ne işe yarar verdiğiniz eğitim. Mümin müminin kardeşidir diyen ve müminler arası şiddeti en büyük günahlardan sayan bir dine mensup insanların birbirini kırdığı yerde verilen din ve ahlak eğitimi ne durumda ola ki. Yoksa Laiklik müsaade etmiyor mu dinin öğrenilmesine.

            İşte buyurun bizim devletimizin yönetim anlayışını seyretmeye. Merak ediyorum. Fransa’da cumhurbaşkanı, Almanya’da başbakan, ve ABD’de başkan kiliselere gidip ibadet edince, laiklik bozulmuyor da, bizde bir memur namaz kılınca, camiye gidince yada farklı bir ibadetini eda edince neden laiklik elden gidiyor, irtica baş gösteriyor vesaire. Buda dış siyasetin bizim başımıza ördüğü bir çorap olsa gerek. Öyle ya, biz birbirimizi yiyeceğiz ki, başka bir düşmana gerek kalmadan kendi kendimize yıkılalım. Peki bizim ülkemizin ileri gelenleri ve din adamları, bu oyunun farkına varamayacak kadar ağır uykuda mı? Neden böyle yapmacık sorunlarla birbirimizi oyalıyoruz. Laiklik kavramını dinsizlikle eş anlama gelecek şekilde yorumlamakta nereden çıktı. Bırakın bu boş işleri. Atı alan Ay’ı geçmiş Mars’a gidiyor, siz laiklik, irtica, şiddet ve benzeri kavramlara savaş açmakla meşgulsünüz. Kendinize gelin biraz. Öyle site yasaklama ile, ambargo koymak ile, bir iki internet kafeyi kapatmak ile şiddet önlenmez. Bir öğrencinin kafasını kırıp hayatını riske atan başka bir caniye, öğrenim hakkı kaybolmasın diye ceza vermeyen hukuku bir irdeleyin. Vatandaşın huzurunu sağlaması gerekirken, sadece cinayetlerden sonra, suçluyu yakalamakla görevli hale gelen polisin yetkilerini bir araştırın. Sokaklarda sarhoşlar kaos estirip işyeri basarken, çağrılan polisin ben bir şey yapamam diyip gelmediği adalet sistemini bir yargılayın. Hukuk suçlunun, sus haklının, fatura internet kafecilerin olmuş. Neyapsın gariban internetçi, çekecek cezasını. Nede olsa sokaklardaki canileri, teröristleri durduramayan polis, internet kafe sahiplerinin karşısında kral oluyor. Hal böyle olunca da, vurun abalıya demekten başka bir şey gelmiyor aklımıza.

            Dikkat çekmek istediğim bir başka hususta şu; tilkinin kuyruğuna basıp canını yakarsanız saldırır. Siz asıl suçlular dururken, hiç suçu olmayan ve devletine güvenip boyun eğen masum yurttaşları ezerseniz, bir gün olarda saldırganlaşacaktır unutmayın. Düşünebilen bir yönetim mekanizmasına olan hasretimizin son bulması ümidi ile, saygılar sunuyorum, esen kalın.

                                                                                    Kadir ÇETİN