Gerçek Dostlar Kromozom Saymaz!

Bu gün 21 Mart…
Bu gün Dünya Down Sendromu Farkındalık günü.
Bu günün farkındayız. Toplumsal sorumluluklarımız var.
Yanlış anlaşılmasın bu bir eksiklik değil, fazlası var!
Hepimizden biri down sendromlu olarak doğabilirdik!
Ve bu gün ilk defa 10 yılın üstüne köşe yazımıza bir fotoğraf koymak istedik. Bu masumiyetin unutulmaması adına… Belki daha önce olmalıydı. Hatta Otizm ile yaşama konusunda da Otistik çocuklar için de olmalı. Bu ilk olsun ve de unutulmasın...
Şimdi kaynaklara doğru şöyle bir uzanalım:
Genetik düzensizlik sonucu insanın 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom bulunması durumu ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan genetik bir farklılıktır. Yani Down sendromu olmayan bireylerde 46 kromozom varken, Down sendromlularda 47 kromozom bulunur.
Down sendromu en sık görülen genetik bozukluklardandır. Her 691 canlıdan biri down sendromlu olarak doğar.

 

Down sendromlu herkes, farklı derecelerde öğrenme güçlüğüne sahiptir. Bazı fiziksel özellikler down sendromlular arasında yaygındır ve onlar bazı tıbbi problemlere yatkın olabilirler.
 

Doğan her 800 bebekten birinde down sendromu görülür. Her yıl Türkiye’de 1500 down sendromlu bebek doğar.
 

Down sendromu, bütün yaşlardaki, ırklardaki, dinlerdeki ve ekonomik şartlardaki insanları etkiler.
 

Down sendromluların fiziksel farklılıkları vardır

Fiziksel özellikler çekik küçük gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç içindeki tek çizgi, ayak baş parmağının diğer parmaklardan daha açık olmasıdır.________________________________________"Down sendromlu çocuklar sadece yaşlı ebeveynlerde tarafından dünyaya getirilir." algısı yanlıştır.
Down sendromlu çocukların çoğu, genç annelerden doğar çünkü genç annelerin daha fazla çocuğu vardır. Ancak Down sedromlu çocukların doğumu annenin yaşına bağlı olarak arttığı gerçeğini de kabul etmek gerekmektedir.________________________________________Down sendromu olan çoğu insanın, zihinsel engel aralığı (eski adıyla "gerilik" olarak bilinir) hafif düşük IQ skorlarına sahiptir.
Down sendromu olan çocuklar tamamen kamu ve özel eğitim programlarına katılırlar. Eğitimciler ve araştırmacılar, Down sendromu olan kişilerde hala tam eğitim potansiyelini keşfediyorlar.________________________________________Down sendromu sadece insanlarda görülmez. Bilindiği kadarıyla şimdiye kadar bir kaplana ve bir kediye Down sendromu teşhisi konuldu.
“Her çocuk gibi Down sendromlu çocuklar da farklı zeka seviyesine, yetenek ve kişiliğe sahiptirler. Burada kilit nokta çocuğun kapasitesini maksimum düzeyde kullanabilmesi için zamanında ve doğru desteğin alınmasıdır. Erken eğitim programları, fizyoterapi, dil terapisi,  oyun grupları gibi seçenekler aileler tarafından iyice değerlendirilmeli ve doğru kaynaklara ulaşılarak karar verilmelidir. Erken müdahale ve fizyoterapi programlarıyla çocuğun gelişiminin en erken yaştan itibaren desteklenmesi en önemli konudur.”

“Down Sendromlu çocuk sahibi ailelerin en çok ihtiyaç duyduğu şey, güncel ve gerçekçi bilgi ile pozitif ve duyarlı bir yaklaşımdır. Down Sendromlu bebeği olan ailelerin doktorlarından sadece tıbbi konularda değil, sosyal ve gelişim alanlarında da yönlendirmeye ihtiyacı vardır. Bu sebeple ilk başvuru kaynağı olan hekimlerin çok yönlü ve kapsayıcı bir bilgi akışı sağlaması önemlidir.”

“Zihinsel engelli olmak duygusal engelli olmak demek değildir. Down Sendromlu bebekler her şeyden önce bebektir. Beslenme, temizlenme, sevilme ihtiyacı duyan, acıkınca, sıkılınca ağlayan, kızan, küsen, gülen, geceleri sizi uyutmayan bebeklerdir. Down Sendromlu gençler de cinsel kimlikleri bulunan, ergenlik bunalımı yaşayan, aşık olan, kalbi kırılan, kardeşi ile kavga eden, kapıları vurup gürültülü müzik dinleyen, gülen, gençlerdir.

Gerçek Dostlar, Kromozom Saymaz…

Hakan-Nazife Ailesinin Yiğidosu nezdinde tümüne mutluluklar…

Sevgi ve Saygılar…

YORUM EKLE