BOĞAZIMIZDAKİ DÜĞÜM

Hayatı anlamlandırmak, anlamı adlandırmak gerekiyor. Artık kimse bilmediği,görmediği, duymadığı dokunmadığı bir olaya inanmıyor. Evi olmayana sorsanız bir çatı dört duvar hayatın anlamına yeter der. Gözü olmayana sorsanız bir ışık kafi der.Ne zaman mutlu olsak aman çok gülmeyelim başımıza bir şey gelir ile büyüyen bir psikolojimiz vardı. Gülmenin insana çok iyi gelen bir tarafı vardı halbuki. Göz yaşımız kolay akar gülümseme buhar olurdu.

Yazmak da yorulur dedikleri türden bir yorgunluk var canlı, cansız ne varsa üstümüzde. Hangi yumuşak yatak, hangi tad, hangi soğuk su alır bu yorgunluğumuzu bilemiyorum. Kelimeler bir zırh gibi idi evvel zamanlarda. Şimdi herkes kalkan giydirmiş kalbine, pamuk tıkamış kulağına, siyah gözlük takmış gözüne, bana ne ondan tavrını da beynine kodlamış bir yalnızlıkta bu günlerde. Hâlbuki sevmek, sevilmek iyi gelirdi çamur ağırlığına batırılmış umudumuza. Birimizi babası, birimizi annesi, birimizi ablası, birimizi evladı, birimizi eşi ve birçoğumuzu birkaç insan sevse ve kalbine alsaydı, bu kör yalnızlıktan kurtulacaktık. Gözümüzün feri gelecekti.

Hep haklı olmak savaşında ama hiç mutlu olmak gayretinde olmadan bir ömür geçiyor. Doğmak ,olmak ve ölmek kadar basit değil ki. Doğmak mucize olanı,olmak en zor olanı, ölmek ise olmanın savaşı. İnsan evinde bir ekmek bulur da mutlu olurdu eğer açlığı olsaydı. İnsan damında bir kuş bulup beslerdi eğer merhametli olsaydı. İnsan (olsa)ydı bunların hepsi olurdu. 

Eğer birini incitmek insanın uykularını bölmüyor ise, kalbi sıkışmıyor ise, gönlü bin parçaya bölünmüyor ise toprakla bir olduğunda kabrine nur indirecek nurlu bir dua kapısı da bulamayacaktır. Ne ekersek onu misli ile biçeceğimiz bir tarlaya ömürlük biriktirmekten ise, dua ile ekip bereket ile biçeceğimiz insanlığımız olsun. Bazı coğrafyaların bazı cümleleri vardır. Hani şu duyduğumuz zaman kesin olarak sorgulamadan kabul edeceğimiz bazı cümleler var ya onlar işte.Bir iyi ve bir kötü uyar lafını tiksinti duyarak dinlerim. Elbette biri zalim olursa diğeri mazlum olmak zorunda kalmaktadır. Bazıları zalim, bazıları mazlum olur. Zalimin zulmü varsa, çekeceği elbette bir azap vardır.

Bir kalbi onarmanın bir vazoyu tamir etmekten misli zor ve zahmetli olduğunu ancak kalbi yeşerten cümleler ve hislerin çok da zor olmadığını unutmadan yaşayan bir insan olmak mecburiyeti ile yaşayalım.

Söz uzun ömür ise kısa...

YORUM EKLE
YORUMLAR
NECMETTIN ERYILMAZ
NECMETTIN ERYILMAZ - 1 yıl Önce

HAYATIN ÖZETINİ CIKARTMIŞ OLDUNUZ KALEMINIZE SAĞLIK