Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Altan EKMEN->BİZ DEFALARCA PİŞTİK BU NE YANGINI? [ Arama ]

BİZ DEFALARCA PİŞTİK BU NE YANGINI?
Başlık BİZ DEFALARCA PİŞTİK BU NE YANGINI?
Açıklama 05 Nisan 2006 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen AdamGibi

     Güneydoğuda meydan gelen üzücü olaylar bizi derinden yaralayınca bir tarihi yolculuğa çıkmak icap etti.
   1789 yılında meydana gelen Fransız ihtilali dünyada büyük çaplı milliyetçilik akımlarını tetikleyip,imparatorlukların bünyesinde bulunan yabancı unsurlarda  bağımsız devlet kurma fikirlerini sulandırırken, Osmanlı devleti “ümmetçilik” silahı ile tehlikeyi geçiştirmek ister.
    Emrinde yaşayan halklara “biz ümmetiz aynı ümmetin insanlarıyız ayrımız gayrımız yoktur”.Bizler devletimizde yaşayan her halkı ümmetimizin eşit bir ferdi sayarız” söylemi durumu kurtarmamış aksine sonu hazırlayan önemli bir mazeretin başlangıcı olmuştur. Çünkü ümmet sözcüğü ile sadece Müslüman tebaa kasdedildiğinden Osmanlı tebaasında yaşayan gayri müslimleri kandırmak isteyen İngilizlerin ekmeğine yağ sürmüştür. Gayri müslüm azınlığa “siz ümmetin bir parçası olabilirmisiniz “ sorusu sorulmuş hayır cevabı ile önce Yunanlılar ardından Sırplar Bulgarlar Romenler ve Makedonya  halkları bağımsızlıklarını kazanmak için yapmadıklarını bırakmamış ,balkan savaşları ile Osmanlı devletine ecel terleri döktürmüşlerdir. 
     Osmanlı devleti ümmet fikrini bir devlet politikası şeklinde uygularken “bir Türk devleti” olduğunu söylemekten ısrarla kaçınmıştır.Bu uğurda öyle fedakarlıklar öyle yanlışlar yapmıştır ki akıllara ziyan....  Kullandığı Türkçe dilinin zamanla % 50 sınden fazlasının Arapça ve Farsça kelimelerden oluşmasından hiç rahatsızlık duymayıp bilakis teşvik etmiştir.Öyleya madem ümmetiz bakın dinimiz bir olduğu gibi dilimiz de ortak denmeye çalışılmıştır.Bugün Osmanlı egemenliği altında yaşayıp sonradan bağımsız olan arap devletlerinin şimdiki kullandıkları dillerinde 3  5 türkçe kelime bulunurken bizim dilimizdeki Arapça ve Farsça kelimelerin sayısı konusunsa bir rakam bile teleffuz edemez-siniz; çünkü binlerce var.
     İngilizler hiristiyan azınlıklar konusunda emellerine ulaşınca rotayı Müslüman azınlıkların bulunduğu ortadoğuya çevirmişler, onları da kandırmayı başarmışlardır.”Türkler sonradan müslüman oldukları halde neden size halifelik yapmalarına izin verirsiniz,asl olon sizsiniz bakın bütün semavi dinler bu coğrafyadan dünyaya ışık saçmıştır, gelin Türkleri başınızdan atmanızda size yardım etmemizi kabul edin lütfen”yalanına arap dünyası balıklama atlamış,ingiliz ajan lavrens bu yalanına  müslümanları inandırmak için ortadoğuda 30 yıl imamlık yapmıştır. Müslüman araplar ise
     Asla biz ümmetiz ayrımız gayrımız yoktur diye düşünmemiş İngilizlerle birlikte bize karşı savaşmayı (islamın halifesine karşı) göze almışlardır.
     Osmanlı aydınlarının gözünden kaçan nedir?Ümmet fikri nasıl olgunlaşmıştır.Acaba Osmanlı devletini 1300-1650 yılları arasında 350 yıl sıkıntısız bir dönem yaşatan gerçek olgu ümmetçilik midir ? sorularını cevaplamak isterim ancak konu başka olduğundan sadece ip uçları ile tarihe ışık tutma niyetindeyim.
   1876 ile başlayan batılılaşma harekatı ile ortaya şu fikir atılmış ve cumhuriyetin kuruluşu ile de perçinleşmiştir. Nedir bu fikir  açıklayalım?Madem her millet kendi milli kimliği ile bağımsızlık mücadelesine girişip başarı sağlıyor öyleyse bizde türk  kimliğini kullanarak milletimizi bir arada birbirine kenetleyelim ve her meselede ortak düşünen aynı hisleri paylaşan bir devleti meydana getirelim.Böylelikle tanzimat sonrası jön Türklerle başlayan Türkçülük akımı kuvvetlenir ve devlet politikası olmaya başlar.Her politika ürettiğimizde temellerini göz ardı ettiğimizden bu fikirde de yalpa vurmaya ve devletimizi zaafa uğratmayı başarmışızdır.
   Türkiye cumhuriyetini bin bir güçlükle kuran Atatatürkve arkadaşlarından sonraki nesil,devleti yaşatma ve güçlendirme konusundaki politikasında bakın neler yapıyor?1923 yılından önceki seneleri yok sayıyor. Sanki bu cumhuriyet gökten zembille indi.1923 ten önce yaşanan tarihi,kültürü,gelenek ve görenekleri, devletleri,insanları beğenmiyor.Direkt olarak söylemesede sevmiyor ve onaylamıyor. Nereden bunları söylüyoruz ?tarih kitaplarından....Tarihimiz asmalar kesmeler,keyfi davranmalar,haremler,saraylar ve daha nice olumsuz ithamlarla dolu .Dünya tarihinde Osmanlı adaletinden bahsedilir,bizim tarihimizde padişahın astığı astık kesdiği kesdiktir. Ve çocuklarımızın tarihimizi adeta sevmemeleri.öğütlenr...Oysaki dünyada türk tarihinden daha kapsamlı kökleri derinde ve dünya tarihini etkileyen bir tarihin olmadığını biz hariç herkes kabul ediyor.Tarihini sevmeyen insan geleceğine nasıl yön verebilir? Mehmet akif ersoyu sevmeyen bir gençten istiklal marsını içten okumasını istiyoruz. bunun gibi
    Konumuz bugünkü yangının nedenleri idi konuyu fazla dağıtmadan yakın tarihimiz ile yol alalım. Bir devlet büyüyümüz 1970 li yıllarda şöyle diyor.”dünydaki türk soydaşlarımız kominizmin zulmü altında inlerken ben nasıl kürtlere kardeşim derim”politikaya bakarmısınız.....Aynı büğüyümüz 1990 lı yıllarda güneydoğudaki olayların büyümesi ile şu tarihi sözü söylüyor”Kürtler ne kadar kürtse bende o kadar kürdüm,ben ne kadar türksem onlarda o kadar türktür”ey vah ey... tren çoktan kaçmıştı. Çünkü türk siyasi yelpasesinin bir kanadı o yarayı çoktan kaşımış ve de kangrene çevirmişti bile. Onların ezildiği, haklarının çiğnendiği ulusal kimliklerinin verilmesi gerektiği sözde aydınlar ve burnunun ucunu göremeyen ama ülkeyi yarınlara, dağların arkasına taşımaya namzetler tarafından söylene söylene bir büyük çibana dönüştürülmüştü bile.., Terör kamplarından rendevular alınıp,elebaşı ziyarete gidilmiş röpörtajları bile yayınlanmıştı. Nede olsa bunlar aydın insanlardı...!!
      Bu hataları gören başka bir kurtarıcı gurup Türkçülük fikrinin ülkeyi bölünmenin eşiğine getirdiğini,onun için bu politikadan vazgeçmek gerektiğini şu sözlerle dile getiriyor.”siz ne mutlu türküm derseniz bende ne mutlu çerkezim ne mutlu kürdüm derim”hızını alamamış olacakki devam ediyor..”hatta ben kürdüm daha doğruyum derim”Yaraya tuz basmak buna denir.Bir başka devlet büyümüz Avrupa birliği yolunun Diyarbakırdan geçtiğini halkın gözüne bakarak söylüyor.Sakın  “posofta bir çorak tarladan/edirnede bir ince minareden/duru bakışlı bir emineden /kelkitte kilim dokuyan bir nineden“ geçmiş olmasın.
      Ülke kurtarılacak ya ya ümmetçilik yada milliyetçilik...başka ... başka yok.Amerikada hangisi geçerli.hiç biri,Almanyada  hiç biri ,Japonyada adı bile yok. Dini yaşarsanız ruhlar temizlenir davranışlar hakkın emrettiği gibi şekillenir,huzur ve güven tesis edilir örnek olursunuz her hangi bir söze gerek kalmaz, yaşamayıp söylerseniz kafalarda soru işareti bırakırsınız.Türk gibi adil cesur,merhametli ailesine önem veren yurdunu sadece sözde değil özde seven biri gibi davranırsanız hiçbir söze gerek kalmaz insanlar sizi örnek alır. yani devletin slogana ihtiyacı yoktur.Vatandaşın sosyal ekonomik ve kültürel haklarını,. adalet ülküsü içerisinde sağlarsanız...sosyal barışta   sağlanır  gelir dağılımıda eşitlenir,ekonomik özgürlüklerde sağlanır, sizlerde boşuna nutuk atmak peşinde koşmassınız.Demekki 16 devlet kuran bu ecdat  milattan önce ki devletlerde çin prensleri ile nasıl aynı silahla dehalarca vurulmasına rağmen hiç ders almadan yine aynı silahla vurulmuşa, Milattan sonraki devletlerde aynı hatayı yapa-yapa bıkmamışlar; tekrarladıkça kurtuluş reçetesi olarak sunmuşlardır. Allah rızası için düşünelim bir coğrafya üzerinde yaşayan insanların ayrısı gayrısı mevzu edilirmi, Niçin edilir neden ihtiyaç duyulur.?Bir devlet kurulmuştur,yasaları vardır.Devlet koruyucu şemsiyesi ile herkesi kuşatır.Sosyal ekonomik ve kültürel haklarını korumakla anayasal görevini yerine getirirken;nereden çıkar bu kimlik lafı,inanamam,aklım ermez “ben bile kendime hayret ederim” diyor şair.hayretki ne hayret.Sana seçilmek için oy lazım olacak gidip diyeceksinki” ben seçilirsem şunların bunların haklarını koruyacağım”Senin gibi büyüyü olan neylesin düşmanı...!
      Güneydoğu ve doğu anadoluyu hemen hemen hep gezmiş birisi olarak halkın son derece insancıl mülayim ve vatansever olduğu kanaatindeyim.Kandırılmış yada yanlış yönlendirilmiş olanlar bu hatalarını anlarlar mı anlarlar. Nasıl mı?. Önce bizler devlet olmayı,devlet yönetmeyi,devletin bütçesinin bizin vergilerimizden oluştuğunu. Bu bütçe ile hizmet geldiğini ve sahip çıkma konusunda kendi cüzdanımız kadar sahiplenmemiz gerektiğini kavrayalım.Önce bakanlar düzeyinde..mesela güneydoğu ya seçim zamanı gidince bu sefer vergilerden bahsedelim,alınamayan elektrik faturalarından,bu faturaların artvinin Şavşat ilçesinde ödendiğinden,ardeşen fındıklı arasının hakkariden daha kötü fiziki şartlara sahip olduğundan,ingilizin maskesinin arkasındaki gerçek yüzünden,dara düştüğümüzde cenazelerimizi birlikte kaldırdığımızdan,.düğünlerde birlikte halay çektiğimizden,geçmişimizden,Sahi hun devletini kim kurdu?selçukluları gaznelileri,Osmanlıları....Biz kurduk biz! ey kardeşlerimiz neden ayrı ayrı isim peşindesiniz bu tarihi meydana getiren asli unsurlarsınız.Hayır bizim payımız yok biz o zaman yoktuk yeni dünyaya geldik mi diyeceksiniz,Çanakkale şehitliğini gezince içiniz sızlamazmı, kim geçit vermedi düşmana sadece Trabzon veya afyonlular mı yoksa hep birliktemi bu toprağa düştük Siirtli onbaşı Ahmet , Diyarbakırlı Yusuf çavuş ve Gümüşhaneli zahit üsteğmenle.. Siz bizsiniz bizde siziz hepsi bu kadar ?Türk devletinin hepimizi kucaklayan bir şemsiye olduğundan,Bütçemizin geçen yıl itabari ile illere göre nasıl dağıtıldığından,adil dağıtılmışa vurgulanarak, dağıtılmamışsa düzeltmesinin bu yıl nasıl yapılacağını vurgulayarak, devlet uslubu ile konuşarak,kara gözlerinden öperek,yer sofrasında tel peyniri yiyerek,askeri kışları birlikte gezerek bu vatan toprağının bir benzerinin olmadığı İngilizlerin tarihten beri bizlerle olan münasebetlerini anlatarak,hülasa  SEVEREK SEVİLEREK..siz bunları yaptınız mı??...
Bu kez samimiyetle takiyye yapmadan gözlerinin içine bakarak vede gülümseyerek,
     Artık  karanlığa küfür etmeyin.Herkesin bir mum yakacak takati ve onuru vardır. 
     Saygılarımla.

Oyu Puanı: 1 - Ortalama: 1

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 4 (0 Kayıtlı Üye 4 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.32703 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu