GÜMÜŞHANE MİLLİ EĞİTİM’DE ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ BİLMECESİ DEVAM EDERKEN...

Gerek Türkiye’de, gerekse ilimizde son ay’ın ve  son günlerin ana konularından birisi olan 9 şube müdürünün görevlendirmesini Gümüşhane Milli Eğitim Müdürlüğü henüz sonuçlandırmadı.

Konu ile ilgili kurum olan Milli Eğitim Müdürlüğü’nün  ve onay mercii Gümüşhane Valiliği’nin konu ile ilgili düşüncelerini biz bilmiyoruz. İlimiz için mutlaka en doğru olana kararı vereceklerdir.

Milli eğitim camiası kadar, kamuoyu da bu görevlendirme işinin bir an önce olup bitmesini bekliyor. Görevlendirmeler geciktikçe beklentiler artıyor, beklentiler arttıkça, yetkili  kişi, merci ve makamların ziyaretçi ve telefon  trafiği artıyor ve bütün bunlar kurumsal strese neden oluyor.

Konu bir an önce gündem dışı kalırsa, taşlar yerine oturur ve herkes işine bakar.

*      *      *

Gazeteciler, ilin ve kentin gündemini takip etmek zorundadır. Biz de bu kabilden konuyu iki hafta önce köşemize taşımıştık. Bu konuda ikinci yazımızı da bugün yazmış oluyoruz.

İkinci kez bu konuyu işlememizin sebebine gelince;  kimlerin görevlendirileceğine olan merakımız değil, bazı doğru ve yanlışları milli eğitim camiası ile paylaşmaktır. Takdir makamının kimleri görevlendireceği ve görevlendirmeyeceği onların bileceği iştir. Dışarıdan birilerinin karışması da zaten hem doğru, hem de etik olmaz.

*      *      *

İkinci defa bu konuyu işlememizin en önemli nedeni ise; yaşanan süreç içinde görülen bir uygulama hatasını çok değerli milli eğitim yönetimiyle paylaşmaktır.

Öncelikle şu bilgiyi paylaşmakta yarar görüyorum: Şu anda Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yürüten Sayın Hızır Aktaş Bey; Gümüşhane için çok önemli bir şanstır. Kişiliği, bölgenin evladı olması, kültürel dolgunluğu, sabrı ve mütevazılıği ile Gümüşhane eğitimine çok artılar katacak değerli bir eğitimcidir.

Hızır Aktaş Bey’i tanıdığım kadarıyla bilerek hata yapmaz. Hak yemez ve adaletten ayrılmaz.

Hızır Bey’e herkesin yardımcı olması lâzım. Yönetimde istişare ve ortak akıl çok önemli bir husustur.

*      *      *

Anlatacağım anekdotu Milli Eğitim Müdürümüz Hızır Aktaş Bey’e yardımcı olması bakımından yazmış olacağım.  Anlattığım olay doğru ise, bir yanlıştan dönülmesini bu vesile ile sağlamış oluruz. Eğer anlattığım olay yanlışsa, zaten bizim isteğimiz de bu yanlışın olmamasıdır ki, en azından bu yazı ile de yanlış yapılmaması noktasına vurgu yapmış oluruz.

*      *      *

Şube müdürlüğü görevlendirmeleri ile ilgili süreç başladığında, pek çok eğitimci Gümüşhane Milli Eğitim Müdürlüğü’ne giderek dilekçe ile müracaat etmek istedi. Fakat, kayıt memurları bu dilekçeleri almayıp, dilekçe sahiplerini kurum müdürüne yönlendirdiler. Bunun üzerine dilekçe sahipleri Sayın Müdürümüzün yanına gittiler. Konuyu anlattılar. Müdürümüz de ilgililerin dilekçelerini kayda sokturmayıp, kişileri dinledi ve bir kısmından da CV’lerini getirmelerini istedi.

Eğer, olay bize intikal eden ve yukarıdaki şekilde ise ki, dilekçesi alınmayan, daha doğrusu kayıtlara sokulmayan bildiğimiz kişi sayısı yaklaşık 10 civarındadır.  eminim ki, bu durum Müdür Sayın Aktaş Bey’in iyi niyetidir ve kimsenin refize olmasını istemediğindendir.

Ama, olayın bir de bundan sonra gelişecek yönü vardır ki, Sayın Müdürümüz muhtemelen bu ikinci hususu düşünmemiştir. Tabiiki bu arada, dilekçesi alınıp, kayıta sokulanlar da varsa, o zaman bu durum daha da vahim olur. Çünkü, kişilere çifte standart uygulanmış olur.

Şube müdürlüğüne bugün, yarın veya öbürsügün yapılacak görevlendirmelerden sonra, hak aramak için bir üst mercilere ya da yargıya gidecek insanlar olacaktır. Bu insanların dilekçeleri kurum kayıt defterine kayıt edilmese bu insanlar nasıl hak arayacaklardır.

Dilekçe hakkı ile ilgili yasal mevzuat gereği, kim olursa olsun dilekçesinin kurum kayıt defterine kayıt edilmesi zaten yasal bir zorunluluktur.

Art niyetle olmadığına kesin olarak inandığım bu uygulamadan vaz geçilerek bir an önce müracaatlı kişilerin dilekçelerinin alınması ve kurum kayıtlarına geçirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Sadece bir teklif sunuyorum. Takdir yetkililerindir.

Verilen dilekçelerin iyi niyetle de olsa kayıt edilmemesi kısa vadede olmasa bile orta ve uzun vadede eğitimcilerin yönetime olan güvenlerini de sarsar. Başarıyı etkiler. Bu bakımdan Sayın Müdürümüzün hiç başını ağrıtmadan mevzuatın gerektiği şekilde davranması en çıkar yoldur diye düşünüyorum.

Güzel günler dileğiyle.
YORUM EKLE