Ara
Gümüşhane
Kapalı
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8125 %0.19
50,2105 %0.03
5.979,91 % 0,41
AZMİN ADI: ZEKAİ ARAZ

AZMİN ADI: ZEKAİ ARAZ

YAYINLAMA:
“Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil!”
Konfüçyüs

Gümüşhane’de azmin ve çalışkanlığın timsali kimdir diyenlere yediden yetmişe herkesin ortak gönül dilinden yükselen ses “Zekai Araz” diyecektir. Neden mi? Okuyun o halde aşağıdaki satırları.

O en mahrum coğrafyanın daha da mahrum olan ilçesi Torul’da dünyaya geldi. Muhacirlik döneminde yollara düşen babasının görme yetilerini kaybetmesiyle başlar hazin hikâye. Torul’a dönüşte babasının ellerinden tutan minik çocuğu çok kısa zamanda herkes tanımıştır. Bir gün amcasından canı çok çekmiş olacak ki dondurma parası ister. Amcası verir parayı vermesine de akşam babasına “oğlun Torul’da milletten para istiyor” der. Babasından kuvvetli iki şamar yiyen minik Zekai’nin beyninde fırtınalar kopar adeta.

Hemen ertesi gün Torul’da bir marangoza gider ve 2,5 liraya bir boya sandığı yaptırır. İlk gün 16 lira para kazanır. Amele yevmiyesinin iki lira olduğunu düşünürseniz bu para büyük bir meblağdır. Bir bisiklet alır kendisine. Namık Kemal İlkokulu bahçesinde sürerken öğrenciler binmek ister. O da bir turu 25 kuruşa bisikletini kiralamaya başlar. İkinci bisikleti alır ertesi günlerde.

Ve sonra Ankara’dan kamyon alır ve nakliyeye başlar İran’a ve diğer illere. Malzeme ve yedek parça, mazot getirir. İşler iyi gider. Beş yıl süre ile öğretmenlik yapar. Sivas’ta öğretmenliğin tadını alır. Köy okulunda ve köylülerin gönlüne silinmez izler bırakır. Bir yıl sonra Sivas’tan ayrılırken eşyasının yanında yirminin üzerinde kuzu ile gözyaşları arasında ayrılır oradan. Ardından Torul Altınpınar’da öğretmenliğinin doruk noktalarına ulaşır.

Dürüstlük, çalışkanlık, kadir bilirlik, sağlam bir iman ve ahlak anlayışı, Gümüşhane coğrafyasının verdiği güzel erdem ve hasletlerle Zekai Araz çok kısa zaman zarfında Gümüşhane’de ve dışarıda önemli bir marka haline gelir. O Gümüşhane kimliğini layıkıyla taşıyan, o kimlikle hemhal olan, bu şehirde üreten ve ürettiğini bu şehirle paylaşan çok değerli bir isimdir. Gümüşhane ve civarında herkes bilir ki Zekai Araz sağlam bir marka olmuştur.

Ve hiç kimse duymaz onun bu şehre katkılarını. Çünkü o “sağ elin verdiğini sol elin duymayacağı” iman ve ahlak süzgecinden geçmiştir. Gümüşhane’de yaptırdığı yatırım ve hizmetler sekteye uğratılsa da o küsmeden, gücenmeden, gönül koymadan aynı aşk ve imanla dağları Ferhat gibi delmeye devam etmektedir. O bu şehre ibadet derecesinde sevdalıdır. Neden mi? Çünkü o bugün her türlü engele karşı “Ramada” markasını alarak Gümüşhane’ye devasa bir otelin kazandırılması için mesaisini, gecesini, gündüzünü ve her şeyini seferber etmiş yegâne şahsiyettir.

O yazmayım diye tembihlemesine rağmen belki birileri ibret alır diyerek yazma mecburiyeti ile Torul ve Kürtün’de yer alan okullarımıza “Gümüşhane Eğitim Tarihi” kitabımızı hediye etmiştir.

Ha etmese yazar mıydım diyenler geçmiş yıllarda ona ve bu şehre ekmek veren herkesi takdir ettiğimi ve onlara yazılar yazdığımı arşivlerden görebilirler.

Zekai Araz iyi ki varsın ve iyi ki bu şehre hizmet veriyorsun. Siz değerlerimizle her zaman gurur duyuyoruz. Hayat hikâyeniz Gümüşhane’de ki tüm okullarda inanın inovasyon dersi olarak verilmesi gerekir.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *