Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Turan TUĞLU->NE KADAR MUTLUYUZ? [ Arama ]

NE KADAR MUTLUYUZ?
Başlık NE KADAR MUTLUYUZ?
Açıklama 13 Ağustos 2005 tarihli Kuşakkaya Gazetesi
Mail kusakkayagazetesi@yahoo.com
Siteye Ekleyen AdamGibi

     İnsanın değeri yalnızca başkalarına zarar vermeden yaşamaktan değil, biraz da başkalarının gelişmesine katkıda bulunmaktan, acizlere, hastalara, sakatlara , muhtaçlara yardımcı olmaktan geçer.
     İyi insan; sadece özü-sözü doğru ve bir olan, kimseyi kırmayan, kimseye zarar vermeyen insan değildir.  Çünkü, herkes doğru olmak, doğru konuşmak, verdiği sözü tutmak ve başkalarına tutum ve davranışlarıyla güven vermek zorundadır.
     Öyleyse nedir iyi insan?
     İyi insan, yukarıda saydığımız meziyetlerinin yanı sıra, kendinden (ilminden, irfanından, malından, deneyimlerinden) başkalarına katkı sağlayan insandır.
     Önce kendinize, sonra çevrenize bakın, kaç kişi sayabileceksiniz bu durumda!...
     Bir takım uyarıcı yazılarla karşılaşıyoruz bazı yerlerde. Örneğin; “YERLERE TÜKÜRMEYİN!”
     Uygar insanların oluşturduğu bir topluma yakışıyor mu bu uyarı?
     Ne demek yerlere tükürmeyin? İnsan olan yerlere tükürür mü? Demek ki insanlıktan haberimiz yok bizim. Yerlere tükürüyoruz ki, bu uyarıyı yapmak zorunda kalıyor yetkililer.
    Daha bir çok uyarı yazıları : “ÇİÇEKLERİ KOPARMAYIN!”
    Atatürk Parkında oturuyoruz hocalarımızla sık sık. Kırmızı kırmızı açan güller var parkta. Kokuları yok, yalnızca güzellikleri, güzel görünümleri var.
    Çocuklar koparıyor bu gülleri, anneleri, babaları uyarmıyor çocuklarını. Bazan, bizim uyardığımız oluyor çocukları.  Koca koca adamlar da, güzel giyinimli bayanlar, baylar da koparıyor gülleri.
    Bu ne sorumsuzluktur! Herkes aynı sorumsuzluk içinde haraket ederse, o kırmızı güllerden bir kaç gün içinde bir tane bile kalmaz. Oysa ki insanlar, biraz da güzellikler için gidiyor parklara.
    Bir başka uyarı yazısı: “ÇİMENLERE BASMAYIN!”
    Demek ki basıyorlar. Yoksa, böyle bir uyarıya gerek kalır mı?
    Parklar, bahçeler, evlerin çevreleri (çevre düzenlemeleri) o yeşilliklerle güzel.
    Uyarılar konusunda çeşit çok bizim ülkemizde. Bunlardan biride: “YAKSEK SESLE KONUŞMAYIN!” Daha çok hastanelerde rastladığımız bu uyarıları bazı kıraathanelerde de görüyoruz.
    Niye bağıra bağıra konuşur insanlar? Bir araştırma konusu herhalde. Bir masada oturan insanın, yüksek sesle konuşarak, yandaki masada oturanları rahatsız etmeğe hakkı yok. Uyarsanız kavga çıkacak belki de. Çünkü, içinde bir parça insanlık duygusu taşıyan adam, başkasının rahatsız olmasını istemez. Buna karşın, bağıra bağıra konuşuyorsa, kimseyi umursamıyor demektir.
     “YÜKSEK SESLE KONUŞMAYIN” uyarısının yanına biz bir de “KÜFÜRLÜ KONUŞMAYIN” uyarısını eklemek isteriz. Çünkü toplumun ortak malı olan yerlerde bizi en çok rahatsız eden ve üzen de küfürlü konuşmalardır.
     Uygar olsun-olmasın insana küfürlü konuşmak yakışmıyor.
     Yalnızca bu yazıda konusunu ettiğimiz bir kaç uyarı levhaları bile, toplum olarak uygarlığın ne kadar gerisinde olduğumuzu gösteriyor.
     Böyle bir toplum içinde yaşayarak ne kadar mutlu olmak mümkünse biz de o kadar mutluyuz!...

Oyu Puanı: 33 - Ortalama: 3.67

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 12 (0 Kayıtlı Üye 12 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.28592 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu