Ara
Gümüşhane
Kapalı
-1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8221 %0.19
50,2327 %0.02
5.954,18 % -0,02

DEĞİŞİK BİR DÖNEM

YAYINLAMA:

Hep diyorum bu ülkede her şey değişti. İşin maddi boyutunu geçtim, mana boyutunda bile değişiklikler gözle görünür düzeyde. Münafıklığın dahi siyasi otoriteler tarafından belirlendiği, bir meselenin hak mı batıl mı olduğuna kanun hükmünde kararnameler le karar verildiği herkesin âlim herkesin ulema olduğu bir devirde yaşıyoruz. 

Mesleklerin birbiri içine girdiği bir dönemden geçiyoruz. İmamın siyaset yaptığı, Kadının doktora meslek öğrettiği, Siyasi otoritelerin mülki yöneticiler gibi hüküm verdiği bir dönemdeyiz. Devletin iş alımlarını il başkanlarının duyurduğu, tayin terfilere sendikaların baktığı, paranın defterdarda değil emlakçıda döndüğü bir dönem

Belediyelerin borç batağında yüzdüğü, bataklığı kurutmak için başka bataklıktan çamur taşıdığı yetmezmiş gibi bu bataklıkta batmayız dedikleri bir dönem. 

Tarih’in işimize geldiği gibi anlatıldığı, “Keşke Yunan galip gelseydi” diyenlerin müverrih kabul edildiği, sıkışınca herkesin Enver Paşa da adamdır dediği bir dönem

Enflasyonun çift haneleri gördüğü, düşürmek için sanayiciye kredi affı yerine inşaat sektörüne kredi affı getirildiği sonra da gidilen her ülkede “ Türkiye’den konut alın” diye teşvikte bulunduğumuz bir dönem

Suya ve gübreye özel tüketim vergisi koyup, özel tüketimin kralı olan yat turizminden vergi alınmadığı bir dönem.

Makbul ve maktul arasındaki farkın sıfıra indirildiği bir dönemdeyiz. Dün makbul kabul edilenlerin bugün maktul kabul edildiği dönem.

Efendim Allah rızası için hayır işleri yapanların devleti parsel parsel böldüğü sonrasında ise parsel parsel bölündüğü bir dönem.

Papaz eriğini İmam eriğine çeviren, Namaz kılan seccade ve zikir çeken tesbih gibi önemli icatlarla bilim fuarlarında yer alıp tüm dünyaya meydan okuduğumuz bir dönem.

Twıtır’dan gündemin belirlendiği, kanun tekliflerinin sosyal medyadan verildiği yetmezmiş gibi üstüne bir de dünya liderlerine buradan cevap verildiği bir dönem.

İsrail Devletinin Filistin’de yaptığı katliama herkesin bağırdığı ama Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan’da yaptığı katliamlara kimsenin sesini çıkarmadığı bir dönemdeyiz. İslam itikadının sadece Ortadoğu coğrafyasına geldiğine inanılan bir dönemdeyiz. 

Şahıs bekası söz konusu olunca herkesin ittifak yaptığı ama millet bekası olunca bir araya gelmenin zorlaştığı bir dönemdeyiz. 

Devleti hükümetlerin değil yaşını başını almış ihtiyar bir gurubun yönettiklerine inandıkları, Kurtlar Vadisi senaryolarının gerçekleştiği yetmezmiş gibi birde Çukur gibi mahalle yapılarına gittiğimiz bir dönemde yaşıyoruz.

Biz ne ara bu hale geldik bilmiyorum lakin bu şekilde yaşamaya devam edersek istikbalde bizleri pek hayırlı günlerin beklediği kanısında değilim.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *