DERDİMİZ GÜMÜŞHANE

Değerli dostlar derdimiz Gümüşhane. Derdimiz gelecek, derdimiz çocuklarımız, torunlarımız… Suriyelilerin gidecek bir cenneti(!) vardı. Türkiye’ye geldiler. Türk Halkı tırnağıyla kazandığı gelirinden verdiği vergilerin 40 milyarını yediler. Ha biz zengin falan da değiliz. Arap ülkeleri bu parayı pek ala verebilirlerdi vermediler.

Kralların parası kalmamıştı her halde. Türkiye’de satın almadıkları toprak, ev, bağ, bahçe, yalı kalmadı! Helal eder miyim vicdanım etmiyor. Çünkü onları da  yerinden, yurdundan eden ABD, AB ülkeleriydi.  

Ama Türk Halkının benzer bir durumda gidecek yeri yok. Gümüşhanelinin ise hiç yok. İstanbul’un altı üstü kusacak kadar doldu!  Kocaeli, Bursa, Ankara, İzmir, Eskişehir kapasitelerini doldurdu. Sürekli göç. Anadolu resmen boşaldı. Karadeniz bölgesini boydan boya alın nüfusu İstanbul etmiyor! Neden acaba?

Yerelde de Gümüşhane halkı göç vere vere bir avuç kaldı. Zira elma kadar şehre öyle yük yüklendi ki yaşam alanları, yok oldu. Ormanları, arazileri, köyleri, vadileri… Siz bu il için onlarca maden ruhsatı satarsanız ve bu maden alanlarının her biri binlerce hektar olursa yapacak bir şey yoktur.

Değerli dostlar, bilindiği üzere madenler yaşam alanlarını yok eder. Bu kadar nettir. Çünkü hava, toprak ve su kaçınılmaz kirlenecektir. Yaşam alanları daralınca da insanlar buraları kendiliğinden terk edip gidecektir. Tıpkı Murgul gibi, tıpkı Damar’da olduğu gibi.

Gümüşhane’mizde de Yıldızlar Holding, Gümüştaş Madencilik ve Koza Altın gibi dev maden şirketleri bulunmakta. Sizce İkisu Vadisindeki köylerde bitme noktasına gelen tarım, hayvancılık, meyvecilik, arıcılık ve su ürünlerinin bu durumla bir alakası var mıdır? 

Vardır tatbiki de beni asıl üzen tüm bunlara rağmen kazanan Gümüşhaneli olmayacak, kazanan Türkiye’de olmayacak. Aslında kazanan Gümüştaş, Koza ve Yıldızlar da olmayacak! Kazanan maden borsasının ülkeleri, kazanan dünya maden baronları olacak.

Çünkü Türkiye’de faaliyet gösteren maden şirketlerinin tamamı yabancıdır. Adında Türkçe isim varsa onların işbirlikçileridir. Ana maden firmaları arka plandadır. Amaç Türk Halkı’nın tepkileri minimize etmektir.

Bunu madenlerin nerelerde kullanıldığına baktığınız dada anlarsınız. Biz hangi uçağı, hangi otomobili, hangi telefonu veya hangi motoru kısaca neyi üretiyorsunuz ki bize bu kadar fazla miktarda maden lazım olsun? Hammadde ABD, AB, Rusya, Çin, Japonya gibi ülkelere lazım.

Bugün Ortadoğu, Irak, Libya, Fas, Tunus, Afrika ülkeleri bu şekilde maden, enerji ve petrol şirketleri tarafından işgal edilmedi mi? Saddam’ı, Kaddafi’yi petrol şirketleri yemedi mi? Ne zaman ki petrol onların oldu. Savaş bitti. Onun için 160 bin kişilik  Gümüşhaneli çok umurlarında olmaz. Göç eden eder, ölen ölür, kalan sağlar da sürünür durur.

Son söz Yıldızlar Holding, Gümüştaş Madencilik ve Koza Altın’a. Teknik ve mühendislik kadrolarında çalıştırdığınız kişilerin %95’i Gümüşhaneli değil. Bir sürü jeoloji mühendisimiz, maden mühendisimiz boşta gezip iş diye kıvranırken bu konudaki uygulamalarınız gerçekten akla ziyandır. İnsaf  bari istihdam ettiğiniz kadroları yöre insanından seçin. 

Dedik ya derdimiz Gümüşhane, derdimiz, gelecek. Keşke bu madenleri biz işleyip mamul yapabilseydik. O zaman bu şekilde yağma-talan şeklinde değil, bizim madenlerimiz, bizim yaşam alanlarımız diyerek çok daha dikkat eder, maden çıkmayacak yerleri bozmazdık.