SORUNLARI BİTMEYEN EĞİTİM

Bir toplumun görünümü, o toplumu oluşturan bireylerin eğitim düzeyini yansıtmaktadır. Bu nedenlerdir ki her ülke yönetimi halkının eğitim programını ön plana almaktadır. İyi bilinmektedir ki bir ülkenin her yönü ile gelişip kalkınmasının itici gücü eğitimdir. Bu nedenledir ki konunun önemini çok iyi bilen Ulu Önder Atatürk “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” diyerek, eğitimin önemini terk cümle ile özetlemiştir. Yine bu konuda Yüce Peygamberimizin (S.A.V.) asırlar öncesinde, “İlim Çin’de dahi olsa gidip alınız” sözü ile eğitimin önemini anlatmak istemiştir. 

Cumhuriyetimizin kuruluş dönemimde birçok konuda olduğu gibi özellikle halkın eğitimi konusu da en önde programa alınan konular arasında yer almıştı. Milli Eğitim Bakanlığı kanalıyla o zamanın şartlarına göre okulların açılmasına önem verilerek halk eğitim salonlarında yetişkinler için başta okuma yazma kursları olmak üzere birçok konuda eğitici kurslar açılmıştır. Gençlerin eğitimine özel önem verilerek yatılı bölge okulları açılmıştır. Ayrıca halka birçok konuda yol göstererek yardımcı olabilecek, çoğunluğunu kırsal alandan getirilen gençlerin eğitimi konusuna özel önem veriliyordu. Bu konuda görev alabilecek ve öğretmen olabilecek gençlerin eğitimleri ve yetiştirilebilmeleri için “Köy Enstitüleri”de açılmıştı. Fakat bu okullar çok devam etmeden bilinmeyen nedenlerle kapatılmıştı. Çok iyi bilinmektedir ki eğitimsiz bir yere varmak, kalkınmak mümkün değildir. Ülkelerin kalkınmasında ilim, sanat, ahlak çok önemli ve ihmal edilmemesi gereken önemli itici güçleri olduğu bilinmektedir. Her konuda olduğu gibi eğitimde de rehber, daha açık bir değişle yol gösterici çok önemlidir. Nasıl ki eğitimde insanın ufkunun açılması ve ilham duygusunun gelişmesinde önemli yeri olan felsefe ve sosyoloji gibi konular, kişilerde bazı olumsuz kişilerin ıslahında, merhamet ve sorumluluk duygusunun gelişmesinde, etkili olabiliyorsa, ufkunun açılmasında da kişiye ruh verebilmektedir.

Ülkemizi emanet edeceğimiz genç neslin eğitimi çok önemlidir. Bu nedenledir ki her ülke genç kuşakların yetişmesinde eğitim konusuna öncelikli programlar arasında yer vermektedir. Biliyoruz ki ilk eğitim ailede başlamaktadır. Ailede verilmiş olan eğitim, okulda verilmesi gereken eğitimin başlangıç (hareket) noktasıdır. Bu nedenle öğrenci velisinin de bu konuda kendisine düşen sorumluluğun bilincinde olması, sınıf öğretmeninin işini kolaylaştırmış olacağı gibi eğitimde başarı oranını yükseltmiş olacaktır. İlköğretimde özellikle okula ilk başlamış olan öğrencilerin eğitiminde, aile içi eğitim almış olarak okula başlamış olan öğrencilerde mutlaka başarı oranı daha farklı olacaktır. İlköğretimde sınıf öğretmenliğinin diğer eğitimcilerden daha dikkat ve özveri isteyen bir görev olduğu bilinmektedir. Bu ve benzeri nedenlerle bu görevi üstlenen sınıf öğretmeninin üstlenmiş olduğu bu görevin hem zor hem de zevkli olduğunun farkında olması gerekir. Çünkü eğitmekte olduğu yavrucukların öğretmeni olduğu gibi, onlara anne ve babaları gibide merhametli ve şefkatli olmanın bilincinde olması gerekir. Bu ve benzeri nedenledir ki çocuğunu ilköğretimde okula kaydettirmek isteyen bir öğrenci, velisi iyi öğretmen hatta okul araştırması yapmaktadır. Bir öğrenci velisinin böyle bir girişimi hoş olmamakla beraber böyle bir girişimde bulunmasının nedenlerinin araştırılması gerekir. Elbetteki bu konunun yani öğrenci velisinin okul veya iyi öğretmen araştırmasına yönlendiren nedenlerin ilgili kurum veya kuruluş tarafından araştırılması gerekir. Bu konuda sorumlu olan makamların veya kişilerin, velileri böyle bir araştırmaya yönlendiren nedenleri görmemezlikten gelmemeleri, öğrenci velilerini böyle hiçde hoş olmayan durumdan kurtarmış olabilir görüşündeyiz. Bilindiği gibi öğretmende devlet memurudur. Fakat öğretmenin görevi gereği diğer devlet memurları gibi değildir. Kaldı ki sınıf öğretmenliği de, diğer öğretmenlerden daha farklı özellik isteyen hem zevkli ve hemde zorlukları olan bir görevdir.

Her meslek önemli olmakla beraber eğitimin diğer meslekler içerisinde daha farklı bir yeri veya hamuru vardır. Eğitim, gençleri kişileri geleceğe hazırlayan başlangıç veya hareket noktasıdır diyebiliriz. Konuya kısaca bir baktığımız zaman özellikle kırsal alanda yaşamlarını sürdürmekte olan vatandaşlarımızın eğitimleri ile ilgili çalışmaların yapılmış olduğunu görmekteyiz. Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra Köy Enstitüleri açılmıştı. Bu enstitülerden mezun olan gençler hem çocukları eğitiyor ve hem de onlara ve köy halkına rehberlik yapıyorlardı. Fakat ne yazık ki, bu okullar birkaç yıllık eğitimden sonra kapatılmıştı. Daha sonra açılmış olan Öğretmen Okulları da Ankara’daki Yüksek Öğretmen Okulu ile birlikte kapatılmıştı. Daha sonra ise üniversiteler bünyesinde yine öğretmen yetiştirme konusunda eğitim fakülteleri açılmış oldu. Ülkemiz gençleri hatta ülkemiz için hayırlı olması içten dileğimizdir. Bütün arzumuz ve temennimiz geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizin iyi yetişmeleridir. Bu konuda ailenin rolü önemli olmakla beraber onları eğitecek olan öğretmen daha da önemli bir konuma sahiptir. Çok iyi biliniyor ki iyi bir eğitim insanımızın ufkunu açabilecek bir ruh vermelidir. Eğer bir toplumda ruh beraberliği yoksa genci saygısız, kuvvetlisi insafsız, şehirlisi köylüsüne insafsız, hatta tarihine geçmişine yabancı olmakla beraber, tezatlarla dolu bir cemiyette ülke ekonomisi de istikrarsız olup, olumsuz yönde etkilenecektir. Açık bir değişle gençlerimizi eğitsin diye teslim etmekte olduğumuz eğitim kadrosu daha doğrusu öğretmenlerimiz üstlenmiş veya üstlenecekleri görev çok önemlidir. Kısaca özetlemek istediğimiz konu dikkate alınacak olursa, gençlerimizi eğitsin diye teslim ettiğimiz saygı değer öğretmenlerimizin iyi yetiştirilmesi için eğitimine önem verdiğimiz kadar, öğrenci velileri olarak ta öğretmenlerimize karşı kırıcı olmamaya özen gösterilmesi gerekir.

Kısaca değinmek istediğim bir diğer konuda gerek ilköğretim ve gerekse yüksek öğretimin değişik fakültelerinde genellikle her hükümet değişikliği olduğunda yönetmeliklerde de değişikliğin olduğunu gördük ve halada görülüyor. Bu konu hem idarecileri ve hemde öğrencileri çok zor durumlarda bıraktığı bilinen bir konudur. İçten temennimiz bu konunun ele alınarak temelden bir çözüme kavuşturulmasıdır. Saygılarımla. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Harun Tuncay
Harun Tuncay - 4 yıl Önce

Teşekkürler canım hemşehrim.