Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Altan EKMEN->BİZİM ELLER [ Arama ]

BİZİM ELLER
Başlık BİZİM ELLER
Açıklama 29 Kasım 2006 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen AdamGibi
         Eskiden köylerimizde okur yazar oranı az olduğu için gurbetten gelen mektupları yada resmi evrakları okutmak için köylerde okuma yazma bilen bir iki kişiye  götürüp okuturlarmış. Gene günlerden bir gün Fatma  bacı elinde bir kağıtla hızlı hızlı köyün yukarı mahallesine  gitmektedir. Kerem dayı Fatma bacının bir telaşası olduğunu fark edip sorar
    -Böyle hızlı hızlı nereye gidiyorsun Fatma bacı
    -Şunu yukarı mahallede okutup geleceğim
    -Ver ben okuyayım ne diye yukarı gidiyorsun
    -Sen okuma yazma biliyor musun ki
    -Tabiî ki biliyorum yavrum bilmem mi?  Ver okuyayım.
    Kerem dayı başlar okumaya "mektubuma başlarken evvela selam eder küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öperim,ben iyiyim sen nasılsın....."Fatma bacı şaşkın şaşkın kerem dayıyı dinlerken dayanamaz araya girer.
    -Kerem dayı sen bunu mektup gibi okuyorsun..!
    -Ya nasıl okuyayım..!
    - Ama bu senin elindeki senet
    -E ...  kızım baştan deseydin bende senet gibi okurdum.  Ben  mektup zannettim..!!!!!!
       Hikayemizin kahramanı Kerem Kılıç Şiran'ın Babacan köyünde yaşayıp1998 yılında vefat etmiştir.
                                  SEN OLSAN NE YAPARDIN ?
       Kürtüne bağlı ekinciler köyümüzün özelliği başka çok az köye nasip olacak cinsten. Rakımı tam 2850 m. Ağaç dahi yetişmeyen köyümüzün halini ahvalini anlatmaya gerek var mı..? Yılın ilk karı dağların doruklarından sonra  bu köyümüze düşmekte yazı görmeden kış gelip çatmaktadır.
      Bir gün Hüseyin (Badak Hüseyin)adlı hemşehrimiz koşmuş öküzlerini başlamış döven sürmeye,acele etmesi gerektiğini bildiğinden günün geç saatlerine kadar döven sürmüş;nede olsa her an  yağmur yağıp hasadı mahvedebileceği gibi üstelik kışta yakınmış.İşini bitirip güzel bir uyku hasretiyle tutuşurken havanın karardığını fark etmiş. Yıldızlar parıldadıkça Hüseyin amcanın işini bitiremeyeceği yönündeki endişesi artmakta imiş..Bakmış ki çok yoruldu hem öküzler biraz dinlensin hem de ben bir soluk olayım diyerek evine gider. Bir bardak ayran içip elini yüzünü yıkar, yatsı namazını kılıp dua etmeden dışarı harmana çıkar;çıkar çıkmasına ama gördüğü manzara karşısında dehşete düşer. Bakar ki  beş dakika önce bıraktığı öküzlerin üstüne bir karış grev düşmüş,siyah olan öküzler bembeyaz olmuş. Hüseyin amca az önce namaz duasını bile yarım bıraktığını hatırlar ;ellerini açar göğe doğru ve şöyle seslenir, "Ey Allahım  sen  şimdi  Hüseyin olsaydın ne yapardın?"
   Bu  hafta bizim ellerden bazı hoş sedaları paylaşmak istedik. Bütün köylerimizdeki büyüklerimizin bir namı ve lakabı olması dolayısıyla adlarını lakapları ile anmak mecburiyeti hissettik. Okudukları zaman tebessüm edecekleri  inancındayız; hoşgörülerine  ve bıraktıkları bu güzel mirasa teşekkür ederek hoşça bir hafta geçirmenizi dileriz.
Oyu Puanı: 2 - Ortalama: 3

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar
siranli_serkan
08 Ock 2007
altan hocam çok güzel hiakyeler yurdum insanından manzaralar hem mizahi hem ders verici nitelikte

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 5 (0 Kayıtlı Üye 5 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.3312 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu