Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
13 Haziran 2007 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
AdamGibi
PARK BAHÇE...
Sosyal hayatı canlı olan ortamlar gelişmiş ortamlar olarak tanımlanmakta, sosyo-ekonomik kalkınmanın kültürel ve sosyal kalkınma ile paralel olduğu da aşikardır. Bir kentin bir şehrin sosyo-ekonomik durumu hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız şehri şöyle bir turlamanız size iki yönlü olarak istediğiniz bilgiyi verecektir.
Efendim bu hafta toplumsa olarak bir çok eksilerimizi dolayısıyla da eksiklerimizi sosyal ve ekonomik açıdan yansıtmaya çalışacağız.
Nerden başlayalım... Önceki hafta ki Bayburt gezisinden.Eski ilçemiz olarak değerlendirdiğimiz Bayburt ilimiz...Bayburt tam düşündüğüm hızda olmasa da yeni bir il olarak sosyo-ekonomik açıdan iyi bir sıçrama göstermiştir ve coğrafi şartlar da göz önüne alınırsa gün geçtikçe daha da gelişecek ve büyüyecektir.Geçen Pazar ki Bayburt gezisinde Bayburt halkının hafta sonu gezip eğelenebileceği mekanlara baktığımızda:Şehir merkezine uzak sayılmayacak mesafede Aslan dağı Parkı; Elinde mangalı,semaveri,piknik sepeti ile ailesi ile arkadaşları ile hoşca vakit geçirmeye gelmiş insanlar...Aslan Dağı Parkında küçük bir hayvanat bahçesi bile düzenlenmiş.Çocuk parkı,küçük bir gölet ve yürüyüş alanı...vakit geçirmek için eğlencelik bir alan...Buradan geçiyoruz şehrin merkezi sayılan belediye tarafından işlettirilen piknik alanına.Şehir gürültüsünden uzak şehir merkezinde düz ayak bir mekan. Hatta suni göl bile oluşturulmuş içinde deniz bisikleti bile var...Buradan geçtik türbelerin olduğu mevkiye... Piknik yerleri burada da mevcut manzara zaten harika...Kale tarafı desek hava almak için gayet uygun.Şimdi diyeceksiniz ki bu kadar Bayburt reklamı nereden çıktı. Olay Bayburt reklamı değil olay eskiden bir ilçemiz olana Bayburt da soyal hayatı canlı tutabilmek adına bu kadar tesis inşa edilmişken bir il olarak Gümüşhanemizde böyle yerleri kıyaslama açısından bile bir yer gösteremeyişimiz olması. Sakın bana kent ormanı demeyin. Dağın başında,bayır yukarı,arabanız yoksa gidip gelmek sıkıntı, gitseniz etrafınız kapalı orman, akşam vakti çekinilecek bir yer. Karşıyaka Mahallesinin üzerinde ki Mesire yeri derseniz içler acısı. Ufak tefek tadilatların haricinde yıllardır ne bir düzenleme ne bir gelişme söz konusu.Şehir merkezinde Ailece gidip sabah kahvaltısı yapacak halka açık ücretsiz bir park, bir alan var mı acaba?Hatta çocukların ezilme korkusu yaşamadan rahatça koşup oynayacakları kaç tane park var?Hafta sonları insanları köylere, yaylalara, Trabzon'a, Bayburt'a kaçırtmak yerine sevgili yetkililer bu insanları şehir merkezinde nasıl ağarlarsınız onu düşünmek gerekmez mi?
TAŞ DÜŞEBİLİR TABELA ÇARPABİLİR...
Bağlarbaşı Mahallesinden şehir merkezine doğru yürüyerek giderseniz yol da trafik uyarı levhalarına dikkat ediniz. Çarpmamak içten bile değil. Kaldırım kenarında hafif bir dalgınlığınıza gelse kafanızı,kolunuzu bir yerlerinizi çarpabilirsiniz. Özellikle Üniversite lojmanlarının olduğu bölümde...Artık yeni tabelalara ihtiyacımız var, Dikkat! Kafanızı çarpabilirisiniz, yavaş yürüyünüz tabela var,Taş düşebilir tabela çarpabilir gibi...Karayolunun bazı yerlerindeki çukurları zaten söylemiyorum bile...
PANEL VAR PANELVAN VAR
Dünya çevre Günü dolayısıyla İl merkezinde 5 Haziran Salı Günü Saat:14.00 de Gümüşhane Belediyesi ve KTÜ Gümüşhane Mühendislik Fakültesi işbirliği ile "Gümüşhane Genelinde Büyüme, Gelişme ve Kalkınmada Karşılaşılan Sorunlar ve Çıkış Yolları "konulu panel düzenlendi. Konu başlığına bakarsanız ekonomistinden tutun sosyologuna kadar bir çok alanı içerisine alan meslek gruplarından panelist olarak katılması gerekirken mimarlardan oluşan ve şehrin imar yapısından başlanarak 1980 yılındaki yapılan araştırmalara göre konuşulan konular, panelin konu başlığı içerisinde bir bölüm olarak kalıyordu kanımca...Ayrıca panele katılımın neredeyse hiç olmayışı (Protokol ve bürokrasiyi saymasak) işin ayrı bir acı tarafıydı. Zamanlama olarak mesai sonrası olması hem çalışan kesim hem de Salı gününü göz önüne alarak pazarın bittiği saatlere denk gelmesi katılımı daha da artırabilirdi. Zaman açısından, başlık açısından,Panelistler açısından da bu panel amacına uygun olmadı...
HASTANE DE HASTA OLMAK...
Çok şükür bir devlet hastanemiz var. Hani çoğu kez söyleriz ya Allah ne hastanelere düşürsün ne de hastanesiz etsin diye...Gelişen teknolojiye kendi çapında ayak uydurmaya çalışan hastanemiz...İyi hoş da şu poliklinik tarafı böylemi olmalıydı?Nefes almak neredeyse imkansız... Sağlam gitseniz o ortamdan havadan mikrop alamadan çıkmanız mümkün değil gibi..Şimdi buralar yapılırken burasının poliklinik olacağı planlanmadı mı? Yoksa sonradan mı değiştirildi. Giriş çıkış yerleri yok ora yok bura diye yıkılıp yapılırken herhalde ki bu havalandırma işi düşünülemedi bu kadar koşuşturma arasında... Önerim iyi yiyin iyi giyinin sakın hasta olup hastaneye gitmeyin. Hele Salı günleri hiç gitmeyin. Kışın varın siz düşünün.İçeri girince insanın burnu düşüyor. Tüm samimiyetimle söylüyorum rahat sağlıklı bir nefes alınacak ortamın sağlanamadığı bir yerde sağlıklı sağlık hizmeti nasıl sağlanır?Metre kareye kaç kişi sığdırılıyor. Ya poliklinik alanı genişletilmeli ya da acilen havalandırma sistemi kurulmalı. Hele birde hasta kabul noktasında Sağlık Bakanlığının 2006/113 sayılı karar yazısını okuduğumda şaşkınlığımı gizleyemedim..."İstiklal Savaşı Gazileri,Şehit,Özürlü,65 Yaş üstü,Hakim ve Savcılar ile Sağlık Personeline öncelik tanınır."
GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİNİ (HALA) İSTİYOR...
İlimize üniversite açılması noktasındaki düşüncelerimizi daha öncesinde paylaşmıştık. Bundan vazgeçmiş değiliz. Sky Türk televizyon kanalında beğeni ile takip ettiğim gündem programında Yazar Nihat GENÇ'in gelecek nesilden beklentileri noktasında umutlu tavrı gerçekten çok hoşuma gidiyor. Bizde umudumuzu kaybetmeden inatla talebimizin peşini bırakmayacağız...
EKSİLERİMİZ EKSİKLERİMİZ...
