Ara
Gümüşhane
Kapalı
-1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8044 %0.17
50,1756 %-0.07
5.972,23 % 0,28

BU MESLEĞİN SEVGİSİ ÖLÜMSÜZDÜR

YAYINLAMA:

10 Nisan 1845 tarihinde kurulduğu günden buyana ülkemizde huzur ve düzenin bozulmaması ve bizlerin güvenli bir şekilde yaşamını sürdürebilmesi için gece gündüz fedakârca görev yapan, kamu düzenini sağlamak için her türlü zorluğa göğüs gererek başarılı çalışmalara imza atan emniyet görevlilerimiz için oldukça anlamlı olan Polis Haftası kutlu olsun.
 

Çoğunlukla eşimiz, kızımız, oğlumuz veya bir yakınımız Polis Memuru olarak görev yapıyor. 

Bu meslekte nasıl bir sorumluluk üstlenerek canı pahasına gece ve gündüz fark etmeksizin görevini yapan polis eşi olarak mesleğin meşakkatini en iyi bilenlerdenim. 
1988 yılında tanıştığımda 24 yaşında polis mesleğine aşık bir gençti. 

Rahmetli babam “kızım istersen düşün bu meslek zordur çok tayin olur” uyarısına rağmen ben hem mesleğe hem de gence aşık olmuştum. Tabi o yıllarda İstanbul’da asayiş polisi olmakta ayrıca zordu. 12-24 çalışmak ve her an göreve hazır bulunmak bu mesleği sevmekle alakalıydı.
 

1989 yılı yine bir Nisan ayında tüm ihtiyaçlarını valizine koyarak “Safranbolu’ya göreve gidiyorum. Ne zaman dönerim belli değil hakkını helal et” der ve göreve gider. Ben de 21 yaşındayım ve bu cümle beni hem korkuttu hem de endişelendirmişti. 
 

Artık elimden sadece görevini başarıyla tamamlayarak sağ salim eve dönmesi için dua etmek geliyordu. Yine Ankara da görevli olduğumuz 2000 li yıllarda meşhur Tandoğan mitingi sonucu yarı yaralı bir vaziyette eve geldiği günü hiç unutamam. Bu eşimin 31 yıllık meslek hayatında yüzlerce yaşadığı olaylardan sadece iki tanesiydi.

Evet evimiz de rahat uyuyabiliyoruz. İşimize güvenli gidebiliyoruz. Aşımızı ekmeğimizi rahat yutabiliyoruz. Huzurlu nefes alabiliyoruz. İşte bunun için polisimize çok şey borçluyuz.
 

Bu zor, zorluğu ölçüsünde de onurlu görevlerini büyük bir özveriyle ve insan sevgisiyle yerine getirmekte olan tüm emniyet mensuplarına ne kadar minnettarız. 
 

Yakın arkadaşlarımızı da kaybettiğimiz birçok şehit emniyet mensubunu da rahmetle şükranla yad ediyorum. 
 

Geride bıraktıkları aileleri, eşleri çocukları bu mesleğin öksüzleridir.

Polisimizin hak ettiği saygıyı değeri ve meslekteki alın terini yeterince almadığı kanaatindeyim. 
 

Dileğim en yakın zaman da; halen 1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununa dayanarak örgütlenmiş ve 1934 tarihli 2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun güncellenerek polisimizin iyileştirilmesi yönünde adımlar atılmasıdır.

Eşim;  Em. Polis Memuru Tekin ZAL’ ın ve bütün Emniyet Teşkilatının bu onurlu günü kutlu olsun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *