4+4+4 KADEMELİ ZORUNLU 12 YILLIK EĞİTİM İKİNCİ - 4: ORTAOKUL

4+4+4: Kademeli Zorunlu Eğitimin ikinci dördü olan Ortaokulu daha iyi anlamak için İlkokulu biraz daha açıklamamız gerekecek. Eğitim sisteminizde okulların diploma peşinde koşulan yerler olma yolunda önüne geçilemez bir ivme kazanmış olması, öğretimin ezbere dayalı ve bilgilerin  sadece sınav için kullanılacak araçlar şeklinde algılanmasının temelinde ilköğretiminde kazandığımız yada kazanamadığımız davranışlar vardır.

Okulların sevilerek gidilen yerler olmaktan uzakta kalması ; “ Bak oğlum hiç değilse bir  Lise diploman olsun askerde çavuş olursun” şeklindeki bize vereceği bir diplomadan başka bir işlevi olmayan yerler olarak görülmesine sebep olmuştur.Bunun sebebi çocukların başarma duygusunu yeterince tadamadıklarıdır.  Başarmış olmanın hazzı yoksa istekte heveste olmaz. Çocuğun küçük yaşlarda başarıyı tatması ise ona yalnızca kaldıracağı kadar yük yüklemenize bağlıdır. Üstesinden gelemeyeceği ölçekteki bir problemi çözmesini isteyeceğimiz bir çocuk kaybetmeyi göze aldığımız bir dünya gibidir. İşte bu durumun önüne geçecek mekanizmanın ilk dişlisini yani: ilkokulu iyi yapılandırır ve iyi anlarsak, çocuklarımızın rahat öğrenebilecekleri bir müfredat programını onlara sunarsak çocuklar “başarmış olmak”  diye tarif edebileceğimiz dünyanın en sıcak duygusunu tadacaklardır. Böylece güzel top oynayan çocuğun, futbol sahasına koştuğu gibi okula koşacaklardır.

Bütün bunların ışığında ikinci dört; Ortaokul, öğrencinin okuduğunu anlama, soyut bilgileri kavrama, ilgilerini keşfetme dönemi olacaktır. Bakanlık yetkililerinin de açıkladığı üzere bu dönemde seçimlik dersler 5, 6, 7, 8 sınıflarda sayısı giderek artan oranda olacak, öğrenci ve velinin isteği ile öğrenci ilgisine göre dersler seçilecektir. Seçmeli ders azda olsa mevcut 6.7.8. sınıflarda da uygulanmaktadır. Saylarının artması okullarda sınıf ve öğretmen ihtiyacı doğuracağından mevcut imkanlarla uygulamada güçlük çekilebilecektir. Bir şubede okuyan 30 öğrencinin 10 tanesinin ilgisine göre bir dersi diğer 10'ar öğrencinin farklı dersleri seçtiğini düşünürseniz ekstradan 2 öğretmen 2 sınıf ihtiyacı doğacak demektir. Bu nedenle öğrencinin ilgi alanlarını seçimlik derslere göre belirlemeye çalışmanın kanaatimce uygulama şansı az olacaktır. Bu teknik konuların dışında “müfredat içeriği nasıl olmalıdır, ilköğretimde olduğu gibi basitleştirilecek midir?” sorularını şöyle cevaplayabiliriz. Bu dönemde öğrencinin okuduğunu anlaması, akademik bilginin işlevini anlamlandırabilmesi, oyuncaklarına dokunur gibi bilgiye dokunabilmesi, bilgiyi sevebilmesi sağlanacaktır. İlkokulda okulunu seven öğrencinin Ortaokula da bilgiyi sevmesi amaçlanacaktır. Bir insanın bilgiyi sevmesi onu tanımasına ve onu araç olarak kullanabilmesine bağlı olacağından, Ortaokulda da öğrencilerin hazır bulunuşluluk düzeylerine uygun bir müfredat olacaktır.

Ortaokulların Liselerin bünyesinde açılmasına izin verilmiş olması bu sistemin en çok üzerinde durulması gereken kısmıdır. Bu izinle birlikte ilköğretimi bitiren 8-9 yaşındaki çocuklarla Lise 12 sınıftaki 17-18 yaşındaki çocuklar aynı mekanı paylaşacaklardır. Mekanlarda giriş çıkışlarda ve ortak kullanım alanlarında alınacak gerekli tedbirlerle olumsuzluklar asgariye indirilebilir ancak Bu sistemin en fazla öne çıkan tarafı öğrencinin ilgisine göre bir lise seçebileceği tezine bir aykırılık oluşturur kanaatindeyiz. Şöyle ki ilkokullu bitiren 9 yaşındaki bir öğrencinin Sağlık Lisesi bünyesinde açılan bir ortaokula kayıt yaptığını düşünürsek, bu okul iklimi bu öğrencinin Sağlık alanı dışındaki ilgilerinin ortaya çıkmasını engelleyici bir unsur olur. Çocuğun Sağlık Meslek lisesine ilgisi ve alakası artar ancak kendi ilgi ve yetenekleri körelebilir. Bunun için öğrencilerin bağımsız ortaokulları bitirdikten sonra liselere yönelmeleri daha doğru olanıdır. “Bu durumun istisnası olamaz mı? Ortaokullarla lisenin bir arada bulunacağı liseler faydalı değimlidir?” sorusuna gelince; güzel Sanatlar Lisesi ile Spor liselerinde bu birlikteliğin zararı olmayacağı gibi faydaları vardır.

Bu okullarımız sanat alanında, müzik alanında ve spor alanında özel yeteneği olan çocukların eğitimlerini sürdürdüğü okullardır. Bu çocukların yeteneklerinin küçük yaşlarda ortaya çıktığı bilinir. Yani bir öğrencinin müzik yeteneği ilkokulda ortaya çıkabilir çünkü yetenektir. Ancak öğrencinin Sayısal, Sözel, Fen Bilimleri, yada meslek alanındaki ilgi ve kabiliyeti çok daha sonradan Ortaokul sonrasında ortaya çıkabilir. Bu nedenledir ki Özel yetenekli çocukların eğitimlerini aldığı Güzel Sanatlar Liseleri ile Spor liselerinde Ortaokul ve Lisenin bir arada bulunması öğrencinin yeteneğinin artırmasına büyük katkı yapar. Faydası büyük olur. Diğer liseler için aynı durum fayda sağlamaz düşüncesindeyim.

Haftaya üçüncü dört: Liseleri anlatmaya çalışacağız, görüşmek ümidi ile…               

YORUM EKLE