Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Altan EKMEN->A Y D I N [ Arama ]

A Y D I N
Başlık A Y D I N
Açıklama 29 Mart 2006 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen AdamGibi

     Aydın:   bilgili insan ,düşünceleri olgunlaşmış ve kemale ermiş anlamında aydın insan sözünü kullanıyoruz, sözün içeriğini herkesin bildiğini  biliyorum, yinede ufak fikir kırıntıları olması açısından biraz açıklarsak bu insanın fikir ve düşünce yapısı olgundur , kemale ermiştir aydınlanmıştır, aydınlıktır,değer verilir ve kıymet-i harbiyesi mevcuttur demek istiyoruz.Daha doğrusu bu tarifin dünyanın gelişen ülkelerindeki  içeriği bu.
     Şimdi  dikkat kesilelim ve sorumun sizdeki karşılığını öğrenelim bakalım “sizce aydın kimdir?
Gazete ve dergilerde boy gösterip güzel giyinen, ve televizyonlara her gün haber konusu olan kişimidir?.Gelenek ve göreneklerimizi hiçe sayıp, modern bir ülke diyerek bizi batı toplumlarına benzer bir ülke yapmak isterken kişiliğimizi ve kimliğimizi hiçe sayan kişimidir?Aynı bizim gibi düşündüğü için bizim fikirlerinizi ve bizim haklarımızı en iyi savunan kişimidir?yoksa yalnızca doğruları, bilimsel doğruları, dünyanın her yerinde kolaylıkla kabul gören fikir ve düşünceleri savunan araştıran yeni ufuklar ve bakış açıları geliştiren kişimidir .Sizce de bizce de onlar ve öbürleri tarafından ez cümle herkesin  değer verdiği kişimidir?Bunlardan hangisi sizin aydınız?
   Bizim ülkemizde herkese göre yukarıdaki tariflerden birinin muhatabı mutlaka var. Hemde daha sayamadığım  pek çok aydın tarifinin de muhatabı var.Yani aydın değince işte bu diyemiyoruz.Lafın özü şudurki benim aydın  dediğim senin için cahil cühela birisi, senin aydın diye göklere çıkardığında benim için kıymetsiz bir insan akılsız hatta izansız!
     Neden mi böyle oluyor? Çünkü düşüncelerimiz ideolojik ve gurup psokolojisi ile öğretenilmiş,baskı ve menfaatlerimiz doğrultusunda şekillenmiş kendi benliğimizin bulup okeylediği bilgiler değildir de ondan.Bizler neyin doğru neyin yanlış olduğuna bakmadan , fikir yürütmeden önce çevreyi şöyle bir süzeriz, Acaba genel kanaat nasıl diye … Sonrada onların hoşuna gitsin diye bir sürü sözü önceden binlerce kez tekrarlanmış olmasına rağmen birde  benim tarafımdan  söylendiğini duymalarında fayda gördüğümüz düşüncelerimizi anlatırız . Bizim olmayan başkalarının ipoteğinde olup, izin verdikleri kadar değişikliğe uğratabildiğimiz bazen yalnızca onların izin verdiği kadar değiştirebildiğimiz düşüncelerimizi.Burada itirazlar yükselecek hayır hayır  benim düşüncelerimi kimse etkilemez ve değiştiremez diyeceksiniz.Bu düşünceler sizin miki sahipliğini siz yapasınız. Ya kimin diyecek olursan şu soruları ben kendime sende kendine sor  birlikte cevaplayalım.
   1 .Gümüşhane lisesinde değilde Pertevniyal Lisesinde okusaydık düşüncelerimiz şimdikinin aynısı olurmuydu? Manevi değerlerimize sahip çıkma konusunda bu kadar duyarlı olur muyduk yoksa İstanbul sosyetesinin düşündüğü gibimi düşünürdük 
    2 .Sağ veya sol veya başka dünya görüşüne sahip olma konusunda ki kararları biz kendimiz mi verdik?
    3 .Mensubu olduğumuz gurubun hangi düşencesi bizim düşüncemize ters geldiği için karşı çıkabildik ve arkadaşlar yanlış düşünüyorsunuz ben size katılmıyorum,. Diyebildik.
    4. Sevmediğimiz yazarlardan hangisinin hangi eserini okudukta beyenmedik…. Allah bilir diyeceksiniz. Elbette ki Allah bilir. Bizlerinde cüzi iradesiyle bilebildiğimiz kadarı ile yukarıda kendimizin cevaplayabildiği sonuçlar gösteriyor ki düşüncelerimiz bizim değil ve onları şekillendirdiğine yön verdiğine yapılandırdığına inandığımız  aydınları sahiplenirken yada dışlarken de aynı çizgideyiz. Ve sadece düşünce taşeronluğu yapıyoruz.
   Trabzon’da katıldığım bir eğitim seminerinde üniversitede görevli bir eğitim akademisyeni görüşlerini açıklarken”Ben doğrulara bakarım bu doğrular dünyanın kabul ettiği doğrulardır . Ben bir sorunun bir problemin nasıl çözüleceğinin peşindeyim, Sorun ortadan kalkar ise ben doğru  yaptığıma inanırım. Değilse senin memnun olup olmana bakmam”.deyince İçimden geçen şu soruyu asla dillendiremedim. Acaba bu hoca hangi partiye veya guruba mensup diye? Bu akademisyen dünya insanlığının aydını idi . İbni Sina gibi Yunus Emre gibi, . ve dünya insanlığının gönül kapılarını isimleri ile açan nice üstatlar ve bilim adamları gibi.
   Eski milli takımlar teknik direktörü Şenol Güneş kendisi hakkında yapılan eleştirilere şöyle tarihi bir cevap veriyor “eğer elinizde  bir ışık varsa onu gözümüze değil önümüze tutun”Ne kadar güzel değimli?Göze tutulan ışık görmenizi ve yürümenizi imkansız hale sokarken önümüze tutulan ışık bize yol gösteren yolumuzu aydınlatan kılavuzumuz oluveriyor. Ve aydınlatırken  kişileri seçmiyor.Sana ışık veririm sana vermem demiyor yanıyorsa aydınlanıyorsunuz . 
     Bizim aydınlarımız ya yanamıyorlar,ya sönmüşler,yada ışıkları çok fazla gözümüzü kamaştırdığından biz aydınlığın kaynağını göremiyoruz ve de onlardan istifade edemiyoruz.Bir yerlerde bir terslik var. Yok diyorsanız ve de aydınlarınız tarafından  aydınlanabiliyorsanız , ne diyelim!    
    Gözünüz gönlünüz aydın olsun.

Oyu Puanı: 2 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar
genc_gumushaneli
01 Ağs 2006
altan hocam ço iyi noktalara değinmiş.aydınlarımıız bulabildik mi acaba bu konuda kriterler nelerve en önemlisi aydın diye tabir edilen kişiler yolumuzu ne kadar aydınlatabiliyor

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 9 (0 Kayıtlı Üye 9 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.28664 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu