Gümüşhane Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğrencileri tarafından düzenlenen ‘1890’dan 1990’a Türkiye’nin Popüler Şarkıları ve Kültürü Müzikali’ katılımcılardan tam not aldı.
Gümüşhane Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Çok Amaçlı Salonda düzenlenen programda Sosyoloji Bölümü öğrencileri tarafından Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Orhan Bingöl danışmanlığında her yıl gerçekleştirilen 10’ar yıllık aralıklarla Türk Sanat Müziği’nden Türkiye’nin Eurovision macerasına kadar 53 eserin yer aldığı seçkiye katılımcıların yoğun ilgisi dikkat çekti.
Gümüşhane Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü öğrencileri yaptıkları sunumda, “En Eskiler adını verdiğimiz bu bölüm 7 şarkıdan oluşuyor. Bu şarkılar ağırlıklı olarak Türk Sanat Müziği eserleri. Türk sanat müziği Selçuklular ve Osmanlılardan bize kalan en güzel miraslardan biridir.1970’ler adını verdiğimiz bu kısımda da popüler müziğimiz yine batı esintiliydi. Ancak batıdan alınan şey sadece şarkılar değildi. Şarkılarla beraber batının modası, bestelerin duygusu, şarkıcıların genel imajları da batıdan gelmekteydi.1980’ler adını verdiğimiz bu kısımda ise, büyük vatkaların, kabarık saçların ve abartılı giysilerin devriydi. Arabesk müzik çok güçlenmiş, Türk popunu ve hatta Türk Sanat Müziğini bile etkisi altına almıştı. Yeşilçam’a ise ticari filmler damga vurmuştu. Son olarak 1990’larda ise, Türk Pop Müziği çok büyük bir tırmanışa geçti. Öyle ki 90’larda pop müzik satışları dünya genelinde %92’lere, Türkiye’de diğer müzik türlerine kıyasla %47’ye vardı. Türkiye 1997 senesinde, Eurovision şarkı yarışmasında ilk kez 3.lük elde etti. Eurovision’da 22 senedir başarısız olan Türkiye, bu kez yarışmaya Şebnem Paker adında isimsiz bir şarkıcıyla katıldı ve derece aldı. Program hakkındaki kısa bilgilerden sonra sizleri müzikalle baş başa bırakıyorum” dedi.
“Sevilmiş Şarkılarımız 90’ların Sonunda Bitiyor”
Müzikal programının gerçekleşmesini sağlayan Dr. Öğr. Üyesi Orhan Bingöl ise konuşmasında, “Hazırladığımız bu temsil, Türkiye’nin belli zamanlarında gündem olmuş ve etkileri belki de halen devam eden şarkıları, sanatçıları ve önemli kültürel gelişmeleri harmanlıyor. Üstelik bunlar neredeyse hepimizin ortak hafızasına dokunuyor. Dolayısıyla müzikalimiz belli dönemleri bizzat yaşayanlara anılarını tazeleme, o yıllara yetişemeyenler için de eskiyle birleşme fırsatı sunuyor. 1890 yılında bestelenmiş bir Türk Sanat Müziği eseriyle başlayan müzikalimizin ardından ilk Türkçe tangolarımız, herkesçe sevilmiş şarkılarımız 1990’ların sonunda bitiyor. Aslında bu tür konulara eğilen çok sayıda akademik çalışma mevcuttur. Ancak böyle canlı geceler nadiren ortaya konuluyor. Bu nedenle müzikalimiz bu açıdan fark yarattı. Bizlere bu fırsatı veren Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek başta olmak üzere tüm akademik ve idari personelimize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından gerçekleşen program renkli görüntülere sahne oldu.
Haber: Muhammed Çelebi Akbıyık
