GEÇMİŞTEN GELECEĞE KADIN

Kadın, toplumuzun her döneminde önemli bir yere sahipti. Osmanlı Devleti’nin kuruluş aşamasında da kadın çok önemlidir. Kadın savaşçıdır ve mücadelecidir. Bu aşamada ailenin tüm bireyleri gibi kadın da üretimin tüm aşamalarında aktif olarak yer alır. Kadınlar da çalışır, hayvansal ürünleri işleyerek, boyayarak halılar, giyim eşyaları elde edip satmaktaydılar.  Ancak kadının görevi bununla bitmez. Ayrıca ev islerini yapmak ve çocukların eğitimiyle ilgilenmek de Osmanlı kadınının ana sorumlulukları arasındaydı. Eğer bu açıdan bakılırsa Osmanlı kadınının devletin kurulduğu andan itibaren çalışma hayatında aktif olarak yer aldığı yadsınamaz bir gerçektir.

Kadınlar, annelik dışında kahramanlık gibi önemli bir özelliği de barındırmaktadır. Her alanda kocasının yardımcısı olan fedakar kadınlarımız savaş meydanlarında da kocalarını yalnız bırakmayarak savaşa katılır. Nene Hatun gibi göğsünü siper etmekten çekinmez.

Kadının savaşma gücü olarak adlandırılan kahramanlıkta kadın, at biner, ok atar, silah kullanır ve komutanlık dahi yapar. Bu durum Havva anamızdan beri böyle süregelmiştir. Kadınlarımız, hem sosyal hayatta hem iş hayatında hem de yuvasında her daim çırpınarak, iyi bir eş, iyi bir anne, iyi bir iş kadını olmak için çalışıp, çaba sarfetti. Peki kadın bunlardan mı ibaret ? Hayır. En önemlisi vatana, millete hayırlı evlat yetiştirmekle yükümlüdür. Ne mutlu geleceğe yön veren, bayrağını koruyan, cesur, ülkesi için can vermekten çekinmeyen, Aybüke öğretmen gibi ruhunu vatana teslim eden evlat yetiştiren analarımıza.

Kadınlarımız ne yazık ki her zaman hakettiği değeri göremiyor. Bazen iş hayatında, bazen sosyal hayatta dışlanıyor ve geri plana itilmeye çalışılıyor. Karşı cinse göre her daim daha zorlu bir mücadele bekliyor onları. En üzücü olan da kadın cinayetlerinin geçtiğimiz yıl %25 oranında artmış olması. Ben buna utanç oranı diyorum ve umuyorum bir an önce son bulsun, kadınlarımız toplumda, ailede  hak ettiği değeri en iyi şekilde görsün. 

#kadınaşiddeteson

“Sizin en hayırlınız, eşine (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de eşine karşı en hayırlı olanınızım.”
Hz. Muhammed (S.a.v)