Kadına Yönelik Şiddet GÜ’de anlatıldı

Gümüşhane Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü işbirliğinde ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ programı düzenlendi. 

Kadına Yönelik Şiddet GÜ’de anlatıldı

Gümüşhane Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü işbirliğinde ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ programı düzenlendi. 

Programda Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileri tarafından kadına yönelik şiddet hakkında Gümüşhane sokaklarında gerçekleştirilen röportajlar izletildi. Sosyal Hizmetler Bölümü Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşin Çetinkaya Büyükbodur, programı kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi ve bir farkındalık oluşturması adına düzenlediklerini dile getirdi. 

Yapılan konuşmaların ardından Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünden Sosyolog Bilge Urhan tarafından Şiddet Önleme ve İzleme Müdürlüğü (ŞÖNİM) tarafından verilen koruyucu ve önleyici hizmetler ve Kadın İhbar ve Destek Hattı (KADES) hakkında bilgilerin yer aldığı bir sunum gerçekleştirildi. 

Toplumsal farkındalık oluşturulması için düzenlenen programda konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Zekai İnan, “Kadına ve çocuğa yönelik şiddet, kültürel, coğrafi, toplumsal ve ekonomik sınır tanımayan insan hakları ihlali içerisinde kendisini göstermektedir. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet sadece fiziksel ve ruhsal olarak kalmayıp, kadının ve çocuğun kişisel ve sosyal gelişimini de etkilemektedir. Ülkemizde görülen kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması amacıyla gerek uluslararası taahhütlerimiz gerekse de ulusal mevzuatımızdaki düzenlemeler göz önünde bulundurularak, yasal ve idari tedbirler alınmış ve topyekûn bir mücadele başlatılmıştır. Bakanlık olarak 81 ilimizde kadın konukevleri ve şiddet önleme merkezleri açılmıştır. Gümüşhane ilimizde de 2013 yılında kadın konukevi, 2016 yılında ise şiddet önleme merkezi müdürlüklerimiz hizmete başlamıştır. Şiddet önleme ve izleme merkezimizde 950 kadın hizmet alırken, kadın konukevimizde 150 kadın ve 107 çocuk hizmet almıştır. Kadına, çocuğa ve dezavantajlı bireylere öncelikli olmak üzere fiziksel, sözel veya davranışsal olmak üzere şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu belirtir. Şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle şiddetin olmadığı mutlu ve huzurlu aile temennisinde bulunuyorum” dedi.

İnan’ın konuşmasının ardından kadına ve çocuğa yönelik şiddete yönelik konuşmasını gerçekleştiren Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ferhat Özbek de araştırmalarda şiddetin daha çok erkekten kadına yönelik gerçekleştiğini, şiddete uğrayan kadınların 26-40 yaş aralığında olduğunu söyledi.

Rektör Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek ise düzenlenen programda şunları dile getirdi: “Bu programda aslında farkındalığı konuşuyoruz. Bugün, istatistiklere baktığımız zaman çok da istemediğimiz olaylarla ilgili farkındalık oluşturma günüdür. Bu tür etkinliklerin mutlaka bir arka planı var. 1960 yıllarında Karayip Cumhuriyetlerinden biri olan Dominik Cumhuriyeti’nde diktatör rejime karşı mücadele eden Mirabal kardeşler var. Bunlar üç kız kardeş, bütün amaçları kendilerinin de yaşadığı baskı ve zulmün son bulmasıydı. Diktatörlüğün yıkılması için aileleriyle birlikte verdikleri mücadelede ağır bedeller ödediler. Hapsedildiler, tutuklandılar, ağır işkencelere maruz kaldılar. Yine de mücadelelerinden, azimlerinden hiçbir şey kaybetmediler. Bütün varlıklarıyla diktatörlüğe meydan okudular. Yapılan hunharca bir saldırı sonucunda cesetleri bir uçurumun dibinde bulundu. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından 17 Aralık 1999 tarihinde 25 Kasım’ın bütün dünyada kadına yönelik şiddetin uluslararası toplantılarla anılma günü olarak kabul edilmesinin fiili arka planını da bu olay oluşturuyor. O günden sonra hem uluslararası düzeyde hem de ülkemizde çok sayıda yasal düzenlemelerle bu şiddetin önüne geçilmeye çalışıldığını görüyoruz. Kanun en büyük emredicidir. Bizim kanunlarımız da kadına yönelik şiddetin azaltılması için 6284 sayılı kanun ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dairdir. Bütün bu yasal düzenlemelere rağmen kadına yönelik şiddetin bitmediğini görüyoruz. Hem dünyada hem de ülkemizde kanuni tedbirlere rağmen biz bu işi önleyemiyorsak o zaman çözümü yine bütün hastalıklarımızın, problemlerimizin kaynağında; yani eğitim sistemimizde aramamız gerekiyor. Bizler üniversite olarak toplumun en üst düzeyde eğitim-öğretim faaliyeti veren kurumuz. Bize gelinceye kadar anasınıfından, liseye kadar eğitim sistemimizle ilgili olarak çocuklarımızı sadece bir üst okula hazırlama telaşından kurtulmamız gerekiyor. Çünkü şiddet olayının temelinde sevgi yoksunluğu, saygı ve hoşgörü eksikliği yatıyor. Bu insanlık suçunun azaltılabilmesi için gerekli önlemlerin hep birlikte alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatır, programa katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ederim.” 
 

Güncelleme Tarihi: 26 Kasım 2019, 14:12
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER