ABRAHAM LİNCOLN’ÜN, OĞLUNUN ÖĞRETMENİNE YAZDIĞI MEKTUP...

Bu hafta 24 Kasım Öğretmenler Günü…
Meşakkatli bir o kadar daha sorumluluk gerektiren bir meslek…

İnsanın kendi çocuğu bile yeri geldiğinde tahammül sınırlarını zorlarken, anlayış bekliyoruz başka bir insanın kendi çocuğumuza ve bir o kadar çocuğa tahammül göstermesine…

İşi bu deyip geçemeyiz, işi de olsa sonuçta karşımızdaki de bir insan… Sevmeden yapılamayacak bir meslek varsa o da öğretmenliktir zaten sevmeyerek yapıyorsanız siz öğretmen değilsinizdir… Bu ulvi görevi yerine getirmek ne kadar zor olsa da maddi olarak karşılığını tam olarak ülkemizde bulamamış olsa da gönüllerde yer edilen saltanattan, hep dua ile hatırlanmaktan daha güzel ne olabilir ki…

Eğitim Sistemimiz öyle bir hal almış durumdaki her yıl yenilikleriyle beraber sorunları da beraberinde getirmekte. Okulların başlaması velilerin kâbusuna dönüşmüş durumda. Her yıl yeni bir sistem. İlk Öğretimde OKS, SBS den sonra şimdide TEOG’da değişti. Çocuklarımız yarış atına dönmüş durumda. Hırslarımız, geçim kaygımız öne geçiyor, Eğitimin temel felsefesini unutuveriyoruz… İyi Meslek, İyi para kazanma adına neleri feda ediyoruz… Erdemli İnsan olma vasfını nelere tercih ediyoruz ve sürüyoruz çocuklarımızı namlunun ucuna…

ABD’nin Efsane Başkanlarından Abraham LİNCOLN’ün oğlunun öğretmenine yazdığı mektubu bu haseple sizlerle paylaşmak istiyoruz. İşin temeline baktığımızda güzel dinimiz ve Rehberimiz bu yazılanların çok daha güzellerini bize bildirerek nasıl olmamız gerektiğini söylüyor zaten ama Bir ABD Başkanı eğer bunları düşünüyorsa kendimize buradan hepimiz bir ders çıkarmalıyız…

“ Öğret ona ki...

Öğrenmesi gerekli, biliyorum; tüm insanların dürüst ve adil olmadığını... Fakat şunu da öğret ona; her alçağa karşılık bir kahraman, her bencil politikacıya karşılık kendini adamış bir lider vardır.

Her düşmana karşılık bir de dost olduğunu da öğret ona! Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen ona, kazanılan bir doların, bulunan beşinden daha değerli olduğunu öğret...
Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona!.. Ve hem de kazanmaktan neşe duymayı, kıskançlıktan uzaklara yönelt onu...

Eğer yapabilirsen, sessiz kahkahaların gizemini öğret ona... Bırak erken öğrensin, zorbaların görünüşte galip olduklarını...

Eğer yapabilirsen, ona, kitapların mucizelerini öğret. Fakat ona, sessiz zamanlar da tanı! Gökyüzündeki kuşların, güneşin yüzü önündeki arıların ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin edebî gizemini düşünebileceğini... Okulda hata yapmanın, hîle yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona... Ona, kendi fikirlerine inanmasını öğret. Herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahî..."

Nazik insanlara karşı nazik, sert olanlara karşı da sert olmasını öğret ona... Herkes birbirine takılmış bir yöne giderken, kitleleri izlemeyecek gücü vermeye çalış oğluma! Tüm insanları dinlemesini öğret ona, fakat tüm dinlediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını da öğret.

Eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile nasıl gülümseyeceğini öğret ona... Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret. Herkesin, sadece kendi iyiliği için çalıştığına inananlara, dudak bükmesini öğret ona. Ve aşırı ilgiye dikkat etmesini…

Ona, kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene satmasını, fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret...

Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona... Ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa, dimdik dikilip savaşmasını öğret.

Ona nazik davran, fakat onu kucaklama!.. Çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır. Bırak, sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun. Bırak, cesur olacak kadar sabrı olsun. Ona, her zaman kendisine karşı derin bir inanç taşımasını öğret. Böylece insanlara karşı da derin bir inanç taşıyacaktır...

Bu büyük bir taleptir. Ne kadarını yapabilirsen bir bak bakalım... O, ne kadar iyi, küçük bir insan. Oğlum...”

Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü şimdiden kutlu olsun…

Sevgi ve Saygılar…

YORUM EKLE