SON SÖZ SEÇMENİN...!
52 Milyon seçmen, Pazar günü sandığa giderek adaylarla ilgili son kararını verecek.
Aslına bakarsanız çoğumuz kararını verdi belkide… Az sayıda kararsız seçmen de sandık başında kalbinin sesine kulak verip, dahası şehrinin geleceğini düşünüp; planı ve projesini inceleyip onayladığı hizmetin hangi aday tarafından daha iyi verileceğine karar verip tercihini kullanacak…
Bugüne gelinciye kadar yapılan miting ve konuşmalarda kantarın topuzu bir hayli kaçmış olsa da uzmanlar bunun “seçim atmosferi”nden kaynaklandığını belirtilmekte.
Temennimiz adaylar ve liderler arasında meydana gelen atışmalar/hakaretlerin 1 Nisan sabahı son bulmasıdır.
Çünkü bu gemide birlikte yaşıyor geleceğe birlikte yürüyoruz. Bu memleket bizim. Bu millet bizim…Nihayetinde bir seçim yapıyoruz.
Birbirine ağır hakaret eden adayların belkide bir çoğu komşu/akraba/dost/arkadaş….Öyleki Cadde ve sokakta isteselerde istemeseler de karşı karşıya geliyorlar.
O sebeple sandıktan ne türlü sonuç çıkarsa çıksın milletin iradesine saygı gösterilmesi gerekmektedir.
Yıllar önce yine böylesi bir seçim atmosferinde, ortamın gerildiği bir dönemde merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun şu cümleleri yaşananları özetliyor; “ Meclis kürsüsüne çıkıp birbirine atıp tutan hakaret eden vekillerin, daha sonra meclis lokantasında karşılıklı güle oynaya yemek yediğini görseydiniz; tanıdıklarınızla siyasî tartışmalara asla girmezdiniz.”
O sebeple meydanlarda yapılan sataşmaları/hakaret içeren cümlelere birde bu perspektiften bakmakta fayda var.
Evet şimdi söz söyleme sırası Pazar günü sandık başına gidecek 52 milyon seçmende…Yani bizlerde.
Öncelikle bu yazıyı okuyan tüm okuyucuların mutlaka sandığa gidip vatandaşlık görevini yerine getirmeleri ve iradesini sandığa yansıtmaları talebimizdir.
Aylardır gece gündüz demeden sahada çalışan başta Belediye Başkan adaylarına/Meclis üyesi adaylara ve mahallemizin/köyümüzün yereldeki yöneticileri muhtar adaylarımıza başarılar diliyoruz.
Yerel yönetici olan Belediye Başkanı aynı zamanda o ilin beldenin 1 Nisan sabahı Şehr’ül Emin’i olacak. Yani demem o ki rozetini çıkarıp oy veren vermeyen tüm seçmenlerin başkanı. İnsanlar ona güvenmeli, yaptıklarından emin olmalıdır.
Seçim süresince bizlerin her türü güvenliğini sağlayan, seçimlerin huzur ortamında gerçekleşmesinde aktif rol oynayan aynı zamanda olası bir olumsuzlukta yanımıza koşarak gelen güvenlik güçlerimize; polisimize/askerimize teşekkür ediyoruz. Seçimler milletimize hayırlı uğurlu olsun…Artık kararda sözde yüce Türk Milletinin…
