Geçtiğimiz hafta içinde bir kamu kuruluşunu ziyaretim sırasında vatandaşın ifadelerine göre bizzat tanık olduğum yolsuzluk iddiaları karşısında doğrusunu isterseniz şaşırmadım desem pek inandırıcı olmaz.
      Söz konusu iddialarla ilgili gereken araştırmanın yapılması amacıyla yetkililer tarafından düğmeye basıldı. Gelişmeleri yakından izlemekle birlikte, eğer iddialar sonunda yapılan işlerin hakkaniyet dışında olduğu tespit edilirse de yolsuzluk ve usulsüzlük çarkının içinde kimlerin yer aldığını da çekinmeden ifşa edeceğimizi duyurmak istiyorum.
      Yolsuzluklardan ve usulsüzlüklerden arınmış bir yönetim anlayışının tüm ülke genelinde tesis edilmesi en büyük arzumuz. Şahsi çıkarlar veya siyasilerin baskıları neticesinde kamu otoritesinin yerle bir edilmeğe çalışıldığı günümüzde güven ortamından da gittikçe uzaklaşılmaktadır.
      Daha önce de gerek bizler, gerekse bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri tarafından dile getirilen konularla ilgili neden bir gelişme olmadığını toplum adına yetkililere yeniden sormakta yarar görüyoruz.
      Bizi yönetenler “cemaat ne derse desin imam bildiğini okur” tavrını sürdürmeye devam edeceklerse de kendileri bilirler.
      Gümüşhane’de her geçen gün zorlaşan yaşam şartları karşısında evine ekmek götürmekten aciz bir konumda bulunan esnaf ve sanatkarın korunup kollanması gerekirken, bazı kamu kurum ve kuruluşları halen il dışından hizmet satın alma yoluna gitmeye devam ediyorlar. 
      Konuyu açık ve seçik bir dille ifade etmiştik. Fakat görünen o ki; biz ne söylersek söyleyelim değişen bir şey yok!
      Her şeyden önce altını çizerek yeniden vurgulamamız gerekecek olursa bizim hiçbir kamu görevlisi veya siyasiyle bir takım meselelerimiz bulunmuyor.
      Kaldı ki; bu meseleleri mesleğimizi kullanarak “vur abalıya” diyenlerden de değiliz.
      Yani, yukarıda ifade etmeye çalıştığım konu ile ilgili olarak ne bir kişisel beklentimiz ne de başka bir şey söz konusudur.
      Kamu kuruluşları tarafından mal ve hizmet satın alımlarında kimlerin nasıl tercih edildiklerine dair geniş çaplı bir araştırma içindeyiz. 
      İsimleri bizde saklı kalmak kaydıyla bazı  vatandaşlarımızın beyanları doğrultusunda daha çok,  siyasetin aracı kılınarak bir takım şahısların elde ettikleri veya elde etmeye çalıştıkları işlerin hangileri olduğunu bizden ziyade, yetkilerin açıklamaları daha isabet olacaktır kanaatindeyiz.
      Fazla söze gerek yok.
      Demek istiyoruz ki, bundan böyle Gümüşhane’deki esnaflar tercih edilsin!
      Anlamayan?
      Herhalde anlamayan kalmamıştır.
      Diğer taraftan otelci esnafı misafirhanelerden bir hayli dertli olduklarını ifade ediyorlar. Bu meseleye de mutlaka bir çözüm bulunmalıdır.
      Kamu kurumlarının misafirhanelerini kullananların gerçekten o kurumlarla ilişkili olup olmadıklarının araştırılması gerekiyor. İdarenin bu konuda üzerine düşeni yerine getirerek, otelci esnafının kafalarındaki soru işaretlerini mutlaka ortadan kaldırmalıdır.
      Meslek odalarının temsilcilerinin beklentileri de bu yöndedir.
      Esen kalın…