Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
21 Mart 2007 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
AdamGibi
KÜRESEL ISINAMADIK… Küresel ısınma sözünü son zamanlarda sıkça telafuz etmeye başladık. Tüm dünya küresel olarak ısınırken ne hikmetse bizim buralara pek uğramaz gibiydi. Hala gribin etkisindeyim.(Temennimiz uğramaması)Daha Geçen haftaya kadar soğuklar devam ediyordu hatta öyle ki kışın bile görmediğimiz ayazları yaşadık. Yoksa biz küresel ısınamama ile mi karşı karşıyaydık.:) İşin latifesi bir yana küresel ısınma olayına kanaat getirmeye başladık. Yaşlı büyüklerimizle konuşuyorum,eskiden böyle miydi diye başlıyorlar söze.. Kar yağdı mı kışın otobüs boyunda olurdu diye, şimdikilerde kış mı? Her şey eskiyor,zaman değiştikçe insanlar değişiyor,mekanlar değişiyor,mevsimler de değişiyor…
BİLİR KİŞİLER… Her ne kadar uzmanlar şöyle böyle dese de kaçınılmaz sona her geçen gün bir adım daha yaklaştığımız aşikar… Yinede tecrübeyi elden bırakmayarak takvim yapraklarına göz atıyoruz. Eskiler boşuna dememiş “Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır” diye, bir yanda açıklamalar yapılsın biz cemreleri sayıyoruz, havaya, suya toprağa, düşen… tamam diyoruz şimdiden sonra ısınmaya başlar havalar,sonra zemheri soğuklarının biteceği günü bekliyoruz. Eski büyüklerimiz küresel ısınmaya ne derler ama hala eski tecrübelerin kullanıldığı kesin. Babaannemden biliyorum, köyde biçin zamanından önce kiraz ayında bazı ön hazırlıklara başlanır orak ayında biçin başlar. Temmuzmuş, ağustosmuş onları ilgilendirmez, onların kendi ayları vardır. Galandara da ne nasıl olur onlara sormak lazım. Ama üzülerek söylüyorum ki artık babaannem kabul etse de kabul etmese de mevsimler değişiyor, küresel ısınma geliyor, geçtik biçin günlerinin değişmesini ilerde biçecek ot da kalmayacak, su da kalmayacak bu gidişle.Şöyle bir köylerinize gittiğinizde bir dikkat edin,kuruyan göze sularına, suyu azalmış derelere,toprağın kuruluğuna, yavaş yavaş hissetmeden neler kaybediyoruz acaba?
DAMACANA İN MADLEN OUT Bir öğretmenimiz ile sohbet ederken aklımdan çıkmayacak güzel bir tespitte bulundu. Öğretmenimiz diyor ki eskiden insanlar misafirliğe, ziyarete gittiğinde ikram olarak çikolata,şeker gibi tatlı hediyelerle giderdi.Gün gelecek ki diyor insanlar misafirliğe,ziyarete gittiğinde ikram olarak su,hava (oksijen) götürecekler. Çünkü bunlar bulunması ve alınması zor özellikteki maddeler olacaklar. Kız istemeye gidenler madlen çikolata yerine bir damacana su ile gidecekler,başlık paraları(umarız bu da o zamana kadar kalkar) galon galon sular olacak belki de. Şu an gülünç gelebilir ama o zaman böyle olmayacağına eminim. İlerde harcama kalemlerinde odun kömür yerine su,hava kalemlerini göreceğiz. Geçenlerde Mordut Mahallesinde yolun kenarındaki çeşmeye baktım şırıl şırıl boşu boşuna akıyor ve böyle bir sürü çeşmemiz…. Torunlarımıza şimdiden bırakacağınız en önemli miras beşer, onar damacana su değil, kullanılabilir su kaynaklarını mümkün olduğunca uzun süre korunabilir seviyede muhafaza edip, geliştirip bırakabilmemizdir. Su konusundaki vurdumduymazlığımıza dur diyebilmemizdir.
ABD VE KYOTO PROTOKOLÜ Geçen hafta küresel ısınma ile ilgili olarak ülkemizin de son yıllarda özellikle endüstri çevresinin gelişmesine yönelik olarak,küresel ısınmaya katkıda bulunduğundan bahsedilmekteydi. Kyoto protokolüne ülkemizin imza atmaya maddi bir çok kayıp ve yükümlülükten dolayı yanaşmadığından bahsedilmekteydi. Bu konuda her işiyle dünyaya sözde örnek olmaya çalışan,Küresel ısınmaya yol açanların başında gelen ABD ise protokolün yanından bile geçmemektedir..Oysaki ilk imzayı atması gerekenlerin başında ABD gelmektedir. Büyük devletler ABD,Rusya işlerine geldiği gibi hareket ettikçe ve bu hareketlerine göz yumuldukça küresel ısınma kısa zaman içinde küresel yanmaya geçecektir. Kurunun yanında yaşta yanar hesabı bu yangının büyüyeceği kesin, nasılsa yanacağız idman olur hesabı diyorsak da tedbiri elden bırakmamak lazım gelir…
İMAJ HİÇBİR ŞEYDİR.SUSUZLUK HER ŞEY… Önceki haftalarda “Susuzluğu kimse Takmıyor mu?” başlığı ile konuyu gazetemizde gündeme getiren sayın Banu ATASU' ya da itaf ederek bizde köşemizde dile getiriyoruz. Bir reklam vardı bir zamanlar” imaj hiçbir şeydir susuzluk her şey. Susuzluğunu yen diye” Evet zaman o zamana yaklaşmaktadır. Bu tarafın susuzluğunu düşünürken birazda ölüm anında çekeceğimiz susuzluğu ve öbür tarafın küresel ısınmasını ve yanmasını düşünelim belki o zaman bazı değerlerin kadir,kıymetini daha iyi anlarız. Saygılarımla…
KÜRESEL ISINMALI MI? ISINMAMALI MI?
