Sinerji, yeni yeni literatürümüze giren bir kelime; enerjide olduğu gibi bunu da İngilizceden almışız. Türkçe karşılığı “görevdeşlik” olarak biliniyor ama bu kelimeyi sonradan türettiğimizden fazla kullanmıyoruz. Yabancı hayranlığı veya dilimizin alışkanlığı olsa gerek “sinerji” daha çok kullanılıyor. Tam manasına gelence: enerjilerin toplamından oluşan iş yaptırabilme gücü, enerjilerin toplamını kullanan harekete geçiren güç demek.
      Enerjilerinizi toplayıp iş yapabilme kapasitenizi artırabiliyorsanız sinerjiniz artmış oluyor. Böylelikle verimlilik artıyor,  buna bağlı olarak üretim ve malın kalitesi yükseldiğinden hayata daha bir anlamlı bakmaya çalışıyoruz. Yaşamayı kolaylaştırıp insanın içinde ki bütün olumsuz tortu ve kalıntıları atıyorsunuz. Bir işe başlamak konusundaki isteksizliğiniz ortadan kalkmış oluyor; başarabilmenin mutluluğu sarıyor sizi, hayata gülümsüyorsunuz, üretmeyi paylaşmayı seviyorsunuz.                      
      İyi  güzel de; bu sinerji denilen her ne ise nerede satılır,? Yemeklerden öncemi içilir yoksa tok karnına mı yutulur ? Ne ile karıştırılıp içilmesi gerekir? Bir denesek mi acaba ? diyeceksiniz..

     Yazıya başlarken düşündüğümüz ve okuyucularımızla paylaşmak istediğimiz ana düşünce şudur ki: bunca kamu görevlisi çalışır;yüz binlerce eğitim personeli, yüz binlerce asker, yüz binlerce sağlık çalışanı,  Bir  o kadar polis ,tarımda çalışan, bayındırlıkta çalışan belediyelerde çalışanlar.... Hizmetlerin toplamından şöyle bir sonuç çıkmalı ;Pırıl pırıl cadde ve sokaklar,gelişmiş kara yolları demir yolları ve hava limanları, eğitimi üretime dönüştürmüş gençler,gelişmiş sağlık hizmetleri  ve sayamayacağımız ve mahrum olduğumuz nice alanlar.Peki neden bunca çalışanın bunca emeği heba olup giderde arzu ettiğimiz sonuçları bir türlü alamayız? Sinerji kaçağı varda ondan. Şuna benzetirsek; gürül gürül akan bir ırmağın enerjisini kullanamazsanız, her gün aynı enerjisi ile bütün gücü ile akıp gidiyor,Enerjiyi kontrol edip istediğiniz gibi kullanınca elektrik olup gecelerimizi aydınlatıyor.İşte çalışanların enerjilerinin toplamını aynı kanala aynı hedefe aynı yöne çeviremeyince gürül gürül boşa akıp giden sulara benziyorlar. İş yapılıyor ama üretim artışı hizmet kalitesi iş kolaylığı sağlanamıyor. Yani sinerji kaçağı oluyor

     Geçtiğimiz günlerde sağlık meslek lisesini ziyaret ettik;Okulun bahçesinde kar beyazı önlükleri, gülen yüzleri ile kız öğrenciler karşılıyor bizi, daha önceden tanımış olacaklar ki yanımıza gelip “hocam nasılsınız hoş geldiniz” diyorlar.Teşekkür edip okula doğru  yürürken; ne güzel gelecekte hepsi birer sağlık çalışanı olacak, bu neşe  bu heyecan hizmete dönüşecek,ihtiyar ninelere yaşlı dedelere şefkat dağıtacaklar,bakıma muhtaç onlarca hasta onların gülen gözlerinden şifa bulacak”sağol yavrum”duaları onlar için nasıl bulunmaz bir nimet olacak. Kollarında sağlıklı bebekler dünyaya gelecek,bebeklerin annelerinin sevincine ortak olacaklar,belki hiç doktoru olmayan bir sağlık ocağına gidip hem doktor hem hemşire hem öğretmen hemi de ebelik yapacaklar. Köylüler ebe hanım olduğu için hiçbir hastalıktan korkmayacak ,güvenle ve huzurla çocuk yetiştirecekler.Sonra düşünüyorum ,gerçekten öylemi olacak.!. kendi kendime cevap veriyorum.Bu söylediklerimin hepsini belki nicelik olarak yapacaklar ama acaba nitelik olarak,kalite olarak üstün performans gösterip bir derde deva olabilecekler mi? Sonra inşaallah deyip okula çıkıyoruz.
     Öğretmenlerimizi teneffüste dinlenirken bulduk, Masanın üzerinde Turgut Özakman'Şu çılgın Türkler” kitabı var.Kitabın neden bu kadar çok okunduğundan konu açılıp Cengiz Aytmatov'un eserleri gündeme geliyor.Sohbeti eğitim konuşarak sürdürmek niyeti ile konuya girdik.İkram ettikleri bir bardak çay yudumlarken soruyoruz..
         -Hocam branşınız nedir? Branşlarını söyledikçe içim açılıyor,ANESTESEZİ,TIBBI İSTATİSTİK VE BİLGİSAYAR,ÇOCUK GELİŞİMİ, VE ANA ÇOCUK SAĞLIĞI,
         -Sayın hocam bu mesleklerle ilgili öğrencilerimize hangi dersleri veriyorsunuz?

TOPLUM SAĞLIĞI,ACİL YARDIM VE KURTARMA,ÇOCUK SAĞLIĞI,KADIN SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI,CERRAHİ HASTALIKLAR HEMŞİRELİĞİ,BULAŞICI HASTALIKLAR,SAĞLIK HİZMETLERİ HEMŞİRELİĞİ,

      İnanın bu derslerin  adını bile duyduktan sonra kendimi çok güvenli  bir okulda hissettim,Öğretmenlerimizin mesleklerini çok heyecanla ifa ettiklerini okulu gezerken çocuklarımızın gözlerinden okuduk;Düşündük defalarca aynı soruyu sordum “Bu enerjiler nerede kayboluyor?neden bu derslerin adının verdiği huzurun yarısı dahi toplumda hissedilmiyor?

       Bu dersleri özümseyip alan ,öğrenen,uygulayabilen öğrencilerimizin olduğunu,daha doğrusu çok olduğunu düşünsenize;bu sadece hayatımızın sağlık ayağı,diğer birimlerin hepsinde durum aynı.Sinerji oluşturabilirsek,güzel bir memlekette yaşamamız gerektiğine olan inancımızı tazelersek,gereğini yaparsak.Yani , enerjilerimizi birleştirebilirsek ,nasıl bir sonuç alacağımızı biliyorum”Kalkınmış müreffeh bir ülke.”.....

          Güzel bir haberle konuyu noktalayalım. Kız meslek lisesinin kız pansiyonu için İl Özel idare bütçesine 2006 yılında kullanmak üzere yeteri kadar ödenek ayrıldı. Sayın vekillerimiz ilimize yaptıkları son ziyaretin (70. ziyaret)  yaklaşık bir gününü bu pansiyonun bu yıl nasıl bitirilebileceği yönündeki fikir alış verişine ayırdılar. Bu okulun ilimiz için çok büyük bir kazanç olduğunu söylememe gerek yok. Emeği geçen herkesten YARATAN  razı olsun.

         “Yarın güzel bir gün olacak,sigara izmaritini yere atmayarak çöp kutusuna kadar taşımakla işe başlayalım.SAĞLICAKLA KALIN.