Aşağıda tanıtımını yapacağımız turistik merkezine,Kelkit’ten 20 dakikalık bir yolculuktan sonra ulaşabiliyorsunuz.Yollar gayet güzel.Uykunuzun kaçması için yer yer virajlar mevcut.Yolda trafik, yaz aylarında oldukça yoğun.
Bizde bu yeri merak ettik. Çoluk çocuk iki ay öncesinden yer ayırttığımız pansiyonda dinlenmek için yola çıktık. Yolun sağında solunda rengarenk çiçekler açmış ve kokularıyla bizleri mest ediyor.Yolun bazı yerlerinde ise ağaçlar arabalar serinlesin diye gölgelerini yola düşürmek için güneşle mücadele halinde olduğunu gözlemlersiniz.Bazı kuytu köşelerde ise sinen arıcıları görürsünüz.
Yol ilerledikçe rakımın yükseldiğini ve mis kokan havanın değiştiğini hemen fark edersiniz. Tam zirveye çıkınca aşağıda deniz,gözünüzün görebildiğince yenişli yokuşlu uzayan ormanlar,başınızda uçsuz bucaksız bir mavilik ve yüzünüzü okşayan ılık bir rüzgar size hoş deldin der gibidir.
Yamaçlar yemyeşil. Çiçekler çeşit çeşit. Güneş muhteşem enerjisiyle etrafa gülücükler saçıyor.Denizde parıldayan renk cümbüşünü seyretmek ise ayrı bir zevk.Hele birde Güneşin doğuşuna ve batışına denk gelirseniz fotoğraf çekmek ve çektirmek için insanların birbirleriyle yarıştığına şahit olursunuz.
Denizden 50 metre mesafede yerini alan ve sıraya dizilmiş motel ,hotel, pansiyon ve beş yıldızlı oteller fiziki görünümleriyle ayrı bir hava veriyor,bu merkeze.
Daha yükseklerde çadır kuran tatilcileri görmekte mümkün. Hele teleferikle dağın zirvesine çıkıp ,yamaç paraşütüyle uçmak ise yeniden doğmak gibi bir şey.
Denizle birleşen geniş ve uzun kumsalda ise kendini kuma gömen, çocuklarıyla yürüyüş yapan,voleybol oynayan,şezlongunda limonatasını içip kitap okuyan,suda yüzme öğrenmeye çalışan yaşlıları ,denizde kayıklarla yarış yapan ve kızlara hava atmaya çalışan gençleri görmek mümkün.Velhasıl her türlü etkinlik mevcut diyebiliriz.
Burada mesire yerlerinin, lokantaların,oyun alanlarının, yürüyüş alanlarının,kafeteryaların, tiyatro sahnelerinin ve en önemlisi de bu merkezin artı ve eksilerinin söylendiği serbest kürsülerinin olması- insanların fikirlerini beyan etmesi açısından -çok güzel düşünülmüş.
Tuvaletler çok temiz.Kapılarda ve duvarlarda abuk sabuk yazı ve resimler yok.Türk hamamı bile yapılmış.Üç dine mensup İbadethanelerin olması da gayet güzel düşünülmüş.
Bu merkezde G20 zirvesinin hazırlık toplantılarının yapılması da önemli. Yine 2030 yılı kış olimpiyatlarının da burada yapılacağını iddaa edenler bile var.
Bu merkeze gelen yabancı turistlerle yapılan söyleyişlerde, Kanarya Adalarına rakip dahi olabileceği konuşuluyormuş.
Evet bu merkezde doğa, tarih hep iç içe geçmiş. Yerin altıda kıymetli üstü de.
Yazının başlığını okuyan arkadaşlar bu merkezin Kelkit’te nerede olduğunu merak ediyorlar değil mi?
Ben bu merkeze gittim. Gördüm yazdım.Bir kısmını hayal ettim.Ve dedim neden olmasın.Bu merkez Satala-Sadak arkadaşlar.Sizde gidin görün ve hayal edin.Bu yeterli… Kim bilir belki bu hayaller bir gün gerçek olur.Demiyorlar mı insan hayalleriyle yaşar.İşte benim de hayalimde bu ...
Hayallerimizin gerçekleşmesi ümidiyle…..
KANARYA ADALARI’NA RAKİP VAR