Bir Şehir Ne Zaman Güzel Olur?

AVM’lerin sayısı arttığında? Binaların katları yükseldiğinde? Kaldırımları bilmem kaçıncı kez yenilendiğinde? Ya da nüfus iki katına çıktığında?

Takılmışız da bozuk plak gibi, bir şehir bunlardan hiçbiri olduğunda daha güzel olmuyor aslında.

AVM’lerin değil vizyon sahibi bireylerin sayısı arttığında, binaların katları değil kültür seviyeleri yükseldiğinde, kaldırımları değil zihinleri ve bakış açıları yenilendiğinde, nüfusu iki katına çıktığında değil, kaliteli nüfus artışı sağlandığında güzel bir şehir oluyor.

Bu da ancak eğitimle mümkün. “Eğer Cumhurbaşkanı olmasam, Eğitim Bakanlığı’nı almak isterdim.” Diyen Atatürk’ün çok sevdiğim bir cümlesi var: “Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.”

Bizim şehrimizi son yıllarda güzelleştiren en önemli unsur bana göre üniversite. Yaşlı nüfusu genç nüfusa oranla daha fazla olan bir şehirken üniversite ile birlikte genç nüfus oranı oldukça arttı. Bugün Gümüşhane’de yirmi bine yakın öğrenci ikamet ediyor. Öğrenciler şehre hareket kattı, ticaret canlandı, sanatsal faaliyetler çoğaldı. Kurulduğu 2008 yılından bu yana önemli ölçüde yol kat eden Gümüşhane Üniversitesi gün geçtikçe yeni başarılara imza atması, şehrimizin ulusal ve uluslararası alanda tanınması anlamında büyük bir role sahip. Üniversitenin birçok olanağı şehrin de hizmetine sunuluyor. Kapalı yüzme havuzu ve spor salonu oldukça yoğun talep gören bu hizmetlerden. Kongre salonu da şehirdeki büyük bir açığı kapatıyor, zaman zaman şehre gelen tiyatrolar ve çeşitli etkinlikler bu salonda gerçekleştiriliyor.

Gümüşhane Üniversitesi kampüsü birçok büyük üniversitede dahi bulunmayan sosyal imkânlar sunarak öğrencilerinin yaşam standartlarını arttırıyor. Üniversitenin yenilenen kütüphanesi de oldukça donanımlı ve hem lisans hem lisansüstü öğrencileri hem de akademisyenlerin yapacakları araştırmalar için nitelikli kaynaklara sahip ve buradan hem ulusal hem uluslararası yayınlara ulaşmak oldukça kolay. Yine son zamanlarda yeni bölümler, yeni fakülteler, yüksek lisans ve doktora programları açılması üniversitenin tercih edilme potansiyelini çoğaltarak hızlı yükselişine katkı sağlıyor. Bu anlamda öğrenci ve akademisyen kadrolarında kaydedilen nitelikli artış akademik teşvik ve üniversitelerarası sıralamalarda başarı kaydedilmesinde büyük bir etkiye sahip.

Türkiye’de bir ilk olacak olan ve üniversitemizin enerji ihtiyacının karşılanmasını sağlayacak olan ‘Güneş Enerji Santrali’ çalışmaları için üniversite ile DOKA işbirliği devam ediyor. Ayrıca üniversitenin GÜSİAD, GÜMÜP gibi vakıflarla olan iş birlikleri, Gümüşhane Üniversitesi Kalkınma Vakfı kuruluş çalışmaları, ilk kez ve üniversite tarafından düzenlenen Pestil-Köme Çalıştayı, Gümüşhane temalı uluslararası sempozyum çalışması, çeşitli üniversitelerle yapılan işbirliği protokolleri yine hem üniversitenin hem de şehrin gelişimi ve vizyonu adına gerçekleştirilmiş oldukça önemli çalışmalar.

Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek bir söyleşisinde, üniversitelerin bir şehrin sosyal, kültürel, ekonomik bakımdan değişip dönüştürülmesinde ciddi bir role sahip olduğunu belirtiyor. Göreve başladığı günden bu yana, özellikle de son bir haftadır basın gündeminden takip ettiğimiz, üniversite iş birlikleri ve yürütülen çeşitli projelere bakıldığında rektörümüzün Şehir – Üniversite entegrasyonu konusunda farkındalık sahibi olduğunu görüyoruz. Umarım bu anlamda sayın rektörümüzün duyarlılığı ile yapılacak olan çalışmalar artarak devam eder. Bizler kendi adımıza şehrimizi bir adım öteye taşıyacak her türlü adım için kendisine minnet duyacağız.

Umarım üniversite ve şehir birbiriyle bütünleşmiş bir halde hareket etmeye devam eder ve Gümüşhane hayalimizdekinden çok daha güzel bir şehir olur.

YORUM EKLE