Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (GÜDAK) üyesi sporcular Kürtün ilçesinde Avrupa’nın en yüksek ladin ve göknar ağaçlarının bulunduğu Örümcek Ormanlarına yürüyüş gerçekleştirdi.
Kulüp üyesi 25 doğaseverin katılımıyla gerçekleşen, zaman zaman sis altında gerçekleşen ve doğanın sonbahar mevsiminin tüm görsel öğelerini cömertçe sergilediği yürüyüşte sporcular 15 kilometrelik parkuru yaklaşık 8 saatte tamamladı.
Orman içinden gerçekleştirilen yürüyüşte sporcular ilk olarak turizme kazandırılması için projelendirme çalışmaları yapılan Çağlayandibi Şelalesinde incelemelerde bulunduktan sonra hatıra fotoğrafı çektirdi.
Şelalenin hemen yakınında bulunan Örümcek Ormanlarıyla yürüyüşe başlayan sporcular, buradaki anıt ağaçları inceledikten sonra coğrafyanın güzelliğine ve bitki çeşitliliğinin çokluğu karşısında hayranlıkla sık sık mola verip fotoğraf çektirdi. Akşam saatlerinde Çıkrık Düzü yaylasında yemeklerini yiyip çay içen kulüp üyeleri yürüyüşü tamamladıktan sonra bölgede küçük ormanlar oluşturan yaban mersini (likarpa) meyvesi topladı.
“KÜRTÜN SONBAHARIN TÜM İHTİŞAMINA TANIK OLUNABİLECEK BİR BÖLGE”
Kulübe yeni katılımlar olduğu için kolay bir güzergah seçtiklerini belirten Kulüp Başkanı Mustafa Akbulut, Kürtün ilçesinin sonbahar mevsiminin tüm ihtişamına tanık olunabilecek bir bölge olduğunu kaydetti. Giresun, Kelkit, Kürtün ve Gümüşhane Merkezden katılan sporcularla birlikte 25 kişilik bir grupla güzel bir gün geçirdiklerini kaydeden Akbulut, “Örümcek ormanları muhteşem bir coğrafya. Dağcılık ve doğa sporları için ideal bir yer. Avrupa’nın en uzun ladin ve göknar ağaçlarının gölgesinde yeşilin her tonuna şahit oluyorsunuz. Stresten uzak, doğa ile baş başa zaman geçirip yeni insanlar, yeni yerler tanıyorsunuz. Herkesi öncelikle bulundukları bölgelerdeki güzellikleri keşfetmeye davet ediyorum.” diye konuştu.
Gümüşhane’de doğa yürüyüşüne ilk defa katıldığını ifade eden Gözdenur Gürsoy ise, coğrafyaya hayran kaldığını belirterek, “Zorlu ve uzun bir yürüyüş olmasına rağmen bu güzelliklere şahit olmak harika bir duygu. Yaşadığımız coğrafyaları tanımadan, farklı yerlerin hayalini kuruyoruz. İnsanlar hayatın tadına varmak için öncelikle kendi güzelliklerini görmeli.” dedi.
Haber: Hüseyin Özgün
Fotoğraflar: Selami Karaaslan
Kulüp üyesi 25 doğaseverin katılımıyla gerçekleşen, zaman zaman sis altında gerçekleşen ve doğanın sonbahar mevsiminin tüm görsel öğelerini cömertçe sergilediği yürüyüşte sporcular 15 kilometrelik parkuru yaklaşık 8 saatte tamamladı.
Orman içinden gerçekleştirilen yürüyüşte sporcular ilk olarak turizme kazandırılması için projelendirme çalışmaları yapılan Çağlayandibi Şelalesinde incelemelerde bulunduktan sonra hatıra fotoğrafı çektirdi.
Şelalenin hemen yakınında bulunan Örümcek Ormanlarıyla yürüyüşe başlayan sporcular, buradaki anıt ağaçları inceledikten sonra coğrafyanın güzelliğine ve bitki çeşitliliğinin çokluğu karşısında hayranlıkla sık sık mola verip fotoğraf çektirdi. Akşam saatlerinde Çıkrık Düzü yaylasında yemeklerini yiyip çay içen kulüp üyeleri yürüyüşü tamamladıktan sonra bölgede küçük ormanlar oluşturan yaban mersini (likarpa) meyvesi topladı.
“KÜRTÜN SONBAHARIN TÜM İHTİŞAMINA TANIK OLUNABİLECEK BİR BÖLGE”
Kulübe yeni katılımlar olduğu için kolay bir güzergah seçtiklerini belirten Kulüp Başkanı Mustafa Akbulut, Kürtün ilçesinin sonbahar mevsiminin tüm ihtişamına tanık olunabilecek bir bölge olduğunu kaydetti. Giresun, Kelkit, Kürtün ve Gümüşhane Merkezden katılan sporcularla birlikte 25 kişilik bir grupla güzel bir gün geçirdiklerini kaydeden Akbulut, “Örümcek ormanları muhteşem bir coğrafya. Dağcılık ve doğa sporları için ideal bir yer. Avrupa’nın en uzun ladin ve göknar ağaçlarının gölgesinde yeşilin her tonuna şahit oluyorsunuz. Stresten uzak, doğa ile baş başa zaman geçirip yeni insanlar, yeni yerler tanıyorsunuz. Herkesi öncelikle bulundukları bölgelerdeki güzellikleri keşfetmeye davet ediyorum.” diye konuştu.
Gümüşhane’de doğa yürüyüşüne ilk defa katıldığını ifade eden Gözdenur Gürsoy ise, coğrafyaya hayran kaldığını belirterek, “Zorlu ve uzun bir yürüyüş olmasına rağmen bu güzelliklere şahit olmak harika bir duygu. Yaşadığımız coğrafyaları tanımadan, farklı yerlerin hayalini kuruyoruz. İnsanlar hayatın tadına varmak için öncelikle kendi güzelliklerini görmeli.” dedi.
Haber: Hüseyin Özgün
Fotoğraflar: Selami Karaaslan
1 /
9
2 /
9
3 /
9
4 /
9
5 /
9
6 /
9
7 /
9
8 /
9
9 /
9
