UNUTMAYIN! SON KARAR SİZİN

Milyonlarca gencin merakla beklediği Yüksek Öğretim Kurumlar Sınavı (YKS) sonuçları açıklandı.

Hepimizin çevresinde üniversite öğrencisi adayı olmak için mücadele eden gençler mutlaka vardır.

Günler geçtikçe güzel haberler alıyoruz gençlerden.

Türkiye geneli sıralamada çok iyi yerlerde olanlarda var gerilerde kalanlarda.

Dolayısıyla açıklanan sonuçlara sevinenler var üzülenler var!

Keşke bu sınavlar olmasa diyoruz böyle zamanlarda.

Test ile tost arasında sıkışan bir lise hayatı.

Birkaç saatlik sınavın sonunda geleceğini tayin ediyor yavrularımız.

Başka bir metotla üniversitelere yerleşebilse bu gençler.

Avrupa’da olduğu gibi! İlkokuldan başlayan bir yönlendirmeyle örneğin.

Neyse…

Sabır gösterip gece gündüz çalışarak hedeflerine ulaşan öğrencileri tebrik ediyoruz.

Öğrenciler kadar anne babalarda hayli heyecanlı bu günlerde….

Nasıl olmasınlar ki!

Bunlardan bir tanesi de Şerafettin Bey.

Evladı Türkiye derecesi yaparak Sayısal puanda 32.oldu.

Müthiş başarı.

Bir vesileyle ulaştı bize. Evladı Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni isteyince kafasındaki bazı sorulara cevap bulmak için Emre’yle görüştüler.

Uzun uzun sohbet ettik.

Neticede bir baba…

Evladının geleceğini ilgilendiren tercihlerde en az hata yapması gerekiyor.

***

Dünyadaki en değerli varlıkları olan evlatlarının, hayati öneme sahip bir sınavı ve tercih süreci var önlerinde.

Bu aşamadan sonra en az sınavı kazanmak kadar doğru tercih de önemli.

İşin uzmanları da var ama anne babalar çocuklarının gelecekleri için daha hassas ve yol gösterici olmak zorunda.

Çünkü dünyaya getirip, büyük emekler harcadığı evladını en iyi onlar tanıyor.

Sorumlulukları fazla.

Bu yazımızda köşe yazarı hassasiyetinden daha çok; eğitime ilgili ve duyarlı bir baba refleksiyle yazmak istedim.

Böyle zamanlarda anılar depreşir ya…

2013 ve 2019 yıllarında iki oğlumda bu sınav heyecanını doya doya yaşadım.

Dolayısıyla bugünlerde tercih sürecinde bulunan öğrenciler ile anne babalara tecrübelerimizi kısaca yazmak istedim.

Rehber öğretmeni değiliz ama çocuklarımıza en yakın rehberleriz.

Gerek okulunuzun ve gerekse (var ise) dershanenizin rehber öğretmeni elbette gerekli desteği verecektir.

Ancak…

Tercih yaparken çocuğunuzun; ruhsal ve fiziksel yapısı, kabiliyeti, davranışları gibi faktörleri en iyi siz biliyorsunuz.

Haliyle bu husus tercihlerde asla göz ardı edilmemeli!

Önemli gördüğüm birkaç hususu sıralamak gerekirse;

1.Tercih yaparken çok dikkat edin. Acele etmeyin. İmkânınız varsa üniversiteyi, fakülteyi gidin yerinde görün. Akademik kadrosunu araştırın. Yetmedi tanıtım günlerine katılın.

Yaptığınız tercih çocuklarınızın ve ailenizin geleceğini birebir etkileyecek.

2.Tercih yaparken macera aramayın!

Akılcı, çağın talep ve ihtiyaçlarına uygun tercihler yapın.

Unvan peşinde koşmayın.

Bugün birçok ünvanlı üniversite mezunun işsiz ya da unvanlarıyla alakasız bölümlerde çalıştığını unutmayınız.

3.Tercihi çocuklarınızın veya kendi keyfinize göre değil beraber yapın. Varsa o fakültede okuyan öğrenciler onlarla iletişim kurun.

4.Özellikle meslek sahibi olacak ve iş imkânı olan alanlar tercih ediniz.

5.Ekonomik şartlar artık çok ağırlaştı. Yurt başta olmak üzere diğer ihtiyaçlarınız için ailelerinizin gelir durumunu mutlaka göz önüne alın.

6.Şehrinizdeki üniversiteleri mutlaka dikkate alın.

Mesela üç üniversitesi bulunan Eskişehir hem içerden hem de dışardan tercih edilebilecek dinamik yapısıyla tam bir üniversite şehri.

Tüm bölümler, sonrası için yüksek lisans, doktora imkânları olan bir yer.

6.Çocuklarınıza baskı yapmayın ama kontrolü de bırakmayın. Onların yaşı ve düşüncesi ile kendi düşünce ve tecrübelerinizi harmanlayarak karar alın.

7. Seçeceğiniz üniversitenin özel koşullarını kılavuzdan dikkatle okuyun. (özel koşullar: kampüsü şehrin içinde mi? dışında mı? Dışındaysa ulaşım imkânı nasıl?  Öğrenci yurtlarının konumu ücretleri nedir?

Özel üniversite ise burs kesilme durumu var mı? vs.)

8-Tercih listenizdeki programların sırası gerçekten istek sıranıza uygun mu?

Gençler; yapacağınız tercihin iş hayatında, genel olarak hayatta mutlu olup olmayacağınızı belirleyeceğini aklınızda bulundurun!

Gelinen noktada üniversite ne kadar önemliyse bir Türk genci içinde milli ve manevi değerler de o kadar önemlidir.

Hepsi bir araya geldiğinde iyi bir birey, birbirinden ayrıldığında da savrulmuş, ailesinden ve değerlerinden kopmuş bir nesil ortaya çıkacaktır.

Netice olarak başta anne-babanızla, büyüklerinizle, yakınlarınızla, arkadaşlarınızla tercihlerinizle ilgili fikir alış-verişi yapın ama unutmayın! SON KARAR SİZİN!

YORUM EKLE