Ara
Gümüşhane
Kapalı
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8148 %0.19
50,1838 %-0.03
5.959,53 % 0,07

ERTELEME HASTALIĞI

YAYINLAMA:

Kavanozdaki Taşlar

Northwestern Üniversitesi Profesörü sınıfa girip karşısında duran öğrencilere baktıktan sonra “Bugün Zaman Yönetimi konusunda, deneyle karışık bir çalışma yapacağız” der. Kürsünün altından büyük bir kavanoz çıkarır. Bu kavanoza bir miktar kum koyar ve öğrencilere “kavanoz doldu mu?” diye sorar. Dolaptan bir miktar kumdan iri, çakıl taşından daha küçük taş parçacıkları çıkarır ve onu da kavanoza döker. Öğrencilere “doldu mu?” diye sorar. Ardından bir miktar çakıl taşı çıkarır, onu da kavanoza doldurur, aynı soruyu yöneltir. Daha sonra yumruk büyüklüğünde taşlar çıkarır ve onu da doldurduğu büyük kavanoza doldurmak ister. Fakat kavanoz artık büyük taşları alamayacak kadar dolmuştur ve büyük taşlar açıkta kalır..

Bu deneyde kavanozun zamanımızı, zihnimizi ya da dikkatimizi temsil ettiğini varsayalım. Farklı büyüklükteki taşlar neyi ifade ediyor olabilir, düşünelim. Eğer zamanımızı hayat amaçlarımıza katkısı olmayan, önemsiz ya da daha az önemli konulara harcarsak (yani kavanozumuzu önce kum ve çakıl taşı gibi daha az önemli şeylerle doldurursak), önemli olan hayat amaçlarımız için (yani daha büyük taşlar için) zamanımız kalmayacaktır. Bu yüzden zamanımızı öncelikle hayat amaçlarımıza katkısı olan şeylere ayırmalıyız vurgusunu yapmak yerinde olacaktır.

Hemen hemen hepimizde olan erteleme hastalığı..

Ertelemek, Latincede “proscrastinare” yani “yarına bırakmak” anlamına geliyor. Yapılması gereken işin başına oturmadan önce son bir kez başka bir şeyle ilgilenmek, harekete geçerek işi tamamlamak yerine kaçınmak ve ağırdan almak bir diğer tanımlamaları..Hemen hemen hepimiz hayatımızda yapmamız  gereken bir şeyleri ertelemişizdir. Erteleme davranışı bir psikolojik bozukluk oluşturmasa da bireylerin bunu bir davranış kalıbı haline getirilmeleriyle gündelik hayatlarında sıkıntılar oluşturmaktadır. 

“Ertelemek, bir duygu yönetimi problemidir.”

Kısa dönemde olumsuz duygudan kurtulmak için başvurulan bir yol olduğu söyleniyor. Bunun nedenleri arasında da kendine güvensizlik, endişe, yapılacak işin sınırları zorladığı için zor gelmesi, mükemmeliyetçilik, iç ve dış motivasyon eksikliği, öz-disiplin eksikliği vs. gösterilebilir. Böylece işin sonraya ertelenmesiyle birey  kendisine daha kolay veya zevkli gelen bir şeye yönelir ve bu durum geçici rahatlatıcı bir etki oluşturur.

Marshmallow Deneyi

“Zevki Erteleme Becerisi Testi” olarak bilinen Marshmallow (yumuşak şeker) deneyi Walter Mischel tarafından anaokulu çağındaki çocukların kendilerini kontrol etme ve duygularını yönetme becerilerini ölçmek için uygulanmıştır. Bu çalışmada, katılımcı çocuklara bir ödül sunulmaktadır. Eğer bu ödülü o anda tüketmez de belirli bir süre beklerlerse aynı ödülden bir tane daha kazanacakları söylenir. Bu süre içinde, araştırmacı odayı terk eder ve 15 dakika sonra geri gelir. Çalışmayı takiben yapılan uzun vadeli araştırmalarda ebeveyn ve öğretmen raporlarından aldıkları verilere dayanarak, ikinci ödüle kadar bekleyebilen çocukların SAT (Amerika'da üniversite eğitimi almak isteyenlerin girmesi gereken tüm dünyadan öğrencilerin girdiği bir sınav) puanlarına, eğitime devam etmelerine ve sosyal ilişkilerine bakılarak başarılı oldukları gözlenmiş, ergenlik döneminde gerilim ve stresle daha iyi başa çıkabilen bireyler olarak belirlenmiştir.

Çocukların zevki erteleme becerilerine göre farklılık göstermesi ise hem doğuştan gelen kişilik mizaç özellikleriyle, hemde yaşadığı çevre, ebeveyn tutumları gibi etkenlerle ilişkilidir. Yaptığımız seçimler sonucunda iyi hissetmek isteriz. Dürtülerini erteleyemeyenler kısa dönemde, erteleyebilenler ise uzun dönemde ve daha büyük amaçlarına ulaşarak iyi hissederler.

İşin sırrı başlamakta…

Öncelikle kendinizi tanımaya ve anlamaya çalışın. Kendinize şu soruyu sorun sizin  hayatınızdaki büyük ve küçük taşlar neler? Önemli hayat amaçlarınızı geçici zevk veren daha az önemli ya da önemsiz hayat amaçlarınızın merhametine mi bırakıyorsunuz? 

Şuana kadar ertelediğiniz ya da ertelemeye devam ettiğiniz durumlar olmuştur ya da oluyordur. Kendinize kızmayın. Unutmayın erteleme, bir duygu yönetimi problemidir. İşin sırrı başlamakta, yani harekete geçmekte..

Uzun zamandır ertelediğiniz neler varsa onları yapmak için işe koyulun. Her şeyi bir anda yapmaya çalışmayın ilk olarak  yapacağınız işi parçalara bölün. Beynimiz büyük lokmayı yutmak zor olduğu için onu ertelemek istiyor. O zaman onu yutabilmek için küçük lokmalara dönüştürmemiz gerekir. Her seferinde parçalardan birini tamamlamayı hedefleyin. Pomodoro Tekniğini deneyin. Bu yöntem 25 dakika çalışma süresinden sonra 5 dakikalık molalar vermenizi içerir. Dört pomodoro sonrası bir uzun ara vererek kendinize program oluşturabilirsiniz. Dikkatinizi dağıtacak şeyleri uzaklaştırmaya özen gösterin.  İnternet veya  sosyal medyada gezinme dürtünüzü kontrol edin.

Eğer erteleme davranışınız devam ediyor, harekete geçmekte güçlük çekiyorsanız  ve bu durum gündelik hayatınızda sıkıntılar oluşturuyorsa nasıl ilerleyeceğinizi bilemiyorsanız bana ulaşabilirsiniz. 

Güzel günler dilerim.

Uzm.Psk.Seda TURHAN

Kaynak:
https://www.acarbaltas.com/ertelemenin-psikolojisi/;
https://www.turkcebilgi.org/bilim/felsefe/kavanozdaki-taslar-3501.html;
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Marshmallow_deneyi

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *