HELAL SANA ÇOCUK

Asım’ın nesli, diyordum ya, nesilmiş gerçek,
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek. 
Mehmet Akif ERSOY 

Sen Merhum Mehmet Akif’in “Asım’ın Nesli” diye tarihe altın harflerle nakşettiği o neslin son örneği olarak bu aziz milletin pusulası olan şanlı İstiklal Marşı’nı (şiir) birkaç kez ezbere okuyarak doğru cevaba ulaşırken bizlere çok büyük bir uyarı ve hatta ders verdin diyor ve senin o pak alnından ve güzel yüreğinden kocaman öpüyorum. 

Param olmadığı için senede sadece 150 kitap okuyorum derken gözyaşlarımı tutamamış ve bu çocuk gerçek Türk kimliğinin adeta özetidir diyerek büyük ödülü kazanması için dua etmiştim. Ve duam gerçekleştiği için Rabbim’e minnettarım.  

Ki bu çocuk henüz 19 yaşında ve Tıp Fakültesi öğrencisi. Babasız büyümüş annesinin ve teyzesinin desteği ve devletimizin verdiği burslarla bugünlere gelebilmiş nadide çiçeğimizin adı Arda Ayten. 

O değişik mekan ve kafelerde eğlenmeye imkân bulamamış, moda ayakkabıları ve elbiseleri giyememiş, 18 yaşında kitap yazmaya başlamış, tilkilerin ve zirzopların şarkılarını değil İstiklal Marşı’mızı (şiir) satır satır, kalem kalem zihnine yerleştirmiş bir aslan parçası aynı zamanda. 

Bu yaşıma kadar bine yakın köşe yazısı yazdım ancak bu kadar heyecanlı ve gururlu olarak belki yazdığım tek yazı bu olsa gerek. Bu gururu bana, ailene ve tüm ülkeye yaşattığın için sonsuz teşekkürler evladım. 

Onlarca aile eğitim semineri, başarı ve motivasyon konferansları verilse senin o televizyonda bir saat içinde verdiğin ders bu kadar etkili olamazdı sanırım. Biz öğretmenlere yeni bir ufuk, öğrencilere hayallerini yeniden gözden geçirme fırsatı, ebeveynlere ‘biz acaba nerde yanlış yaptık’ iç muhasebesi ve en önemlisi eğitim ailesine, Türkiye’ye çok önemli mesajlar verdin.

Her zaman dediğimiz gibi her şeyin başı eğitim, eğitim, eğitim diye. İşte eğitim ve öğretimin bir gencecik fidanı henüz hayatının baharında zirvelere çıkaran nasıl bir olgu, bir kazanım, bir değer olduğunun ispatı bu olsa gerek.

Bir örnek verecektim ki tesadüfe bakın o isim adaşı çıkmasın mı? 

O isim kendi alanında (spor) genç yaşında üstün başarıları elde etmiş, milli forma ile bizleri gururlandırmış ancak özel hayatı, agresif tutumları ve ukala hareketleri ile milletin gönlündeki yerini kaybetmiştir. 

Şimdiki isim yani sen. 19 yaşında bıyığı yeni terlemiş doktor adayı. O gece milyonları ekrana kilitlemiş, satır satır İstiklal Şiirimizi beyinlerimize yeniden kazımış ve bizleri gururlandırmış gencecik bir fidan. 

İnşallah kazandığın ödül seni şımartmaz, sağlam ve karakterli hayallerinden vazgeçirtmez. Daha çok okursun, daha çok yazarsın ve daha çok örnek olursun bizlere. Gelecek nesil seni örnek alır ve gururla yürürler o yoldan. Akıl yaşta değil baştadır atalar sözünü yeniden hatırlamamıza vesile olan başarından ve verdiğin o muhteşem mesajdan dolayı seni bir daha bin defa tebrik ediyorum. 

………………………………..  

UNUTMAYIN: Toplum adeta psikolojik buhran geçirirken PSİKOLOG olanların işsiz olması akıl kârı değildir. Rehberlik ve Araştırma Merkez’lerinde kadrosu bulunan ancak atan(a)mayan PSİKOLOGLARIN acilen atanmaları bir nebze çare olacaktır. Ve hatta bugün Aile Hekimliği uygulamasına benzer Aile Psikolog Merkezi sistemi acilen hayata geçirilmelidir.

YORUM EKLE