Ara
Gümüşhane
Kapalı
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5811 %0.07
49,6307 %0.06
5.756,25 % 0,17
Gümüşhane Haberleri Siyaset DEVA, Sayıştay raporunu değerlendirdi

DEVA, Sayıştay raporunu değerlendirdi

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Gümüşhane İl Başkanı Eczacı Didem Kurt, Sayıştay’ın belediye raporlarının yerel yönetimlerin Türkiye’de geldiği vahim noktayı gözler önüne serdiğini anımsatarak, Gümüşhane Belediyesi’nin de raporda birtakım usulsüzlüklerle anılmasının Gümüşhane açısından son derece üzücü olduğunu dile getirdi. 

1276
Gösterim
3 Dakika
Okunma Süresi

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Gümüşhane İl Başkanı Eczacı Didem Kurt, Sayıştay’ın belediye raporlarının yerel yönetimlerin Türkiye’de geldiği vahim noktayı gözler önüne serdiğini anımsatarak, Gümüşhane Belediyesi’nin de raporda birtakım usulsüzlüklerle anılmasının Gümüşhane açısından son derece üzücü olduğunu dile getirdi. 

Belediyelerin yerelde halkın paralarından meydana gelen kaynakları doğru kullanmakla yükümlü olduğunu hatırlatan Didem Kurt, “Kanuni limitleri fersah fersah aşan borçlanmadan tutun da kamu yararının temel koşulu olan rekabeti yok sayan mal ve hizmet alımlarına kadar birçok hususun Sayıştay raporunda altı çizilmiştir. Borçlanma limiti 40 trilyondan fazla aşılmasına rağmen tekrar borçlanmaya gidilmiş, belediye meclisinin yetkileri encümene kullandırılmış, piyasa araştırması dahi yapılmadan doğrudan temin yoluyla mal ve hizmet alımı yapılarak kişilere çıkar sağlanmış ve belediye imkânları bu şekilde belli kesimlerin ayağına serilmiştir. 210 bin TL’lik bir alım için 30 bin TL olan doğrudan temin limitini sağlamak amacıyla 9 defa aynı işlemin yapıldığı gerçeğinin altı çizilmiştir. Borçlanma limiti aşıldığı halde tekrar borçlanmaya gidilmesi durumunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun görevi kötüye kullanmaya ilişkin hükümleri devreye girer. Bu durumlar da Sayıştay raporunda açıkça belirtilmiştir. Meselenin hukuki boyutu ilgili makamların görev alanındadır. Biz değerlendirmelerimizi siyasi yönden yapıyoruz. Halkımız ‘şehir sahipsiz’ derken boşuna demiyormuş. Artık vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Bu şehrin ve insanımızın haklarına sahip çıkan bir DEVA Partisi var” diye konuştu. 

Sayıştay raporunun ulusal basına yansıyacak şekilde ironi haline gelmesinin şehrin imajına da büyük zarar verdiğinin altını çizen Kurt, “2020 yılının mart ayında başlayan covid-19 salgınını siz kalkar da 2019 yılının borçlanma mazereti olarak takdim ederseniz, ulusal basına konu olur ve şehrin imajını zedelersiniz. Oysa borçlanma nedeni sahici ve şeffaf bir şekilde izah edilebilmeliydi. Demek ki edilemedi. Edilemeyince de böyle temelsiz bir mazeret ileri sürüldü. Tabi bu da Sayıştay’ın gözünden kaçmadı” değerlendirmesinde bulundu. 

Belediyeye ait mülklerin kiralanmasında belediye meclisine ait olan yetkinin encümene kullandırılmasını şaşkınlıkla karşıladıklarını kaydeden DEVA Partisi İl Başkanı Didem Kurt, “Kanunen bazı süreler aşıldığında taşınmazların kiralanması noktasında yetki encümende değil belediye meclisinde oluyor. Buradan bakıldığında yetkilerini encümene kullandıran bir belediye meclisi var. Küçük ortağın belediye meclis üyelerinin demek ki bu yetkiden haberi bile yoktu. Bu şehir sizleri yetkinizi başkaları kullansın diye mi meclis üyesi seçti?” diye sordu. 

Bu raporun esasında ülke yönetimine hâkim olan genel anlayışın önemli bir izdüşümü olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan DEVA Partisi İl Başkanı Didem Kurt, gelinen noktada konuların içeriğinin tartışılmasının anlamını yitirdiğini, yönetimle birlikte anlayışın da değişmesi gerektiğini ve buna bağlı olarak birtakım yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesinin zorunlu hale geldiğini sözlerine ekledi. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *