Ara
Gümüşhane
Kapalı
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8125 %0.19
50,2105 %0.03
5.979,91 % 0,41
62 YIL ÖNCE NEDEN KAPATILDI?

62 YIL ÖNCE NEDEN KAPATILDI?

YAYINLAMA:
Keşke kapatılmasa idi

Bu soruya en çarpıcı cevabı tek parti dönemi milletvekili ve toprak ağası Kinyas KARTAL vermişti. " Köy Enstitüleri kesinlikle komünist uygulama değildi. Bu bir iftiradır. Doğuda en yüksek eğitim gören insan benim. Köy Enstitüleri bizim devlet üzerindeki gücümüzü kaldırmaya yönelikti. Bunu içimize sindiremedik. Benim Van yöresinde 258 köyüm var bunlar devletten çok bana bağlıdırlar, ben ne dersem onu yaparlar. Ama köylere öğretmenler gidince benim gücümden başka güçler olduğunu öğrendiler. DP ile pazarlığa girdik, kapattık."

Kapatma gerekçesi bu kadar açık olan Köy Enstitüleri bilindiği üzere 17 Nisan 1940 da açıldı. 1948 yılında başlatılan kapatma süreci 1950 yılında ivme kazandı ve 1954 yılında tamamen kapatıldı.

Böylece Türk aydınlanmasının, yurdun tüm kılcal damarlarına yayılması engellenmiş oldu.

Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in "kimseden almadık, tamamen bizim eserimizdir. İsteyen bizden alsın" dediği Köy Enstitüleri kapatılmakla Türkiye kaybetti.

Bu gün bir pensilvanya kahramanı(?) yada benzer türevleri kendinden söz ettirebiliyorsa bunun cevabını Köy Enstitülerinin kapatılması gerçeğinde aramak gerekir diye düşünmekteyim.

Kapatılmasa ne olurdu?

* Fert başına düşen milli gelir belki de 25 bin dolar olurdu.
* Eğitimimiz yaz boz tahtasına çevrilmeyecek, araştıran, inceleyen, okuyan kuşaklar yetişirdi.
* Köylümüz bilinçlenecek ağalık, şeyhlik, tarikatçılık tarihe karışacaktı.
* Tüketen değil üreten toplum olacaktık.
* Soyut kavramlarla toplum uyutulup kandırılmayacak, çağdaş pozitif bilim yaygınlaşacaktı.
* İnsanlar evlerindeki en küçük su, elektrik arızası için usta çağırma ihtiyacı duymayacaktı.
* Okuma özürlü değil, okuma alışkanlığı olan bir toplum olurduk.
* Daha çok kütüphanemiz olur, 80 milyonluk ülkemizde kütüphanelerimizde kayıtlı 1milyon okur değil 10 milyon okur olurdu.
* "Demokratik Hukuk Devleti" sözde değil özde olurdu. Keza şekli demokrasi değil gerçek demokrasi ile yönetilirdik.
* Paralı eğitim olmazdı.
* Üniversitelerimiz bilim yuvası olur, bilinçli özgüvenli gençler yetişirdi.
* Köyden kente göç olmazdı.
* İşlenmeyen toprak kalmazdı.
* Tarım ürünleri ithal etmezdik.
* Kıyılarımız, ormanlarımız, yeraltı kaynaklarımız yağmalanmazdı.
 * HES için akarsularımıza el konmazdı.
* PKK şerefsizi hiç olmazdı.
* Alışkanlıklarımızın esiri olmaz, yetinme duygumuzu yenerdik,

Hasılı, kuruluşunun 76. kapatılışının 62. yılında Türk Milli Eğitiminin kilometre taşlarından biri olan Köy Enstitülerini 17 Nisan gününde özlem ile yad ediyoruz.

Bu ilim yuvasından mezun olup Anadolu'yu aydınlatan ağabeylerimizi şükran ile anıyor hayatta olanlara da selem ve saygılar sunuyoruz.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *