Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, Gümüşhane’de partililerle buluştu. Köse, burada yaptığı açıklamada yakında başlatılması planlanan olası Suriye operasyonuyla ilgili “Bizim ne işimiz olur Suriye’nin iç işleriyle?” dedi.
Partisinin ‘Adalet, demokrasi ve barış yolculuğu’ projesi kapsamında beraberindeki heyetle birlikte Karadeniz bölgesinde bir dizi temaslarda bulunan Köse, bu kapsamda Gümüşhane’yi ziyaret etti.
Köse, Parti binasında İl Başkanı Bedri Ağaç, İl Kadın Kolları Başkanı Belgin Çakır ve partililerle buluştu.
“Bizim ne işimiz olur Suriye’nin içişleriyle?”
Burada yaptığı konuşmada Türkiye’nin dış politikasını eleştiren ve ülkenin dış politikada itibar ve istikrarının kalmadığını öne süren Köse, “Bugün ABD Suriye’den asker çekmeye başladı. Biz Suriye’ye savaş açmak üzereyiz. Savaşın içinde kendimizi bulmak durumundayız. Buna gerek var mıydı? Biz neyin savaşını veriyoruz. Biz bu memlekete toprak mı katacağız? Uluslararası etkili bir aktör olma özelliğimizi kaybettik. İtibarsızlaştı Türkiye. Bu iktidarın kavgacı diplomasisi ülkemizi AB hedefinden uzaklaştırdı. Şimdi kapısından bile geçemiyoruz. Yurtta barış, dünyada barış sloganıyla bizim yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Biz yeniden güvenilir, işbirliği yapılabilir ülke konumuna gelmek zorundayız. Eğer dış politikada istikrar ve itibar kazanmak istiyorsak bizim savaşla hiçbir ilgimizin, ilişkimizin olmaması gerekiyor. Suriye halkının kendi iradesiyle karar verebileceği siyasi çözümle yoluna devam etmesi gerekiyor. Bizim ne işimiz olur Suriye’nin içişleriyle? Nasıl ki biz içişlerimize başka bir devletin karışmasını istemiyorsak bizim de Suriye’nin içişlerine karışmaya hakkımız yok” diye konuştu.
“Turizm sektörüne yeteri kadar pay ayıramayan bir şehirde yaşıyorsunuz”
Çok iyi yönetilmeyen, savrulan bir Türkiye ile karşı karşıya olduklarını savunan Köse, “Gümüşhane özelinde milli gelir olarak Türkiye ortalamasının altında. Turizm sektörüne yeteri kadar pay ayıramayan bir şehirde yaşıyorsunuz. Karayolu dışında ulaşım yok. Teşvik sisteminden yeterince istifade edemedi. Dolayısıyla ekonomik yönden fakirleşmeye mecbur kaldı. Küçük sanayi için işyerleri yetersiz. İşsizlik Türkiye ortalaması gibi. Türkiye’de nüfusu azalan tek il Gümüşhane. Bunun en önemli sebepleri de Türkiye’nin 5 temel sorunu. Gümüşhane’de bu sorunlar göçlere sebep olmuş ve Türkiye’de nüfusu en çok azalan il olarak kalmış” dedi.
“Bugün hak hukuk adalet diye bir kavramdan bahsedebilir miyiz?”
Türkiye’de demokrasi, ekonomi, dış politika, eğitim ve toplumsal barış sorunu olduğunu iddia eden Köse, Gümüşhane’de olan sorunların bir özetinin de Türkiye’de mevcut olduğuna değinerek, “Bugün hak hukuk adalet diye bir kavramdan bahsedebilir miyiz? Yönetilemeyen, hakkın, hukukun, adaletin işlemediği bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Otoriter, baskıcı, hukuksuz, liyakatın önemsenmediği bir ülkede yaşıyoruz. Bunu hayatlarımızda hissediyoruz. Türkiye demokrasiden ve uygar dünyadan tamamen uzaklaşmış durumda. Güçler ayrılığı diye bir ilke kalmadı. Medya tekelleşti, yargının tarafsız olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğü diye bir şey kalmadı. Çözüm var aslında yeter ki uygulanabilsin. Güçler ayrılığı ilkesinin bu ülkede tekrar yerleşmesi gerek, yasama üzerindeki vesayet kaldırılmalı. Hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda yargı bağımsız olmalı. Liyakat devlet kurumlarının temel ilkesi olmalı” ifadelerini kullandı.
“Üretemeyen bir Türkiye ile karşı karşıyayız”
Türkiye’nin dış borç stokunun 450 milyar doları aştığını anlatan Köse, “Ekonomik adaletsizlik ve eşitsizlikler her geçen gün bu ülkede derinleşmekte. Çözüm rekabetçi ve yüksek katma değer üreten bir ekonomiye bu ülkenin ihtiyacı var. Katma değeri yüksek, mal ve hizmet üretiminde uzmanlaşmaya ihtiyaç var” diye konuştu.
“1+8+4 eğitim modelinin tekrar bu ülkede uygulanması gerekiyor”
Konuşmasında eğitime yönelik eleştirilerde de bulunan Köse, “İş garantili, parasız ve nitelikli eğitim bu ülkede yok artık. Eğer üniversite açtıysanız o üniversiteden mezun olan gençlere iş bulmak zorundasınız. Bu sizin göreviniz. O zaman açmayacaksınız. Niteliksiz bir üniversite açmaktansa donanımlı, yeteri kadar akademisyene sahip üniversiteleri açmak zorundasınız. Bunları yapamıyorsanız, sırf gösteriş olsun diye üniversite açmanın hiçbir anlamı yok. Bugün neredeyse ilçelerde bile üniversite açıldı ama işsiz sayısı ortada. Türkiye’de beyin göçü var. Nitelikli elemanlar ve akademisyenler yurt dışında iş arar hale geldi. Çünkü Türkiye’de yaşama alanı bulamıyorlar. Türkiye’de kendisi için alan açacak bir üniversite bulamıyorlar. Dolayısıyla yurt dışına beyin göçü yaşanıyor. Çözüm herkes için parasız ve nitelikli eğitim ilkesiyle tekrardan bir yıl okul öncesi, 8 yıl ilköğretim, 4 yıl ortaöğretimden oluşan 1+8+4 modelinin tekrar bu ülkede uygulanması gerekiyor. Başka yolu yok. Meslek okulları, nitelikli, donanımlı üniversitelerin açılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“6284 sayılı yasanın tartışılmasına asla izin vermeyeceğiz”
Köse, kamuoyunda zaman zaman tartışmalara neden olan İstanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı yasayla ilgili düşüncelerini de “Bugün artarak devam eden kadın cinayetleriyle karşı karşıyayız” şeklinde ifade ederek, “Son 17 yıldır kadın cinayetlerde bir artış olduğu tespit edildi. Sadece 2011 yılında bir düşüş kaydedildi. İstanbul sözleşmesinin imzalandığı yıldır 2011 yılı. Devamında tekrardan bir artış gözlenmiştir kadın cinayetlerinde. Günümüzde İstanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa tartışılıyorsa bu ülkenin iki defa düşünmesi gerekiyor. Kadını hayata bağlayan, hayatta kalmasını sağlayan ve kadının güvencesi olan 6284 sayılı yasanın tartışılmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi.
