Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
21 Şubat 2007 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
AdamGibi
MEMLEKET SİZE MİNNETTAR...
KTÜ Gümüşhane Mühendislik Fakültesi Dekanı Sayın Prof.Dr.Osman BEKTAŞ'ın daveti üzerine 19 şubat pazartesi günü, 2006-2007 bahar yarıyılı döneminin başlaması, Fakülte kütüphanesi ile yeni öğrenci kantininin hizmete sunulması ve Dekanlık hizmet ödüllerinin verilmesi törenine katıldık.... Törende hoşuma giden noktalardan biri, Dekan beyin kendi personelini de ödüllendirmesiydi.İlin mülki Amiri Belediye Başkanı ve diğer ileri gelenleri arasında personelinin onure edilmesi şahsımca, her idarecide olması geren hasletlerden biridir.Trabzon da Öğretim Görevliliği yaptığım yıllar yakinen tanıdığım Dekan Yardımcısı Sayın Yrd.Doç.Dr.Yüksel TURCAN'ın Fakülte nezdinde yaptığı hizmetler gerçekten takdire şayandır. Kendilerine gıbta ediyoruz. Yine İdari personelin hizmetlerini de unutmamak gerekir. Komutanla beraber savaşan asker aynı muhabere alanındadır. Burada ayrıca Gümüşhaneli olmayan Gümüşhanemizi memleket bilip hizmet veren değerli akademisyenlerimize de ayrı ayrı teşekkürler...Ama en çok teşekkür Gümüşhaneli olup da buraları terk etmeyerek hizmet eden Gümüşhaneli akademisyenlerimize...
ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇTİ...
Dekan Bey'in kısa ama öz konuşması, Gümüşhane'de mevcut koşul ve sorunları özetliyordu. Dikkat edilen vurgu Yüksek Öğrenim yatırımlarında Devlet kaynağı, Üniversite Ödeneği ve yerel katkılar...
Görünen o ki Gümüşhane Üniversitesi olma yolunda aşmamız gereken çok daha dağlar var sebebine gelince yüreklerde o samimiyetin gözlerde o kararlılığın görünmeyişi...Yıllardır süre gelen Gümüşhane Üniversite Yaptırma Derneği adı altında kurulan destek platformları artık kurgu tarafını geçip geliştirme veya başka nitelikler adı altında hizmet vermelidir...
NEYSE HALİN ÇIKSIN FALİN...
Esasen dert edineceğimiz nokta Gümüşhane de Üniversite kurulmasınayönelik olan niyetimiz, samimiyetimizdir.Şu andaki gelinen nokta bu niyet ve samimiyetten oldukça uzak bir durum sergilemektedir. Zira samimi olunsa siyasetçisinden Üst düzey bürokratına, iş adamlarına kadar bu güne kadar arpa boyu değil de bayağı bir mesafe alınırdı. Öğretmen Lisesinin Alt sınıflarından Bu günkü kampus yerleşkesi içerisindeki yere gelmek güzel fakat yeterli değil. Otuz yıl içerisinde yapacağımız hamleler daha ileri olmalıydı. Mühendis gözüyle bu günü o günden düşünerek Bu gün ki YİBO sorunu çoktan ortadan kalkmalıydı, Şehirin Sanayi yerleşkesi, karayolları kampus içirisine çoktan alınmalıydı ama maalesef. Birde İsrail duvarlarını aratmayacak derecede kampus önünü kaplayan bir okul duvarı ve bir sürü çelişki yumağı. Bir yandan YİBO kaldırılırken diğer yandan set çekilmesi ve yarın akıbet durumunun da ne olacağının bilinmemesi. Bu konuda verilen uğraşlar veemeklerin anlamlı olabilmesi ciddi bir samimiyet ve mutabakata bağlı...Dileğimiz odur ki Gümüşhane Üniversitesi en kısa zamanda Diğer üniversiteler yanında yerini alır.Bu gün bir bakın KTÜ' ne bağlı olup sonradan yeni üniversiteler olarak ayrılan Giresun,Rize Üniversitelerine...Yanılmıyorsam KTÜ' ye bağlı olarak bir tek Gümüşhane ve Artvin Kaldı ki Artvin' in de Kafkas Üniversitesine bağlanması da gündemde konuşulanlardan....Hal böyle İken KTÜ' ye bağlı olarak kalan illerden bir tek Gümüşhane'nin olması yarışta geri düştüğümüzün diğer bir göstergesi. Bu gün Devlet ve Üniversite kaynakları parametresi aynı işlerken Giresun ,Rize üniversite olabilmişse bundaki en büyük payın yerel kaynaklar noktasında halkın ve de şehrin ileri gelenlerinin bu konudaki samimi çalışmalarından olduğudur. Şunu kendimize sormalıyız .Biz bu üniversiteyi gerçekten ne kadar istiyoruz.?
NİYETİMİZ SADAKATİMİZDİR...
TV programının birinde bir diyalog dikkatimi çekti. Emekli bir albay diyor ki Güneydoğuda Terörle mücadele edilirken bir kışla komutanının iki tercihi vardır. Birincisi, askerinden kayıp vermeden kışlasından çıkmadan üç yılını geçirir suya sabuna dokunmaz ,terfisini alır ve gider,ikinci tercihi ise terörü yok edecek şekilde komutanlık yapar , kışlasından çıkar askerini şehit verir ve üstlerinin de kınamasından korkmadan işinin gereğini yapar. Çünkü niyeti bellidir.İşte Bizim bürokratlarımız, Akademisyenlerimizde tercih noktasında kanımca bu ikinci tercihi yapabilmelidir. Hizmeti nimet bilmeli niyetlerimizi gözden geçirmeli halis niyetlerimize sadık kalmalıyız.
Aslında yazılacak çok daha şeyler var belki bir daha ki sefere. Ameller niyetlerin karşılığı ise Bugünkü KTÜ'ye bağlı olan Fakülte ve Yüksekokulumuzun durumu da bizim niyetlerimizin karşılığıdır. Mihenk taşımız budur, Buyursun herkes kendini vursun, Korkmayın yüreğiniz yalan söylemiyorsa o size cevabı verecektir...