Ara
Gümüşhane
Kapalı
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8148 %0.19
50,1838 %-0.03
5.959,53 % 0,07

İÇİMİZDEKİ İRLANDALILAR

YAYINLAMA:

Rahatsızlık var. Hem de büyük bir rahatsızlık var. Tüm dünyada Afrin operasyonu ile alakalı büyük bir rahatsızlık var. İsterseniz ben size kısaca Afrin ile alakalı biraz bilgi vereyim.

“ABD'nin desteğiyle Akdeniz'e kadar bir Kürt koridoru oluşacak ve bu iş bir Kürt devletinin kurulmasına kadar gidecek." Kısaca Türkiye, Afrin ile Kobani'nin birleşmesini 'Kürt koridoru' projesinin en önemli ayağı olarak görüyor.Kürt hareketi için de Afrin birkaç açıdan önemli:Kürt Dağı (Çiyayê Kurmênc) olarak bilinen Afrin, Kürtlerin yüzlerce yıllık varlık gösterdiği bir bölge. Kobani'deki gibi burada da Kürt nüfusu ezici çoğunlukta. Rojava özerklik hareketinin temelindeki üç sacayağından birisi. Hatta Kürt hareketine en uzun süre sosyal ve ekonomik destek vermiş olanı. Suriye Kürdistan Demokrat Partisi gibi geleneksel Kürt partileri Cezire bölgesini merkez alırken kendi haline bırakılmış Afrin'deki boşluğu, 1980 ve 1990'larda PKK doldurmuştu. Örgütün desteğiyle Afrin'de çok sayıda ticari müessese kurulmuştu. Afrin zeytin, zeytinyağı, un ve şekeriyle Kürt hareketini beslerken siyaseten de önemli bir üs haline geldi. Mesela yeni bir seçim sisteminin denendiği 1990'daki oylamada PKK, Suriye Parlamentosuna 6 milletvekili göndermişti.

Böylesi öneme sahip Afrin aslında PKK ve türevleri için. Nasıl ki Türkler İçin Ötüken kutsal başkentse, onlar içinde Afrin öylesi kutsal. İşte bu şartlar altında Türk silahlı kuvvetleri Afrin de bir operasyon başlattı. Ancak biz terörü dışarda temizlemeye çalışırken içerdeki teröristlerin sesini bir türlü kesemiyoruz. Bir yanda gazi meclisin koridorlarında “Afrinde katliam var, devlet sivilleri katlediyor” diye bağıran teröristler, diğer yanda medyayı ayağa kaldıran ve asılsız fotoğraflar ile insanları yanlış yönlendiren toplum önderleri. Söylerimsiniz bana bunların Afrinde askere kurşun sıkan teröristten ne farkı var.

Türkiye’nin Afrinde olan varlığını sorgulamak ile Mehmetçiğe dağda kurşun sıkma arasında hiçbir fark göremiyorum ben. Terörün kökünü kazımaya bu kadar yaklaşmışken, en mahremlerine kadar bu kadar girmişken bu Hümanist zırvalamaları nerden geliyor.

Hiç çekinmeden söylüyorum. Bana istediğinizi söyleyebilirsiniz ancak Ortadoğu coğrafyasında Hümanizm insanlık suçudur. Ben Afrin kırsalı başta olmak Suriye ve ırakta öldürülen katırların vicdan azabını çekiyorum. Bombalar doğal bitki örtüsüne zarar veriyor. Bunun dışında üzüldüğüm hiçbir olay yok. 

Şehidimiz geliyor üzülmüyor musun diyenleri duyuyorum. Kan kusacağız beyler gerekirse içimiz parçalanacak, ciğerlerimiz sökülecek, kalbimiz dağlanacak param parça olacağız ancak belli etmeyeceğiz.  Üzerimize gelecekler, sadece bizi öldürmek için değil bizim maneviyatımızı elimizden almak için değil bizi yok etmek için gelecekler. Televizyon haberlerinde boy boy haberlerimizi izliyorlar. Seviniyorlar. Bizim ağlamakta olduğumuzu gördükleri her an seviniyorlar. Sevindirmeyeceğiz..

Askerimiz cephede mücadele ederken bizde sokaklarda, meydanda mecliste, siyasette, esnafta, halk arasında kısacası her yerde mücadele edeceğiz. Her şart altında ekmeğini yediğimiz bu memlekete hizmet etmeye çalışacağız. Makam mevki koltuk şahsi kin ve nefretlerimizi bir kenara bırakıp bu ülke için çabalayacağız.  Müdür müdürlüğünü, Başkan başkanlığını, Vali valiliğini, çöpçü çöpçülüğünü, akademisyen akademisyenliğini yapacak. Herkes üzerine düşen işi en iyi şekilde yapacak. Kimse makam alma derdine düşmeyecek. Makam koruma derdine hiç düşmeyeceğiz. Kişilerin lafı ile değil Kurumların lafı ile iş yapacağız. Biliniz ki devlette asıl olan kişiler değil kurumlardır. Kişinin baki olması devleti yüce yapmaz. Kurumun bakiliği devleti yüce yapar. 

O yüzden Afrin meselesinin yanında topyekûn millet olarak durmak mecburiyetimiz vardır. Bu meselede karşı açıklamalar yapmak bu vakitten sonra ancak ve ancak ortalığı karıştırmaya yarayacaktır. Bu vakitten sonra söylenen her söz uyumakta olan fitneyi uyandırmak olacaktır. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *