NEFİSLERİ TEMİZLEME AYI: RAMAZAN

Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan. Tüm dünyaya kardeşlik, paylaşmak, birlik ve beraberlik muştularıyla hoş ve sefa geldin. Kararan gönüllere nur için, kirlenen kalp ve körlenen beyinlerimize nur için, garip ve gurebanın ellerinden tutmak için, mideleri değil nefislerimize gem vurmak için tekrardan hoş geldin. 
 
Kemaliye Camii’nde akşam ezanına ses veren Ahmet Demir hocamızın davetiyle bereketlenen iftar sofralarımızda belki de tüm aileyi, eş, dost ve akrabaları bir arada görme bahtiyarlığına erişeceğiz. 

Akşam vakitlerinde “Allah-ü Ekber”nidaları göklere üfül üfül yayılırken sağnak sağnak üzerimize dökülecek olan rahmetlerin yolunu gözleyeceğiz. Bu güzide ayda bereketlenen ve fersah fersah genlerimize kardeşlik ve muhabbet üfleyen bu ayın efsunkâr iklimine yelken açacağız.  

Gelen bu mübarek ay ile birlikte tüm Müslümanlarda değişen bakışlar, açılan kalpler, soluklanan iftihar günleri, dökülen gözyaşları ile değişime uğrayıveren havanın sarhoşluğu kapladı bedenimizi.

Bu ayda secdeler bir başka, rüku ve niyazlar apayrı güzellikte, hayır ve hasenatlar bir başka bereketin satır aralarında bizleri bekliyor. Her şey gerçek manasına bürünme derdinde. Dertler ise berekete dönmenin feyzinde.

Gelsin ve hiç gitmesin dediğimiz Ramazan geldi nihayet. İçki kokan ağızlar, yalan ve gıybet üreten beyinler, kötülük düşünen kalpler, kötü yola meyilli ayaklar ve günahlara meyleden düşünceler gem altında artık. Sarhoş evladını ve kocasını beklemeyecek anneler, çocuklar belki de ilk defa babalarıyla aynı sofrada güle oynaya kaşık çalacaklar çorbaya. Evlere ve hanelere bereketin yanında huzur sirayet edecek.

Ve bu ayda dünyanın dört bir yanında aç ve susuz, mazlum ve günahsız, savaş altında inim inim inleyen, bir kuru ekmeğe muhtaç kardeşlerimize ulaşacağız inşallah. Gümüşhane’de kendi yoksullarımızın yanında muhacir olarak beldemize iltica eden ve merhametimize sığınan Afgan, Suriyeli, Habeşistanlı ve daha bilmem nereli kardeşlerimizle bir iftar sofrasına oturmanın keyfini yaşayacağız belki de.

Koliler hazırlayalım güle oynaya. Kapısının zilini çalalım ve görmesinler sakın ha bizleri. Minnet duymasınlar bize ve kalplerinden sadece “Allah razı olsun” desinler yetmez mi? Janjanlı kravatlarını takıştırıp iftardan iftara koşan dernek başkanları bırak bu işleri ve koliler hazırla ve gizlice koy kapıların önlerine. Gazetelere de beyanat verme şu kadar koli dağıttım diye. Allah bilsin yaptıklarını. El odur ki verdiğini gizli tutan, dil odur ki güzel söylesin, nefis odur ki hayvandan aşağı olsun. 

Ve çoluk çocuklarımızla Gümüşhane’nin camilerini mesken tutalım. Yobaz Müslüman kardeşim çocukları sakın ha azarlama. Camiler çocuk vızıltıları ile şenlensin. Tertemiz elbise ve çoraplarla gel camiye. Gül koksun üstün başın. Soğan ve sarımsak kokusu ile mescitlere girme sakın. Sen oruç tutuyorsun ya önemli olan orucun seni tutması. Orucun bizleri, nefislerimizi, kibirlerimizi, hastalıklarımızı, kaprislerimizi tutması dilek ve temennileriyle Ramazan-ı Şerif ayının Gümüşhane’mize, güzel yurdumuza, İslam âlemine huzur, şuur, bereket, sağlık ve selamet getirmesi Yüce Rabbim’den niyaz ediyorum.
YORUM EKLE