Ara
Gümüşhane
Kapalı
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8117 %0.19
50,2081 %0.02
5.960,87 % 0,09

YAŞLILIKTA SAĞLIK SORUNLARI

YAYINLAMA:

Yaşlılarda görülen sağlık sorunları arasında; kalp-damar sistemi hastalıkları, kanserler, diyabet, hipertansiyon, kronik akciğer hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları, görme ve işitme yetersizlikleri, üriner sistem enfeksiyonları, anemi, karaciğer ve dejeneratif hastalıklar yer alır. Ülkemizde yaşlı popülasyonda, kalp damar sistemi hastalıkları başta olmak üzere, kanser ve serebro-vasküler hastalıklar daha sık görülen sağlık sorunlarını oluşturur. Yaşlılarda hastalıklara bağlı olarak kısıtlılık oranları da artmaktadır. Yaşlı bireylerin sağlık sorunları genellikle ciddi olan ve öldürücülük düzeyi yüksek olan hastalıklardır. Bu hastalıkların görülme sıklığı yaş ilerledikçe artış göstermektedir. Bu sebeple yaşlıların ölüm olasılığı genç yaşlara göre yüksektir. Kronolojik olarak aynı yaştaki genç kişilerin sağlık durumları da birbirinden farklı olabilir. 

Gelişmiş ülkelerde çocuk sayısı az ve yaşlı nüfus fazla olduğundan, toplumda gözlenen ölümlerin büyük bölümü ileri yaşta meydana gelen ölümlerdir. Gelişmekte olan ülkelerde ise çocuk nüfusu çok olduğundan ve genel anlamda sağlık hizmetleri bakımından önemli yetersizlikler olmasından dolayı bu ülkelerde ölümlerin çoğu çocuklar ve gençlerde gözlenen ölüm şeklidir. Yaşlı nüfusun %80’ninde en az bir kronik hastalık vardır ve genç yaş grubuna göre akut hastalıklar sonucunda daha uzun süreli aktivite sınırlaması yaşarlar. 1990’lı yıllarda yaşlılarda hastalık yükünün değerlendirilmesinde bu yükün yarısı bulaşıcı hastalıklara bağlıydı. Oysa günümüzde 2020 yılı için yapılan tahminlere göre yaşlılardaki hastalık yükünün yarısından çoğunun akciğer, karaciğer ve kalp-damar sistemi hastalıklarına bağlı olabileceği ifade edilmiştir. 

Yaşlı bireyler toplumda diğer yaş gruplarına göre daha fazla hastaneye başvurmakta, evde bakım hizmetleri, günü birlik cerrahi ve özel muayenehanelerden daha fazla yararlanmaktadırlar. Ülkemizde önlenebilir hastaneye yatışların %60’ının 65 yaş üzeri bireylerde gerçekleştiği görülmüştür. Literatürde hastaneye yeniden yatışların incelendiği 34 çalışmanın sistematik analizinde, önlenebilir yatışların oranı ortalama %27,1 olarak bildirilmiştir. Ülkemizde yaşlanan nüfus ile birlikte yaşlı hizmetlerine olan gereksinimlerin giderek artacağı bilinen bir gerçektir. Yaşlı hastaya bakım verecek kişiler; sağlığı koruma-geliştirmeye, yaşam kalitesini artırmaya odaklanarak sistematik bakım yaklaşımı doğrultusunda yaşlı bireye özgü en uygun sağlık bakım gereksinimlerini planlamalı ve uygulamalıdır. Yaşlılarda iyi bir bakım ile hastaneye fazla yatışlar önlenebilecek ve bu sayede ülke ekonomisini etkileyebilecek gereksiz harcamalardan kurtulmak mümkün olabilecektir.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *