Ara
Gümüşhane
Kapalı
-1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8044 %0.17
50,1756 %-0.07
5.972,23 % 0,28
ŞAHADETE YÜRÜYENLER

ŞAHADETE YÜRÜYENLER

YAYINLAMA:
Şehit tahtından Rabb'e gülümser,
Ah binlerce canım olsaydı der.
Ömer KARAOĞLU

Tarihler Şubat ayının ilk gününe demirlemişken; zemheride buz kesen yüreklerimize kor düşürdü malum şer şebekeleri. Gümüşhane Hasköylü gencecik fidanımızı, gonca gülümüzü, Teğmen Recep Erdoğan'ımızı, canımızı henüz açıvermeden kırdılar, kopardılar ve aldılar elimizden.

Yüreklerimiz yangın yeri. İbrahim narına gagasında su taşıyan serçelere muhtacız bu zor günlerde. Üç beş fidana memleketi ayağa kaldırıp, güzel vatanımızın saadeti ve selametine tamtam çalan sözüm ona aydınlar, sanatçılar ve PKK denen cibilliyetsiz ve bebek katili şer şebekelerine imza veren pabucumun akademisyenleri soruyorum sizlere şimdi neredeler? Bu ölenler, bu gencecik yaşında şahadete yürüyenleri neden görmüyor o kör olası gözleriniz?

Biz sizi atalarınızdan biliyoruz aslında. Sizleri ilk kardeş katili olan Kabil'in torunları olarak tarihin ara sayfalarında; gün oldu tapınakçı olarak, sonraları yüce meclis olarak, daha sonraları Haçlı olarak, lanetlenmiş kavim İsrail olarak, Ermeni olarak ve daha birçok etiketin arkasında masum ve mazlum insanları bölen, parçalayan, yutan ve cennetmekân Merhum Akif'in deyimiyle "Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta" biz sizleri en büyük zalimler olarak biliyoruz.     

Ve bizler yüreğimize su serperek Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nin;

"Cennet ucuz değil, cehennem dahi lüzumsuz değil" sözünün bir dua hüviyetinde tüm dünya mazlum ve masum milletlerinin akan gözyaşı ve kanlarında tüm zalimlerin boğulmaları ümit ve tesellileriyle yaşıyoruz aslında.

Biliyoruz süreç zorlu. İçimiz dışımız hain dolu, şerefsiz dolu, imansız dolu. En güvendiğimiz eğitim ve bilim yuvası zannettiğimiz zalimler bile en büyük düşmanımız olan PKK denen şer şebekesini aklamaya çalışırken, bilerek veya bilmeyerek filmlerine, şarkılarına destek verdiğimiz asıl iç yüzünü yeni gördüğümüz, kendini sanatçı (!) zanneden bu zavallı kuş beyinli iç düşmanlarımız var oldukça imanımız kılevleniyor aslında.

Süleyman Şah ile başlayan, Ertuğrul Gazi ile duası yapılan, Şeyh Edebali'nin manevi ikliminde Osman Gazi tarafından iman ve ihlâsla kurulan, Fatihleri, Sultan Süleymanları, bugün dünyanın bir numaralı problemi "şiaların" yakinen tanıdığı ve her beş vakit namazda dualar okuduğu Sultan Yavuzları, cennetmekân Abdulhamitleri, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemalleri, Kazım Karabekirleri, yüreğimizde medfun şehit Adnan Menderesleri, bu aziz milletin gözbebeği Turgut Özalları, tüm dünya devletlerinin kıskandığı büyük deha Necmettin Erbakanları, "saniyesine hükmediğimiz bu dünya için fırıldak olunmaz" diyen şehit Muhsin Yazıcıoğulllarını ve en nihayetinde tüm mazlum milletlerin gönül coğrafyasına giren dünya lideri Recep Tayyip Erdoğanları yetiştiren bu aziz devleti, nu necip milleti sizin gibi leş kargaları davasından, imanından ve sevdasından vazgeçirebilir mi?

Güle güle şehidim. Gül şehidim. Gül yüzlü şehidim. İnşallah son şehidim.   

Gümüşhaneli can kardeşim, candan öte aziz ve güzel evladım, gül yüzü her daim gülen Teğmen Recep Erdoğan'ım, canım. Şimdi ben kanlı gözyaşlarımı gizlice yüreğimin en derinine akıtacağım ki seni şehit eden o zalimler sevinmesinler diye. Şimdi sen Şehit Hz Hamza ve Şehit Ammar ile birlikte Efendimiz (SAV) sancağı şerifi altında dirileceğimiz o gün için bir ve berabersiniz.  

İsmail’ce bir teslimiyetti seninki. Sen ve ben çok iyi biliyorduk ki bu ulvi dava;

"Yarasız olmaz, çilesiz olmaz, şehitsiz olmaz, kurbansız olmaz, olamaz/dı."
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *