Ara
Gümüşhane
Kapalı
-1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8221 %0.19
50,2327 %0.02
5.954,18 % -0,02

Köyde yeni yılı nasıl mı kutlardık?

YAYINLAMA:

Saatler sonra acısıyla tatlısıyla koca bir yılı daha geride bırakıp yeni bir yıla başlayacağız. 

Her ne kadar “acısıyla tatlısıyla” desek de geride bıraktığımız yılın hem dünyada hem ülkemizde çok da tatlı anılar bıraktığını söyleyemeyiz. Daha güzel günler ve yarınlar için umutla karşılayacağız yeni yılı. 

Çünkü her yeni başlangıç yeni umutlara gebedir. Şöyle veya böyle her insanın geleceğe dair umutları, beklentileri vardır, bu nedenle insanoğlu her yeni başlangıcı kendince kutlar.

Hepimiz yeni yıla yeni güzellikler, beklentiler, hayaller, kararlar ve hedeflerle giriyoruz 

Yılbaşı gelenekleri, kültürden kültüre değişiyor. İnançlar, renkler ve gelenekler farklı ama amaç aynı: Yeni yılın mutluluk ve şans getirmesi.
 
Bizim köyde (Dörtkonak Köyü) yeni yıl yaklaştı mı heyecanla o günün gelmesini iple çekerdik.

Sabırsızlıkla yeni yıl hazırlıkları sizlere anlatmak istiyorum;

Dörtkonak köyü İlkokulunda bir hafta süre ile yerli malı haftası kutlanır, evimizde bulunan meyve ve kuru yiyecekleri sırtımıza astığımız bez çantalarımızın bir kenarında okula taşırdık.

Her yer de kar vardı. Buzlar salkım saçak asılırdı. Soğuk ve ayazın ürpertisi yerini yeni yıl sevincine bırakırdı.

Annem taze inek sütünden sütlaç yapar tabaklara kotarırdı. Foldan gelen günlük yumurtalarla kek çalar sobanın fırınına sürerdi. 

Köy yeri deyip geçmeyin ne de sağlıklı yiyecekler bedenimize şifa olurdu.

Yeni örülmüş eldiven, mini yelek, kazak ve rengarenk çoraplar örülür hediyemiz hazırlanırdı.

Sökülen, yırtılan yani deforme olan çorapları Babaannem en az iki kere yamatarak tekrar giyinmemize hazır ederdi. 

Şimdi çok az sökük, delik yırtık olan çoraplar çöpe gidiyor. Günümüzde ne de çabuk tüketir olduk. 

Oysa bahsettiğim dönemlerde israf yoktu, lüzumsuz harcama yoktu. Özellikle giysiler tamir edilerek tekrar kullanımı sağlanırdı.

Çocuk oyunlarımızda: mahalleden arkadaşlarımız toplanır leblebilerden avuçlarımıza koyar kapatır tek mi çift mi sorar bilen hediyesini alırdı. Ülkelerin başkentlerinden, çarpım tablosundan, yılın futbolcusundan sorular art arda sorulurdu.

Kuruyemiş tabaklarında; dut kurusu, elma kayısı erik kurusu, Fırınlanmış armut kurusu ve ceviz bulunurdu.

Mangalda közler kararana dek oturmalar devam eder, günlük işler ve ihtiyaçlarda sohbetlere ortak olurdu.

Tabi yeni bir yılın sevinci ile gecenin finalini, yaşlı nenelerimizin anlatacakları hikayeler süslerdi. 

Yine bir yıl bitti.
Hoş geldin 2021/////

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *