Ara
Gümüşhane
Kapalı
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8125 %0.19
50,2105 %0.03
5.979,91 % 0,41
YENİ KÜRŞATLAR LAZIM

YENİ KÜRŞATLAR LAZIM

YAYINLAMA:

'Allah'ın emri yerine gelecektir, artık onun bir an önce gelmesini isteyip durmayın. Allah, onların ortak koştukları her şeyden uzaktır ve yücedir.' Nahl süresi 1. Ayet

Bu surenin bu ayetinin mealine ve sonrada tefsirine bir baktım ve uzun uzun düşündüm.
Dünyadaki problemlerin bitmesi için bir kurtarıcının bir an gelmesini bekler olduk. İslam ve Türk  dünyasındaki zulümlerin bitmesini arzu ediyoruz. Zulüm yapanların kahr ü perişan olmasını yüce yaratandan istiyoruz.
Bu dua ve temennileri yaparken gökten  elmanın hop ağzımıza düşmesini bekliyoruz. Sanki üzerimize düşen vazifeleri yaptık da son merhaleyi haşa   Allah'a bırakıyoruz. Çin zulmüne sessiz kalmak, Filistin'de İsrail'in zulmünü alkışlamaktır. Terazinin biri birinden ağır olamaz. Adalet terazisi şaşmamalı....
Yukarıdaki ayeti kerimenin tefsirinde günümüz müşriklerinin, inkarcıların ve zalimlerin sonunun yaklaştığının habercisidir. Kimsenin yaptığı kötülük yanına kâr kalmaz. Önemli olan bu durum karşısında kul olarak bizim tavrımız, duruşumuz ve çabamızın ne olduğudur.
Devlet ve millet olarak Çin'e bakışımız nedir? Kürşat'ın kırk kişiyle gösterdiği cesareti biz iki yüz elli milyonluk Türk ve milyar nüfusluk İslam dünyasınıda  bırakıp seksen milyonluk Türkiye ne yapıyor?
İşte  bu soruların cevabını vermek lazım.

Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlâk ve fazileti kendilerine şiar edinen ülkücü hareket ve siyasi kanat bu konuda üzerine düşeni  yapıyor mu acaba?  Eğer bu konuda duyarsızlık varsa söylemle icraat birbirini tutmuyor demektir. Bu konuda daha neler yapılabilir; konferanslarla, sempozyumlarla, tartışma programlarıyla, açık hava mitigleriyle ve uluslararası kurum ve kuruluşları harekete geçirerek kamuoyu oluşturabiliriz.

Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır  ve bunuda kendinin has kulları üzerinden yapacaktır. Bunun içinde bedel lazımdır. Bu yerine göre kan dökerek, yerine göre can vererek yerine göre de nefse hakim olmayla bu mücadele verilecektir. UNUTMAYALIM ki imanın en kuvvetlisi, yanlışı eliyle düzeltmektir. Çin zulmünü ve diğer zulümleri elimizle düzelttiğimiz an hedefimize de ulaşmış olacağız.  İnşallah

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *