ARA(KAN) AĞLIYOR

Televizyonlar Arakan’la ilgili vahşet, katliam, sürgün haberi yapmasa hiçbir bilgimiz olmayacak. Arakan dediğimiz alan Burma sınırları içerisinde bir bölgenin adı. Burada Müslümanlar yaşıyor.  Zaten meselede burada ya. Komünist, cuntacı Burma yönetimi buradaki Müslümanlara soykırım uyguluyor. Mallarını, canlarını alıyor. Biz de televizyon haberlerinde görüyoruz, gazetelerde okuyoruz vah diyor geçiyoruz. Bir çoğumuz artık vah bile demiyoruz. Neden mi diyeceksiniz? Artık her sabah, öğlen ve akşam ne ise haberlere baktığımızda dünyada Müslümanlara karşı baskı, katliam ve vahşet haberlerini işitiyoruz veya görüyoruz. Bu durum insanda hafıza altında daha önceden de işittiği vahşet haberlerinin bir tekrarı gibi geliyor. Dünyada  zulme uğrayan bir topluluk varsa yine Müslümanlar üzerinedir deyip geçiyoruz, geçiştiriyoruz. Duyarsız vicdanlar için bu sıradan olağan bir haber haline gelebiliyor. Vicdanlar eskimiş, pörsümüş, yozlaşmış tık bile etmiyor. Katliamlar Müslümanlar içinse Birleşmiş Milletler dahil olmak üzere bir kınama mesajı yayınlayarak işin içinden çıkmaya çalışırlar. Bu da şunu gösteriyor dünyada zulüm, katliam Müslümanlara,  Huzur refah onların dışındakilere. Dünyada en büyük katliam şu an Arakan’da  yaşanıyor.  Zalim Burma yönetimi buradaki Müslümanlara kimlik dahi vermiyor. Üniversiteye gitmesine, okumasına müsaade etmiyor. Müslüman bir Burmalı bir kentten başka bir kente, hatta bir köyden başka bir köye izin almadan gidemiyor. Tam bir faşizm var. Zalim ve katil Burma yönetimi nefesinizi bile kontrol ediyor. Müslüman kadınlara  tecavüz ediyorlar. Avrupa kör ve sağır. İkide bir Türkiye’de insan hakları ihlalinden bahseden Batılı sözde dostlarımız! buraya çıtlarını çıkarmıyorlar.  Elbette Avrupa’dan yardım beklemek bizim için onursuzluk olur. İslam Dünyası bu konuda ne yapıyor. Hiç bir şey yapmıyor. Tabi Türkiye hariç. İslam dünyası mezhep çatışması, çıkar çatışması nedeniyle birbirlerine düşmüş durumdalar.

İslam Dünyasını bu hale getiren Batıdır. Siyonizm’dir. Elbette bu iki düşman zihniyete faturayı kesmek yetmez. Bizler Müslümanlar olarak ayağa kalkmalıyız. Dünyanın bir ucunda her gün Müslüman katliamı yaşanıyor. Bizim ülkemize bu bölge uzak olduğu için yeterince sahip çıkamıyoruz. Bu bölgeye ilk gidenler onlara ilk andan itibaren sahip çıkan yine biz olduk, aziz milletimiz oldu. Mazlum Arakan halkıyla kucaklaştık, onlarla birlikte gözyaşı döktük. Bugünlerde bu bölgeyi dünya gündemine taşımak için dünya liderleri ile telefonla görüşerek bu konuda işbirliği yapmaya çalışan Sayın Cumhurbaşkanımızın katkısı çok büyük. Bu aziz milletin evlatları olmazsa Müslümanlara yapılan zulme ve haksızlıklara kimse sesini çıkarmayacak. Allah bu milletin varlığını daim etsin. 

Biz bu vahşeti konuşurken Burma yönetimi katliamlarına devam ediyor. İnsanlar evlerini  vatanlarını terk ettiler. Burmalı katiller, zalimler, haydutlar yapmış olduğu  saldırılarla şimdiye kadar yüzlerce Rohingyalı Müslümanı öldürdü. Ölenlerin yarısı çocuk ve kadınlardan oluşuyor. Yaralı sayısı binleri geçmiş durumda. Bangladeş hükümeti mülteci girişini engellese de son birkaç günde  Myanmar’ın Rohingyalı Müslümanları Arakan’dan yasadışı yollarla Bangladeş’e giriş yaptı. Daha sonra Türkiye Cumhuriyetinin girişimi ile Bangladeş sınır kapılarını açarak Arakan’lı Müslümanların ülkelerine geçişine kısıtlı da olsa müsaade etti. Oralarda çadır kentler kurularak bir nebze olsun Arakan’lı Müslümanların yaraları sarılmaya çalışılıyor.

Binlerce Rohingyalı Müslüman Bangladeş’e giremediği için sınıra yakın dağlık bölgede sığınmış halde. Müslümanlara ait ev, cami, Kur’an kursu - medrese, okul ve dükkânlar yakılırken, onlarca köyden insanlar can güvenliği için köyleri terk edip dağlık bölgelere sığındı. Yaklaşık 200 yıldır bir katliam ve soykırım var, Bu katliamlardan birçoğumuzun haberi bile olmuyor. Basın yayın organları bu konuda yeterli bilgi vermiyor ya da veremiyor. Burma yönetimi kendini dünyaya kapatmış durumda. Şu an yapacağımız şey en yakın yardım kuruluşuna gidelim bağışlarda bulunalım, Arakan’ı unutmayalım.

YORUM EKLE