Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İbrahim ÖZDEMİR->MÜJDELER OLSUN BÜYÜDÜK (!) [ Arama ]

MÜJDELER OLSUN BÜYÜDÜK (!)
Başlık MÜJDELER OLSUN BÜYÜDÜK (!)
Açıklama 04 Nisan 2006 tarihli Gümüşkoza gazetesindeki yazısı
E-Mail erzurum25.iha@mynet.com
Siteye Ekleyen AdamGibi

       Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) iddiasına göre 2005 yılında yüzde 7.6 oranında büyüdük, cebimizdeki dolar 5 bin 800 oldu. Zengin olmuşuz da haberimiz olmadı.
       Bizler Gümüşhane’de yaşadığımız için bu büyümeyi ve cebimizde bir yılda 5 bin 800’e çıkan dolarları bir şöyle bir sayalım.
       GÜDESAN Fabrikamız kapandı 40’a yakın insanımız işsiz kaldı.
       Tekstil Fabrikamız kapandı 200 insanımız işsiz kaldı.
       Kelkit Kibrit Fabrikamız kapandı 100’e yakın insanımız işsiz kaldı.
       Kürtün Adliyemiz kapandı, esnafımızın geliri düştü.
       Torul Cezaevimiz kapandı, esnafımızın geliri düştü.
       Sadece 2005 yılında işsiz kalan insanımızın sayıyı 400’e yakın.
       Bu nasıl büyüme peki?
       Fabrikalar kapanıyor, büyüyoruz!
       İnsanımız işsiz kalıyor büyüyoruz!
       Memurlara yüzde 2.5 zam verilmiş büyüyoruz !
       Vallahi bravo.
       Çok değerli hocamız Nasrettin Hoca  geçim sıkıntısı çektiği sıralarda pazarlarda satıcılık yaparken, dokuzunu bir akçeye aldığı yumurtaları aynı fiyata sattığını gören dostları” Hocam, ne yapıyorsun?” diye sorduklarında onlara şu cevabı verir “Ne yapalım, dostlar alışverişte görsün.” Galiba öyle olduk hocam. Dostlarımız alışverişte görsün, 7.6 büyüdük, cebimizdeki dolar nasıl oldu ise 5 bin 800 dolar oldu.
       Yaz tatilinde Hocanın yeğeni yanına gelir. Hoca ile akşam yemeğini yedikten sonra Hoca “ Gel istersen akşam sefasına çıkalım.” Dolaşırken bir hırsızın, dükkanın kapısını demir testere ile  kestiğini görmüşler. Çocuk hayretle Hoca’ya “Amca, neden ses çıkmıyor?”  Hoca ise “Bunun sesi sabaha çıkar” Galiba bizim büyümemiz de öyle olacak. Büyümenin sesi sonra çıkacak. Kapanan fabrikalarımız açılacak, işini kaybedenler yeniden işine dönecek. Mutlu günler bizi bekliyor desenize.
       Hocamızdan başlamışken yine ondan devam edelim.
       Nasreddin Hoca, geçim sıkıntısı içindeydi. Tavuk tüyünden yelpaze yaparak satmaya başlamış. Müşteriler yelpazeyi kullanıp denemiş, tüyler hemen dağılmaya başlamış.
        “Bu nasıl yelpaze, sallar sallamaz tüyleri hemen  dökülmeye başladı” demişler. Hoca “Kullanmasını bilmek lazım. Yelpazeyi sıkı tutarak başınızı iki tarafa sallarsanız olur” diye cevap vermiş.
       Bizde öyle yapacağız. Sakın ola ki yelpazeyi sallamayın.“Büyüdük” diyenlere inanacağız. İnanmayanlar varsa başını iki yana sallayacak. Yazımızı yine Hocamızın fıkrası ile tamamlayalım:
       Seyyahın biri  dünyanın en akıllı adamını bulmak için diyar diyar geziyormuş. Sıra Nasreddin Hocanın köyüne gelmiş ve köylülere sormuş.
“- Sizin köyün en akıllı adamı kim? “
demiş. Köylüler de:
“- Nasreddin Hoca” demişler.
Bunun üzerine Seyyah, köy meydanında Hoca ile görüşmeye başlamış ve eline bir çomak almış yere bir daire çizmiş, Nasreddin Hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüş, Seyyah bir doğru daha çizerek daireyi dörde bölmüş, Hoca da, dörde bölünmüş dairenin üç dilimine çarpı işareti koymuş. Seyyah
elleriyle aşağıdan yukarıya doğru hareket yapmış, Hoca da yukarıdan aşağıya yapmış ve Seyyah büyük bir hayranlıkla Hocayı tebrik etmiş.
Olup bitenden bir şey anlamayan halk Seyyaha ne olduğunu sormuş Seyyah da :
“- Bu adam gerçekten dünyanın en akıllı adamı, yere dünya çizdim,  O, ortadan ekvator geçer dedi, ben dünyayı dörde böldüm O da dört de üçü sudur dedi, ben yerden buharlaşma sonucunda ne olur dedim O da yağmur yağar dedi.
Bu sefer Hocaya neler olduğunu sorar halk. Hoca da:
“- Bu adam oburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarısı benim dedim, daha sonra tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altından ateşi hafif hafif almalı dedi ben de üstüne fındık fıstık ekelersek daha iyi olur dedim.”
       Biz de Seyyah ile Hoca işine döndük. Her şey güllük gülistanlık diyorlar da, biz hala ne gülü gördük ne de gülistanı. Cebimizdeki dolarlar arttı diyorlar da bizim cebimizde dolar yok. Karasabanın arkasında çift koşan Hacı Emminin cebinde?

Oyu Puanı: 38 - Ortalama: 4

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 14 (0 Kayıtlı Üye 14 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.36355 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu