Ara
Gümüşhane
Kapalı
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8125 %0.19
50,2105 %0.03
5.979,91 % 0,41

ŞİRAN IŞIKLAR ALTINDA

YAYINLAMA:
Bir önceki  makalemizde bahsettiğimiz  (Kuşakkayanın ışıklandırılması ile ilgili yazıda) “Eğer bu yazı biraz gündem olursa haftaya Şiran ile ilgili yazacağız” demiştim. Maalesef Kuşakkayanın ışıklandırılması ilde bir heyecan yaratmadı. Belliki bizim heyecanımız bireysel bir heves olarak oluşup yalnızca bizimle sınırlı bir çevreyi ısıtabilmişti. Sadece  Belediye Başkanımız bizi arayarak “imkanlar ölçüsünde düşünülebilir” şeklinde azcık moral verdi. Hal böyle olunca,bizim Şiran ile ilgili ışıklı hayalimiz kadük kaldı.Aksi olsaydı süslü püslü bir sürü öneride bulunacaktık mesela diyecektik ki:

Şu Tomara şelalesini hiçbir enerji ihtiyacı olmadan yalnızca suyun basıncından yararlanılarak şöyle fıskiye cümbüşü ile birlikte 2 km lik  güzergahını ışıklı ve fıskiyeli bir turizm alanına çevirebilir miyiz?

Şelale yakınında yapılacak bir büyük su deposunun basıncı fıskiyeleri çalıştıracak.

Kurulacak küçük bir tribün yalnızca şelalenin elektriğini üretecek ve bu elektrik bölgedeki   fıskiyeleri renkli ışıklarla süsleyecek, onlarca gökkuşağı oluşturacak.

Fıskiyeler İstanbul Bahçeşehirde kurulduğu üzere sabit olmayıp hareketli dönebilen ve karşılıklı döngülerle değişik motifler oluşturacak tarzda tasarlanacak.

Şelale ile Bağ Mezrasına kadar olan bölge yani şelale suyunun Kelkit Çayına karıştığı alan olan bu 2 km lik şerit tamamen bu şekilde oluşturulmuş olsun.

Şelaleyi ziyarete gidenler bu fıskiyelerin etrafa saçtıkları küçük su zerrelerinin serinliğinde yürüyüp bir yandan serinlesinler bir yandan etrafı izleyerek hayran kalsınlar.

Bu görsellik sadece yakından görenleri değil, Seydibaba Köyünün şelalaye bakan yamacından izleyenleri büyülesin.

Köyün kuzey yamacı boyunca şelaleyi gözetleyen seyirci platformları kurulsun. Hem şelaleyle gidecekler hemde dönenler tekrar tekrak baksınlar ve doyamasınlar.

Fıskiyeli ve ışıklı yol boyunca dinlenme yerleri, küçük park,ve hediyelik eşya satılan reyonlar olsun.

Bu görselliğe doyamayan ziyaretçiler tekrar gelmek istesin ve yakınlarına da anlatsınlar, böylece şelale Türkiye’nin en çok ziyaret edilen alanlarından biri olabilir mi?

İşte Kuşakkaya ses getirseydi bütün bunları anlatacaktım.

Ne dersiniz,her alanda öncü olan Şiran Belediyesi bu heyecanımızı paylaşır mı? Şiran’ın ileri gelen siyaset adamları ve bürokratları başkanımızı ikna etmeye, kaynak aramaya, bu işi projelendirmeye teşvik ederler mi?

Yoksa yıllardır çağlayıp akan ve yalnızca kaynağındaki köpükleriyle görenleri hayran bırakan bu eşsiz tabiat harikası gürültülerle akmaya devam mı edecek?

Bir öğretim yılının sonuna geldik yaz tatili boyunca yazılarıma ara vereceğimi okuyucularıma duyururken gazete yöneticisi ağabeylerime, çalışanlarına ve dostlarımıza iyi tatiller dilerim.


Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *