Ara
Gümüşhane
Kapalı
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8125 %0.19
50,2105 %0.03
5.979,91 % 0,41

KALABALIK YALNIZLAR

YAYINLAMA:
Hayat bir koşturmaca. Olması gereken bu belki. Ama sevmeye, sevilmeye, sevdiklerimize ne kadar vakit ayırıyoruz? Zaman koşar adım giderken kendimize ne çalıyoruz?

Herkes çalışıyor, anne işte, baba işte, çocuk kreşte. Kalabalığız ama ayrıyız, hepsinden öte yalnızız. 21. Yüzyıl, son teknoloji. Nedir bizi yalnız kılan? Teknoloji mi? Bilgisayar, telefon mu mesela?

Arayıp sormuyoruz artık. Hatta bırakın aramayı mesajla, maille anlaşıyoruz. Uzakları yakın kılan teknoloji uçurumları da beraberinde mi getiriyor?

Paylaştıkça çoğalan sevgiler, azalan dertler günlük hayatın koşturmacasına yenik düşüyor. Kendimize bile vakit bulamazken ne mümkün diğerlerine vakit ayırmak..

Günümüzde evlenen her iki çiftten birinin boşandığını söylüyor istatistikler. Maddi sıkıntılar ve çalışan kadın sayısının artması ise bu durumun en önemli etkeni olarak gösteriliyor. Evet, çalışıyoruz, ama tüm bunları yaparken birbirimizden kopuyoruz.

İnsanlar geliştikçe ilişkiler zayıflıyor. Her yıl onlarca gişe memuru intihar ediyor. Çünkü yok sayıldıklarını, insan yerine konulmadıklarını düşünüyor. Arabamızla her gün yanından geçtiğimiz, bilet alıp işlem yaptığımız ama selam vermeyi hatırlamadığımız onlarca kişi bizim bu mühim ihmalimiz yüzünden yaşamaktan vazgeçiyor. Ve eminim birçoğumuz bunu bilmiyor.

Hal böyle olunca insan olmanın bilincine ne kadar varabildiğimiz tartışma konusu oluyor. İyi bir anne olmak, ya da iyi bir çalışan olmak yetmiyor. Hayat akarken boşlukları doldurmak, ona mana katmak için diğerlerini de görmek gerekiyor.  Eşe dosta vakit ayırmak, daha çok gülümsemek, bir kahvenin kırk yıl hatırını almak gerek.

Hayat kısa. Daha çok paylaşmak, dört nala yaşamak gerek.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *