Şehrimizde 1950'li yılların sonlarına doğru belediye başkanlığı görevinde bulunan Rüştü Esen'i biraz olsun hatırlıyorum.
27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile Rüştü Esen'in görevine son verilmiş askeri yönetim Vali Mustafa Karaer'i aynı zaman da belediye başkanı olarak görevlendirmişti. Bu gün şehrimizin büyük mahallelerinden Karaer mahallesinin ismi Vali Mustafa Karaer'in soyadını taşımaktadır.
1960'lı yılların başında yapılan mahalli seçimler sonrasında CHP'den Sebahattin Aytaç belediye başkanı seçilmiştir. Aytaç'ın Belediye Başkanlığı görevi 20 yıla yakın bir süre devam etti. Aytaç şehir halkı ile yakın diyalog kurabilen babacan bir başkandı sevildi şehrin sınırlı imkanları içinde 20 yıl hizmet verdi. Aytaç'ın Başkanlık görevi de yine ne hazindir ki 12 Eylül 1980 de yapılan askeri darbe sonucu sona erdi. Bu kez de askeri yönetim belediye başkanlığına Vali Rafet Üçelli'yi getirdi.
Bence Türkiye'de gerçek belediyecilik 1984 yılında yapılan mahalli seçimlerle başlamıştır. Özal iktidarı döneminde belde belediyeleri kurulmuş hazineden belediyelere geniş ölçüde yardım imkanı sağlanmıştır. 1984 yılı mahalli seçimlerinde Anavatan Partisinden Belediye Başkanlığına seçilen Yalçın Kurt önce belediyenin makine parkını genişletmiş şehrimizin uygun yerlerine çok sayıda park ve bahçelerin yapımını sağlamış caddeleri yürünebilir bir hale getirmiştir.
Son 30 yılın ikinci Belediye Başkanı Naim Ağaç 10 yıl belediye başkanlığı görevinde bulunmuş rutin işler dışında şehrimize köprü ve yollar kazandırmıştır.
15 yıl gibi uzun bir süre belediye başkanlığını yürüten ve halende bu görevde bulunan Mustafa Canlı 'da şehrimize 150 araçlık otoparkın yanında yeni köprüler hizmete açmış ve belediye hizmet binasını yenilemiştir.
Ancak son yirmi beş yılda genel olarak iki belediye başkanınında iktidarda olmayan siyasi partilerden seçilmesi şehrimiz adına gerçekten düşündürücüdür.
Son yıllarda çoğu il belediyelerinde yapılan hizmetleri gıpta ile gözlemlemekteyiz. Bizim insanımızın da çağın getirdiği ileri belediyecilik imkanlarından faydalanmak hakkıdır diye düşünmekteyim.
Köyden şehre doğru süren göç hareketi yanında şehrimizde açılan üniversite şüphesiz şehrimize büyük ölçüde hareketlilik kazandırmıştır. Artık seçim maratonu başlamıştır. Belediye başkan adaylarımızın hizmet noktasında nasıl bir hizmet anlayışıyla ortaya çıkacakları merak konusu. Özal döneminde 100 günlük 500 günlük icraat programları çok dikkat çekiciydi. Bu gün süratle gelişen Türkiye'miz de belediye başkan adaylarımızın kısa, orta ve uzun vadedeki icraat plan ve programları neler olacaktır. Bu seçim kampanyası döneminde hep birlikte izleyeceğiz ve hep beraber göreceğiz.
27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile Rüştü Esen'in görevine son verilmiş askeri yönetim Vali Mustafa Karaer'i aynı zaman da belediye başkanı olarak görevlendirmişti. Bu gün şehrimizin büyük mahallelerinden Karaer mahallesinin ismi Vali Mustafa Karaer'in soyadını taşımaktadır.
1960'lı yılların başında yapılan mahalli seçimler sonrasında CHP'den Sebahattin Aytaç belediye başkanı seçilmiştir. Aytaç'ın Belediye Başkanlığı görevi 20 yıla yakın bir süre devam etti. Aytaç şehir halkı ile yakın diyalog kurabilen babacan bir başkandı sevildi şehrin sınırlı imkanları içinde 20 yıl hizmet verdi. Aytaç'ın Başkanlık görevi de yine ne hazindir ki 12 Eylül 1980 de yapılan askeri darbe sonucu sona erdi. Bu kez de askeri yönetim belediye başkanlığına Vali Rafet Üçelli'yi getirdi.
Bence Türkiye'de gerçek belediyecilik 1984 yılında yapılan mahalli seçimlerle başlamıştır. Özal iktidarı döneminde belde belediyeleri kurulmuş hazineden belediyelere geniş ölçüde yardım imkanı sağlanmıştır. 1984 yılı mahalli seçimlerinde Anavatan Partisinden Belediye Başkanlığına seçilen Yalçın Kurt önce belediyenin makine parkını genişletmiş şehrimizin uygun yerlerine çok sayıda park ve bahçelerin yapımını sağlamış caddeleri yürünebilir bir hale getirmiştir.
Son 30 yılın ikinci Belediye Başkanı Naim Ağaç 10 yıl belediye başkanlığı görevinde bulunmuş rutin işler dışında şehrimize köprü ve yollar kazandırmıştır.
15 yıl gibi uzun bir süre belediye başkanlığını yürüten ve halende bu görevde bulunan Mustafa Canlı 'da şehrimize 150 araçlık otoparkın yanında yeni köprüler hizmete açmış ve belediye hizmet binasını yenilemiştir.
Ancak son yirmi beş yılda genel olarak iki belediye başkanınında iktidarda olmayan siyasi partilerden seçilmesi şehrimiz adına gerçekten düşündürücüdür.
Son yıllarda çoğu il belediyelerinde yapılan hizmetleri gıpta ile gözlemlemekteyiz. Bizim insanımızın da çağın getirdiği ileri belediyecilik imkanlarından faydalanmak hakkıdır diye düşünmekteyim.
Köyden şehre doğru süren göç hareketi yanında şehrimizde açılan üniversite şüphesiz şehrimize büyük ölçüde hareketlilik kazandırmıştır. Artık seçim maratonu başlamıştır. Belediye başkan adaylarımızın hizmet noktasında nasıl bir hizmet anlayışıyla ortaya çıkacakları merak konusu. Özal döneminde 100 günlük 500 günlük icraat programları çok dikkat çekiciydi. Bu gün süratle gelişen Türkiye'miz de belediye başkan adaylarımızın kısa, orta ve uzun vadedeki icraat plan ve programları neler olacaktır. Bu seçim kampanyası döneminde hep birlikte izleyeceğiz ve hep beraber göreceğiz.