Ömrünüz Kurban, Ahiretiniz Bayram olsun!

Yarın Kurban Bayramı…

Zaman, seller sular gibi akıp gidiyor.

Dini bayramlarımızdan ikincisi olan Kurban Bayramına iman dolu gönüllerle sağlık, sükun ve huzur içinde kavuşmanın mutluluğu var gönlümüzde.

Bu kaçıncı bayramdır hayatımızda bil(e)miyoruz!

Ama bildiğimiz gerçek, bayramların sevinç, neşe ve vuslat günleri olması.

Bu neşeyi bizler güzel yurdumuzda yaşarken milyonlarca Müslüman kardeşimiz ve dahi akrabamız hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklarda…

Arefe gününde mukaddes belde Arafat’a çıkarak hepsi hacı oluyorlar. Allah kabul etsin.

İslam'ın beş şartından birisi olan hac ibadetini yerine getirip bu kutsal şerefe erdikten sonra kurban keserek bayram yapan hacılarımıza bizler de keseceğimiz kurbanlarla iştirak edeceğiz.

***

Bu satırları kurban bayramı için geldiğim şirin memleketimden yazıyorum.

Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra

Gönlümün sakin limanıdır. Gümüşhane…

İki sevgilinin birbirine kavuşması da diyebiliriz!

Her geldiğimde farklı bir haz alırım buralarda.

Anılar yakamı bırakmaz.

Uzun bir süre ayrılıktan sonra kavuştuk birbirimize.

Köyüm Dörtkonak’ın; dağına, taşına,ağacına,toprağına baktıkça çocukluk günlerim geliyor aklıma.

Kolay değil her karışında bir hatıra saklı.

Böyle zamanlarda anılar depreşir ya.

Gümüşhane'de özellikle köyümüzde kurban bayramı günlerine, zihni bir yolculuğa çıkıyorum…

Bir film şeridi gibi gözümden akıp gidiyor yıllar?

Her yörenin kendine has bayram günleri var elbet ama bizim diyarda bir başka olur bayramlar.

Zamanın şartlarına göre ya bir koç ya da büyük baş hayvanı kurban etmenin verdiği dini vecibeyi yerine getirmenin onurunu her yıl yaşamak için kurban bayramının gelmesini dört gözle beklerdik.

Özellikle ilkokul çağlarında 1980’li yıllardaki bayram günlerini dün gibi hatırlarım.

Babamın kestiği kurbana zamanın çocukları olarak yardım ederdik.

Poşetlere konulan  kurban etlerinin dağıtımı asli görevimiz olurdu.

Hatice teyzeye, Güllü nineye, Emine halaya götürdüğümüz kurban etlerinin karşılığında elimize tutuşturdukları şekerlerin tadı başkaydı.

Ne güzel günlerdi!

Zihnimde ve gönlümde o günlere ait öyle anılar kaynıyor ki kağıtlara defterlere sığacak gibi değil!

***

Babamın aldığı bayramlıkları giyerek bayram namazına koştuğumuz anlar…

Bayramın ilk günü, annemin sabahın seher vaktinde odun ateşinde demlediği sıcak çaylar…

Bekirli Mahallesinden Şaban, Recep amcaların evimizin önünden geçip camiye doğru gidişleri canlanıyor gözümde.

Hemen arkasında Babamın her iki yanında Salih, Fehmi, İbrahim amcaların sohbet ederek Ulu Camiye doğru ilerlemelerini düşündükçe gözlerim nemleniyor.

Namaz sonrası cami önünde ayaküstü yapılan o doyumsuz sohbetler yok mu?

Sonrasında kurban kesim seramonileri…

Zamanın nasıl geçtiğini anlayamazdık.

Bayramlaşmalarda ziyaretçilere verilen en güzel ikram, kurban etinden yapılan kavurma, sarma ve sarı burma tatlılar nefisti.

Rahmetli babaannemden dinlediğim bayram alışkanlığı vardı ki çok dikkatimi çekmişti.

Şöyle anlatmıştı: "Kurban bayramının birinci günü herkes kendi kurbanını keser ve yakın çevresi ile bayramlaşırdı. İkinci günü topluca karşı mahallelere gidilir onlarla bayramlaşır ve akşam dönülürdü.” Ertesi gün karşı mahalleler bizim tarafa gelir ve birlikte bayramlaşırdık. Bu sayede aramızda aile, akrabalık ve komşuluk bağları pekişirdi. Küskün olanları bu sayede barıştırırdık."

Babaannemin anlattığından anlıyorum ki evlerden evlere taşınan armağanlar, hediyeler sayesinde bayram yapamayanlara belkide bayram yaptırıyorlardı bu sayede.

Birlik, beraberlik, sevgi ve saygının en güzel örnekleri köyümüzde yaşanıyormuş meğer.

Bayram o zaman gerçek bayram oluyor!

Deriz ya: “Nerede o eski bayramlar?”

Bayramlar aynı bayramlar da insanoğlu yani bizler değiştik.

Şimdi bugün bu güzel değerlerimizin çok uzağında değil miyiz sevgili dostlar.

Ekonomik şartlar, sosyal yaşamdaki erozyon her geçen gün özelliklerimizi tek tek alıp götürmüyor mu?

Bayramlar kıymetini bilenler için; yeni bir gayret, dini ve dünyevi çalışmalarımızda yeni bir hız, kalplerimizdeki iman nuruna yeni bir parlaklık kazandırması açısından bir fırsattır!

Mevlam, hepimize bayramları gerçek anlamda değerlendirme basireti versin.

Cömertliğimizi artırsın.

Gerçek mutluluk ve huzuru tanıma imkanını lütfetsin.

Bu vesileyle dağların avuçlarındaki güzel memleketim Gümüşhane’den kurban bayramınızı kutluyor, kalbi selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum. Geçen her gününüz kurban, ahiretiniz ise bayram olsun dostlar

YORUM EKLE