Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Bir hüzün alnımda kader denilen Heybemde bombalar düşüyor bedenim Ben Iraklı çocuk zulme yenilen İbrahim közünde üşüyor bedenim
İsmail HAYAL
Ey Dünya Müslümanları! Yarın bayram ve sizler bayrama hazırlanıyorsunuz besbelli. Bir ay boyunca midelerinize gem vurdunuz. Eşe dosta iftara gittiniz. Aynı çatı altında eşiniz, çoluğunuz ve çocuğunuzla, sevdiklerinizle hep birlikte. Yediğiniz önünüzde, yemediğiniz arkanızda. Namazlarınızı kıldınız, teravihleri hiç kaçırmadınız. Yarınlarınızdan umutlu ve gayet mutlusunuz. Hülasa bayramı hak ettiniz öyle değil mi?
Ama ey Dünya Müslümanları! Aynı Rabbe inanan, aynı kıbleye yönelen, aynı peygamberi rehber edinen bilmem hatırlayabildiniz mi, ben Iraklı, Afganistanlı, Felluceli kardeşiniz, çocuğunuz. Ne sabahı görebilen ve akşama varması ise tamamen meçhul. Biz yerle bir olmuş virane evlerinde sabah kahvaltılarında sofrasına bombalar yağan aynı inancın çocuklarıyız. Adım Ayşe, Fatma, Ali yada Ahmet ne fark eder. Tankların gölgesinde yaşamaya çalışan geleceğinden umutsuz, paletler altında bir bir tükeniyor neslimiz. Ağzımıza aldığımız her bir lokmada kan lekesi var. Ve bir bir tükeniyor gözlerimizin önünde annelerimiz, babalarımız ve kardeşlerimiz.
Ya siz ey Dünya Müslümanları! Gayet iyi besleniyor üstelik israf da ediyorsunuz. Kuştüyü yataklarda rahatsız oluyor, bir giydiğiniz elbiseleri bir daha giyinmiyorsunuz. Bizimse böyle bir şansımız yok burada. Çırılçıplak bedenleri dolaştırıyoruz orta yerde. Sizin çöplere attığınız nimetleri bulamıyoruz burada. Siz iftar sofralarındaki çeşitleri az bulurken biz en son sıcak bir çorbanın ne zaman kursağımızdan geçtiğini dahi hatırlayamıyoruz. Minareler yıkık, okullar harabe ve evlerimiz yerle bir. Her gün onlarca salâ veriliyor minarelerden. Ölen kim, kalan kim, belli değil, insanlığımız olmasın sakın.
Ve siz ey Dünya Müslümanları! Hiç rahatsız olmayın. Kültürlerin buluşması ve kardeşlik adına hoşgörü yelpazesini genişletedurun, biz nasıl olsa bir bir tükeniyoruz. Haçlı bizi önce parçalara bölüyor ve sonra bir yudum suda yumuşatıyor ve midesine indiryor. Gözümüz yaşlı, gönlümüz yaslı bir el de beklemiyoruz artık. Kusura kalmayın yarın bayram, sizleri de rahatsız ettik. Burada her gün yüzlerce Müslüman katledilirken sizleri bayramınızdan etmeye ne hakkımız var. Minik bedenler kurşunların hedef tahtası iken siz yavrularınıza sıkı sıkı sarılın. Bu tankların vicdanı yok zahir. Gözleri de yok besbelli. Nasıl görmüyorlar biz çocukları?
İşte ey Dünya Müslümanları! Yarın bayram, hepiniz son derece mutlusunuz. Bayramlık elbiselerini aldınız mı çocuklarınızın? Şekerler hazır mı, baklava ve börekler yapıldı mı? Elbette yarın bayram, ellerinden tutup çocuklarınızı camilere dolacaksınız. Bizim ne ellerinden tutacak babamız nede elini öpeceğimiz annelerimiz var. Kan ve irin içerek tuttuk orucumuzu. Bombalar altında kalktık sahura. İftar topuna da gerek yok ki her saat, her dakika bombalar patlıyor beynimizde.
Ve yarın bayram, öyle mi? Annem ve babam paletler altında verdi son nefesini. Yarın bayram ya gülmeliyim, eğlenmeliyim, öyle değil mi? Hem çocuklar bayramları çok severler. Ee peki ben kimin elini öpeceğim, kimin elinden tutup bayram namazına gideceğim söyler misiniz?
Evet, ey Dünya Müslümanları! Siz bana bakmayın, keyfinizi kaçırmayın. Gözüme savaşın tozu dumanı kaçmış olmalı, ondan göz yaşlarım. Hem burada cesur olmayı öğrendim, ayakta kalmayı öğrendim, dosta güvenmemeyi, düşmana kin tutmayı öğrendim, düşenin dostu olmadığını, mazlumun sahipsiz, düşmanın zalim, Müslüman'ın korkak olduğunu öğrendim.
Ey Dünya Müslümanları! Narı cehennem içerisinde üşüdüğümü siz nereden bileceksiniz. Evet, yarın bayram. Bayramınız kutlu olsun. (Iraklı bir çocuk)